Eskişehir Reşadiye Camii’nde görev yaptığı sırada sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden gazetecilerin görüşlerini retweetlemesi nedeniyle meslekten ihraç edilen 28 yıllık imam Fedai Can’a yapılan hukuksuzluğa mahkeme 'dur' dedi. Fedai Can hakkında açılan soruşturmada delil olarak sunulan Twitter paylaşımlarının düşünce ve ifade özgürlüğü olarak değerlendiren mahkeme, Can hakkında verilen ‘kademe ilerleme cezasının durdurulması’ cezasının hukuka uygun olmadığına karar verdi.

28 yıllık imam Fedai Can için Twitter’da yapılan paylaşımları retweet ettiği gerekçesiyle soruşturma dosyası hazırlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderilen dosyaya, Can’ın umre ve hacda çektirdiği fotoğrafları, sosyal medyada retweet ettiği başkalarına ait mesajlar suç delili olarak gösterildi. Retweetler arasında Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Özdemir, Bugün Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak ve Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar gibi ünlü gazetecilerin attıkları tweetler yer aldı. Açılan soruşturma sonrası Can, Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun yerine Atama ve Yer Değiştirme Kurulu tarafından yasalara uygun olmayarak avukatı ile birlikte savunması yaptırılmadan meslekten ihraç edildi.

Emekliliğine bir buçuk yıl kala meslekten ihraç edilen Can, konuyu yargıya taşıdı. Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, Can’ın kendisine savunma hakkı tanınmadan meslekten ihraç edilmesinin kanunlara aykırı olduğu değerlendirildi. Ayrıca mahkeme, Can’ın yapmış olduğu Twitter paylaşımlarının ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Mahkeme, davacı tarafından siyasi propaganda şeklinde beyan edilen hususların demokratik bir toplumun olmazsa olmazları olan çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli niteliğindeki ifade hürriyeti ile düşünce ve kanaat hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme Can’ın, sosyal medya paylaşımları nedeniyle, ifade özgürlüğü hakkına yönelik orantılı olmayan bir şekilde müdahale niteliğindeki 'kademe ilerlemesinin durdurulması' cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmesine karar verdi. Fedai Can için açılan 'Devlet Memurları Kanunu'nun yasakladığı siyasi faaliyette bulunmak ya da siyasi partilerden herhangi birini övmek veya yermek' suçlamasının da söz konusu fiillerin gerçekleşmediği gerekçesiyle dava konusunun işlemde hukuka uygun bulunmadığını değerlendirdi.

DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞLERİNİ İBADETHANE DIŞINDA YAPMIŞ, PAYLAŞIMLARINDA SUÇ UNSURU YOK

Mahkeme, kararında şu gerekçeleri bildirdi: “Davacının disiplin cezası verilmesine neden olan ülke gündemine ilişkin düşünce, görüş ve eleştirileri mesleki faaliyetini yürüttüğü ortamda (ibadethane) paylaşmadığı, başka ifadeyle davacıya isnat edilen eylemlerin kamu hizmeti dışında ortaya çıktığı ve bu hususların kamu hizmetine tesir ettiğine dair bilgi, bulgunun da dava dosyasına sunulmadığı tespit edilmiştir. Sosyal medya paylaşımlarında basın, medya ve internette bulunan, herhangi bir suç unsuru içermeyen, suç olduğu tespit veya mahkeme kararı bulunmayan haber, yorum, başlık ve fotoğrafları paylaştığı, söz konusu paylaşımların bazılarına, ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları içerisinde kalan yine suç unsuru içermeyen iki üç kelimelik siyasi yorumlarda bulunduğu, söz konusu yorumlarda uygunsuz, meslek onuru ile bağdaşmayan, herhangi bir kimseyi, grubu, tüzel kişiliği aşağılayıcı, hakaret içeren ifadenin de bulunmadığı görülmüştür.”

FİKİR, DÜŞÜNCE BELİRTMEK SUÇ DEĞİL, FİKİR VE DÜŞÜNCE HÜRRİYETİDİR

Mahkeme kararında, “Davacının, görev mahalli dışında ülke gündemiyle ilgili görüş belirtmesinin, oy versin, vermesin iktidarı (hükümeti) icraatları yönünden / eleştirmesinin, bu minvalde sosyal bir ağda paylaşımlarda bulunmasının, mesleğinin icrasına yansıtmadığı müddetçe, önünde hukuki bir engel de bulunmamaktadır. Davacının siyasi propaganda niteliğindeki ifadelerine, sosyal medya paylaşımlarına yansıyan eleştirilerinin herhangi bir parti yararına, zararına fiili faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceği, siyasi propaganda şeklinde beyan edilen hususların demokratik bir toplumun olmazsa olmazları olan çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli niteliğindeki ifade hürriyeti, düşünce, kanaat hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Can’ın avukatı İlyas Özkan ise adaletin yerini bulduğunu söyledi.