AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, cemaatin büyük bir kısmının son günlerdeki gelişmelerden rahatsız olduğunu belirterek, Müslüman Müslümana beddua etmez dedi

Numan Kurtulmuş katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş, "Nihayetinde cemaat dini bir gruptur. İnsanların maneviyatını yükseltme, dünya ile ilişkilerin keserek Allah'a bağlılığı arttırmak üzere oluşur. AK Parti ve Gülen Cemaati aynı kulvardaki iki ayrı kuruluş değildir. Biri İslami anlamda insanları geliştirme anlamında bir cemaattir, bir diğeri ise siyasi harekettir. Burada bir cemaat bir dini örgütlenme ötesinde hükümete hükmete şeklide operasyona iş dönerse bu demokrasinin kuralları bakımında kabuledilemez. Görünen operasyonlara baktığınız zaman hükümeti kuşatmak, yönlendirme gibi birtakım hedeflerin olduğu ortaya çıktı. Sanki fraklı bir politik partiymiş gibi davranış için girilmiş" dedi.

Türkiye'deki son yaşanan gelişmelerden cemaatin büyük bir kısmının da rahatsız olduğunu söyleyen Kurtulmuş,Fethullah Gülen'in bedduası ile ilgili olarak ise, "Müslüman Müslümana beddua etmez. Biz Hz. Peygamber'den bunu öğrendik. HZ. Peygamber hayatında kendisine en ağır hakaretleri yapanlara bile beddua etmedi" diye konuştu.

70'li yıllardan Milli Selamet Partisi döneminde Risale-i Nur camiasından 20'ye yakın milletvekili bulunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, "1977 seçimine gelindiğinde 20'ye akın abilerimiz birer gün arayla MSP'den istifa ettiler. Sonunda o gün Türkiye'de Milli Selamet Partisi ile kurulmuş olandenge bozuldu ve MSP daha sonraki seçimde 24 milletvekili çıkarabildi. Siyasi denge bozuldu. O denge bozulmasaydı belki 12 Eylül ihtilali olmayacaktı. Belki AK Parti 80'li yıllarda kurulup iktidara gelecekti" dedi.
AK Partiden istifaları da değerlendiren Kurtulmuş, "Olabilir. Ama sonuçta AK Parti'nin en büyük gücü halka yaslanıyor olmasıdır. Sayın Başbakanın Karadeniz'deki programına katıldım. Muhteşem mitingler yapıldı. AK Parti'nin gücü milletten aldığı güçtür. Hiçbir olumsuz tesiri olmayacaktır. Bunu objektif olarak söylüyorum. Siyasi tecrübe ile söylüyorum. Halk bu desteğini sürdürdüğü müddetçe bu istifaların etkilemeyeceğini düşünüyorum" diye konuştu.

"ZARARIN RAPORUNU HAZIRLIYORUZ"

Kurtulmuş 17 Aralık operasyonunun ekonomiye zararları ile ilgili bir rapor hazırladıklarını da belirterek, "Raporu hazırlarken, faiz, borçlanma, döviz ve borsayı dikkate aldık. 17 Aralık - 27 Aralık arasında faizler yüzde 8.9'dan yüzde 10.08'e çıkmış. 1.18 puan artmış. 4.56 Milyar TL'lik kaybımız var 10 günde. Türkiye'nin risk puanı yüzde 34 artmış. Vatandaş kredi alacaksa ödeyeceği faiz miktarı yükseldi demektir. Döviz 17 Aralık'ta 2.04 dün itibariyle 2.16 yükselmiş. Dövizin yükselmesi bizim kısa vadeli borç stoğumuzu etkiliyor. 17 Aralık - 30 Aralık arasında 15.1 milyar TL'lik bir zararımız söz konusu. Borsa İstanbul değeri bu operasyon sonucu 76.7 milyar TL düşmüş. Bu rakamları topladığınızda 104.86 Milyar TL Türkiye on gün içinde zarara sokulmuştur. İstanbul Sanayi Odası'nın kayıtlarına göre ilk 500 şirketin karlarının toplamının geçen yıl 24.3 milyar TL olduğunu düşünürsek bir haftalık sürede Türkiye ekonomisine verilen zarar ilk 500 şirketinin 1 yıllık karlarının 4 katı" şeklinde konuştu.
Bedelli askerlik sorusunu da yanıtlayan Kurtulmuş, "Şu aşamada acil bir bedelli askerlik çalışması görülmüyor. Bu talep hem Genelkurmay, hem Savunma Bakanlığı önünde duruyor" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Erdoğan Bayraktar'ın istifası ile ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Yakışmadığını söyleyebilirim. Siyaset zor engebeli bir iş. Her zaman yokuş inmezsiniz bazen yokuş çıkarsınız Böle bir ortamda sayın Bayraktar'ın da zor günler yaşadığını biliyorum. Bunları da yaşıyor olabilirsiniz ama siyasetçinin 'kan kusup kızılcık şerbeti içtik' demesi lazım. Böyle bir ortamda, üzerinize nasıl baskı gelirse gelsin buları vız gelir demesi yerine böyle bir açıklama şık olmadı. Trabzon da da hoş karşılanmadı. Kendisinin de o açıklamalardan rahatsız olduğunu düşünüyorum".