Olay dün öğle saatlerinde maden ocağının yaklaşık 500 metre derinliğinde meydana geldi. Vardiya bitiminden sonra 5 adet kömür vagonuna binen işçiler çıkış koridorunda ilerlemeye başladı. Yerin yaklaşık bin metre derinliğindeki yolculuk sorunsuz bir şekilde 500 metre devam etti. Ancak bu mesafede beklenmedik bir olay yaşandı. Vagonları birbirine bağlayan halat koptu. Bunun sonucunda vagonlar hızlı bir şekilde geri doğru hareket etmeye, öndeki vagonlar son vagona çarpmaya başladı. Çarpmanın etkisiyle son vagonda bulunan 43 yaşındaki maden işçisi feci şekilde darbe aldı. Başı ezilen 3 çocuk babası maden işçisi olay yerinde hayatını kaybetti. 

Olay, işçi arkadaşları arasında paniğe neden oldu. Çıkış sırasında kamerası açık olan bir maden işçisi olanı biteni saniye saniye kaydetti. “Eyvah be”, “Kim var başka”, “Eyvah be, ne yapacağız şimdi”, “Ne oldu”, “Of, of, of”, “Nasıl kafası yok”, “Aman, Allah’ım, Allah’ım öldü, eyvah burada yüzüyor” sözleri görüntülere yansıdı.

Olayın hemen ardından Ahmet Arslan’ın cesedi arkadaşları tarafından dışarı çıkarıldı. Savcılığın olay yerine gelmesiyleceset, otopsi için İstanbul Adli tıp kurumuna gönderildi.

Olay nedeniyle maden ocağı tedbir amaçlı olarak kapatıldı. Cenaze, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ağabeyi Yılmaz Arslan tarafından alındı. Köye getirilen cenaze, ikindi namazının ardından Yağmurca köyü mezarlığında toprağa verildi.

'6 AYDA DEĞİŞMESİ GEREKEN HALAT 4 YILDIR DEĞİŞTİRİLMEDİ'

Kardeşini maden ocağındaki iş kazasında kaybeden ağabey Yılmaz Arslan, telefonla olayı duyduktan sonra kardeşinin çalıştığı maden ocağına girdiğini söyledi. Arslan, şu açıklamayı yaptı: "Kardeşim iş kazasından sonra dışarı çıkarılmıştı ve battaniye üstünde örtülüydü. Jandarmayı bekledik, 2 saat sonra geldi. Kaza, son vardiyada çıkarken halat kopması sebebiyle, kardeşim de arkadaymış. Arkada kalınca vagonlar eziyor onu. Kardeşim yirmi yıldır orada çalışıyordu. İş arkadaşlarından duyduğum kadarıyla ocak, üretim olarak değil de tahkimat olarak çalışıyormuş. Halatın bozuk olmasından dolayı ihmal var. Normalde altı ayda bir halatın değişmesi gerekiyormuş ama dört yıldır aynı çelik halat üstündeymiş. Şikâyetimiz olacak, yasal olarak başvurularımızı yapacağız."

Aynı maden ocağında çalışan Yücel Rusçuk, iş bitiminden sonra dışarı çıkarken halatın kopması sonucu kaza meydana geldiğini belirtti. Ruscuk, "İhmal var. Halatın değiştirilmediği ortada zaten, halat değiştirilmedi. Daha önce de böyle bir kaza olmuştu ama ondan sonra da yine halat değiştirilmedi. Altı ayda bir değişmesi gerektiği halde halat değişmedi." şeklinde konuştu.

'MADEN OCAĞINDA İŞ GÜVENLİĞİ DİYE BİR ŞEY YOK'

Kaza anında ön vagonlarda bulunan işçilerden Yılmaz Küçükköse de maden ocağında iki yıl önce de halat kopması sonucu bir kaza yaşandığını belirtti. O kazadan sonra halatların bir daha değişmediğini dile getiren Küçükköse, "O dönemden beri halat hiç değişmedi, halat zaten eski çürük bir halattı. İş güvenliği açısından büyük bir ihmal var. Maden, üretim yapmıyor gibi gözüküyormuş ama üretim yapılıyordu. Kömür çıkıyor faaliyette. Kaza sırasında beraberdik. Ben halatın ön tarafındaydım. Toplam beş kişiydik ve sırasıyla arka arkaya duruyorduk. Halat kopunca ben en önde olduğum için bana bir şey olmadı. Diğer üç arkadaştan sıyırdı ama sondaki rahmetli olan arkadaşımızı vagonlar üzerinden çiğnedi. Ocağın kaçak olduğu gibi bir durum var. Onu araştırırlar herhalde. Çalıştığımız madende iş güvenliği diye bir şey yoktu. Hiçbir şey yoktu. En ufak bir ecza dolabı bile yoktu. Birisinin kafası patlamasa bir oksijen suyu bile yoktu yani." ifadelerini kullandı.