Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma Kömür İşletmeleri AŞ’ye ait Eynez maden ocağının mühendisi, olayın meydana geldiği U3’teki patlamadan haberi olmamış. Mühendis, patlamayı sonradan öğrenmiş.

Soma maden kazasının Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden üçüncü duruşmasının altıncı oturumunun öğleden sonraki bölümünde de sanık avukatlarının sanıklara sürekli aynı soruları uzun uzun yöneltmesi müşteki avukatlarının ve maden şehidi ailelerinin tepkisine neden oldu. Tepkiler sonrası 2 maden şehidi yakını salondan çıkmak zorunda kaldı.

Duruşmada tutuksuz sanıklardan kazanın olduğu vardiyanın gaz izleme birimi işçisi Erdoğan Cinoğlu, madenin tek havalandırma mühendisi olan Fuat Ünal Aydın, patlatma mühendisi Serkan Kocaman ve Elektrik mühendisi Ümit Şahin’in çapraz sorguları tamamlandı.

Kazanın olduğu vardiyanın gaz izleme birimi işçisi olan ve babalık izni nedeniyle kazanın olduğu gün işletmede bulunmayan Erdoğan Cinoğlu’na sanık avukatlarının sürekli olarak ‘Sensörlerde yükselme olduğunda kime haber verirdiniz?’ şeklinde sorular yöneltmesi hem müşteki avukatlarının hem de maden şehidi ailelerinin tepkisine neden oldu. Cinoğlu’nun da diğer tutuksuz sanıklar gibi madende çalışmaya devam ettiğini açıklaması tepkileri daha da artırdı. Müşteki avukatlarından ve Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı tepkisini, “Davayı uzatmaya karar vermek, tutuklu sanıklar için çok trajik bir durumdur. Yaralı işçilerin konuşmasından bu kadar korkmayın. Davanın uzaması demek sanık sürelerinin de uzaması demektir. Bir numaralı sanık aleyhine beyan vermesinler diye 38 numaralı sanığa kadar aylık para yatıyor.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bunun üzerine Selçuk Kozağaçlı ve Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çelik arasında yaşanan sözlü atışmaya diğer avukatlar ve aileler de katıldı.

MADENİN TEK HAVALANDIRMA MÜHENDİSİ

Erdoğan Cinoğlu’nun çapraz sorgusunun ardından madende en çok tartışılan konuların başında gelen havalandırma sisteminden sorumlu ve madenin tek havalandırma mühendisi olan Fuat Ünal Aydın’ın çapraz sorgusuna geçildi. Fuat Ünal Aydın, Can Gürkan’ın müdafi avukatı Kadir Çelik’in “Ocağa fazla hava vermek bir zarara yol açar mıydı?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: “Daha fazla hava, daha fazla emiş demektir. Bu durumda ocakta içinde yanmalar artar ve yangınlar çıkar. O yüzden ocağa her zaman 2 bin metreküp hava verilirdi. Erdoğan Cinoğlu'nda olduğu gibi sanık avukatlarının yine aynı tarzda sorular sorması üzerine mahkeme salonu yeniden karıştı. Maden şehidi aileleri, ‘Biletsiz tiyatro izliyoruz’ diyerek tepki gösterirken, müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da ‘Duruşmayı tiyatroya çevirdiniz. Tadını kaçırmayın’ diyerek tepki gösterdi. Bu sırada ailelerin tepkisinin artması üzerine mahkeme başkanı 2 kişinin salonun dışına çıkmasını istedi.

Sanık avukatlarının sorularının ardından müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, “10 kilometrelik bir madende tek havalandırma mühendisi sizsiniz. Sürekli hava dönüyor ve bu durum 24 saat sürüyor. Siz 09.00-15.00 saatleri arasında çalışıyorsunuz. Bunu tek başınıza mı yapıyorsunuz? Bir de 5-10 dakika daha içeride kalsam bende ölecektim bir daha çalışmam demenize rağmen neden madende çalışmaya devam ediyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Fuat Ünal Aydın şu cevabı verdi: “Evet tek sorumlu bendim. Ama yetişemediğim yerlerde Emniyet biriminden yardım alırdım. Madende çalışmaya devam ediyorum çünkü ben maden mühendisiyim ve bu diplomamı kullanmam gerekiyor. O yüzden de aynı madende çalışmaya devam ediyorum.”

Müşteki avukatlarından Denizer Şanlı’nın, "Havanın ters çevrilmesi sırasında madenin tek havalandırma mühendisi olarak size danışıldı mı? Havalandırma mühendisliğinin yanında C sınıfı iş güvenliği sertifikasından dolayı bazı sorumluluklarınız var. Siz aslında madende hangi grevi yürütüyorsunuz?” sorusunun yöneltildiği Aydın, “Hayır benim bu konuda bir fikrim alınmadı. Zaten benim böyle bir tecrübem olmadığı için böyle bir karar vermem de söz konusu olmazdı. C sınıfı İş Güvenliği sertifikam var ve bazı yerlerden ben sorumluyum ama asıl işim havalandırma mühendisliği, bu bana yazılı olarak değil Mehmet Efe tarafından verilen bir görevdi.” diyerek cevap verdi.
Fuat Ünal Aydın müşteki avukatlarından Mürsel Ünder’in ‘Kazadan sonra aynı madende kaç kişi çalışıyor?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Eynez maden ocağında şuanda 350 kişilik bir ekip çalışıyor. Bunlar tamir, tarama, su çekimi ve ocağın emniyeti açısından kontrollerini yapıyorlar. Bunlardan biri de benim.”

PATLATMADAN HABERİ OLMAMIŞ

Tutuksuz sanıklardan maden mühendisi ve madenin patlatma mühendisi olan Serkan Kocaman ise sanık avukatları tarafından sorulan "Olayın olduğu gün ne kadar patlatma yapıldı ve U-3 bölgesinde bir patlatma yapıldı mı?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: “Olayın meydana geldiği U-3 bölgesinde o gün için patlatma için bir ateşlemeci görevlendirmedim. O gün madende olay anına kadar 18 ateşleme yapıldı. Ama olaydan sonra öğrendim ki ateşleyici Sezai Gezgin tarafından U-3 bandının kuyruk bölümünde tek delikte yarım lokumluk patlatma yapılmış. Bunu olaydan sonra öğrendim. Patlama yapılmasına amirler deftere işlemek kaydıyla yaptırabilirler.”

Serkan Kocaman maden faciasından sonra aynı madende çalışmaya devam ettiğini de belirtti.

Duruşma madenin elektrik mühendisi tutuksuz sanık Ümit Şahin’in çapraz sorgusu ile devam ediyor.