Muş’ta mahalle sakinleri, kimliği belirsiz ve madde bağımlısı kişilere karşı silahlandı. Mahalle muhtarı ve sakinleri, yetkililerin tedbir almamasına tepki gösterdi.

Muş merkeze bağlı Yeşilce Mahallesi sakinleri, sürekli madde bağımlısı gençlerin ve kimliği belirsiz kişilerin mahalleyi mesken tutmasından dolayı tedirgin oldu. Mahalle muhtarı ve sakinleri silahlanarak kendi güvenliklerini almaya başladı. Mesken tutulan ağaçlık ve ovayı silahla arayıp kontrol eden mahalle sakinleri, geç saatlerde gelen araçları ise adres sorduktan sonra geri çevirdi.

Mahallenin şehir merkezine 2 kilometre uzaklıkta olması ve yetkililerin güvenlik tedbirleri almamasından yakınan mahalle muhtarı, kendi başlarının çaresine bakmaya çalıştıklarını söyledi.

Her gün silahla mahallede madde bağımlıları ve kimliği belirsiz kişilere karşı silahla gece ayakta olduklarını belirten Yeşilce Mahalle Muhtarı Mustafa İrfan Subaşı, “Burası Muş merkeze bağlı Yeşilce Mahallesi, şehir merkezinden uzaklık 2 kilometre ve fazla bir uzaklık yok. Biz yetkili kurumlara defalarca müracaatta bulunduk, burayla ilgili bir tedbir alınsın diye. Maalesef her seferinde yazılı not tutularak göz ardı edildi, herhangi bir tedbir alınmadı.” dedi.

“6 SENEDİR BU SORUNU DİLE GETİRİYORUM, KİMSE İLGİLENMİYOR”

Mahalle muhtarı Subaşı, 6 senedir muhtar olduğunu ve bu sorunu dile getirdiğini ancak yetkililerin tamamen duyarsız kaldığını ifade etti. Mahalle Muhtarı Subaşı, şunları söyledi: “Ben mahalle muhtarı ve vatandaşlar olarak sabah saat 10.00’dan beri buradayız. Gelip giden araçların sayısı belli değil, gelip giden gençlerin sayısı belli değil. Ya bir gün buradan bir cenaze çıkar, bu cenaze ya bizim olur ya da o uyuşturucu bağımlısı gençlerin cenazesi olur. Bu iş gerçekten bizi yordu. 6 senedir bu işin içindeyim, 6 seferdir her toplantıya katıldım ve her seferinde bana söylenen şey bu 'Muhtar gerekli tedbirleri alacağız.' Tedbir almıyorlarsa ya bize bir yer bulsunlar bu mahalleyi terk edip gidelim.”

“BİRİLERİ DE BURAYA BAKSIN ARTIK”

Güvenliklerinin sağlanması noktasında en azından kendilerine yetki verilmesini öneren Muhtar Subaşı, “Bize bir yetki versinler başımızın çaresine bakalım. Vallahi yorulduk, hepimizin sırtında silah var akşam ben evde saat 02.00'ye kadar yatamıyorum, bir bu tarafa bir bu tarafa yuvarlanıyorum. El aman ve el insaf diyorum. Birileri de buraya baksın artık. İnanın mahalle tüm sorumluluğu bende biliyor, bana diyorlar ki gevşek davranıyorsun. Ben işi resmi prosedür neyse ona göre uygulamaya çalışıyorum ama bakıyorum da kimse pek ilgilenmiyor, yani üvey evlat muamelesi var görüyormuş gibi bir hal var ortada. Biz nereye kadar idare edeceğiz bilmiyoruz.” diye konuştu.

“İNSANLAR AĞRI DAĞI'NA RAHAT ÇIKIYOR BİZ BU OVAYA GİDEMİYORUZ”

Silah olmadan ovaya gidemediklerini kaydeden muhtar azası Celal Tüfek ise şunları ifade etti: “Biz ne kadar mahalle olduysak tarlamız, bağımız ve hayvanımız var. Tarlamıza gitmek zorundayız, hayvanımıza bakmak zorundayız. Burada öyle insan varki bir ineği ile idaresini yapıyor. Ya bu insanın önünü kapatmamız lazım, bu insan buraya gidebilmeli gelebilmeli. Artık insanlar Ağrı Dağı'na rahat çıkıyor, biz bu ovaya gidemiyoruz. Erkek gidemiyor bırakın kadını. On sene önce kadınlarımız giderdi çapaya, hiç birimizin aklı orada değildi. Bugün çocuğumu gönderemiyorum. Muhtar belinde silah olmazsa gidemiyor. Ben gidemiyorum niye; birileri çoluk çocuğuna sahip çıkmıyor. On tane yapıp ortaya atıyorsun. Bir kabak bir soğan ekemiyoruz, herif söküp götürüyor. Balisini alan aşağıda, esrarını alan aşağıda, karı kızı alan aşağıda yav biz bunlarla rastlaştık.

Bizzat emniyet müdürü bizi topladığı zaman bu konuyu açtım. Emniyet müdürü de haklı, diyor biz vatandaşı tutup savcılığa götürüyoruz, savcılık diğer kapıdan bırakıyor. Ben polis olsam ben de tutmam. Birilerine derdimizi anlatalım. Burada bir Özgecan veya bir genç çocuk ölmeden tedbir alalım. Öldükten sonra bir tedbirin manası yok. Niyetimiz var tarlamızı tıraş edip gidelim. Güvenli gidemiyoruz, otumuzu biçiyoruz, toplayamıyoruz. Geçen yıl komşumuzun buğdayını komple yaktılar, emektir kardeşim. Ya bize hükumet, emniyet, jandarma ise jandarma vali ise vali sahip çıksın. Çaresiz kaldık. Burada bu gençleri silahla, bugün barış yapıldı bu ne? Biz de barış istiyoruz o zaman huzur, rahat istiyoruz. Esrar, eroin, bonzai ve fuhuş da var. Sabah namazına kalkıyoruz peş peşe lüks araçlar ovaya gidiyor, kardeşim siz bu saatte bu ovaya neye gidiyorsunuz.”