Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ), Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Ankara Barosu desteğiyle cezaevlerindeki mahkumların hukuki ihtiyacını karşılamak amacıyla gerçekleştirilen ‘Hukuk Kliniği’ projesini tanıttı.

TOBB ETÜ Sosyal Tesisleri'ndeki ‘Hukuk Kliniği’ tanıtım toplantısına Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ankara Barosu Başkanı Hakan Cankurtaran, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Karaca ve öğrenciler katıldı.

Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Karaca, 27 Mayıs’ta başlayan bu projeyle öğrencilerin cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerle görüşmesini sağlamak, onların hukuki problemlerini öğrenmek, öğrendikleri hukuki problemleri öğretim elemanlarına danışarak yazılı hale getirmek ve tekrar 15 gün sonraki buluşmalarında onlara aktarmak şeklinde gerçekleştirdiklerini söyledi. Karaca, “Bunu 15 günde bir süreyle bir grup öğrencimiz başlarında öğretim elemanları eşliğinde Sincan Cezaevi'ne gittiler. Orada özellikle kadın tutuklu ve hükümlülerle görüştüler.” ifadelerini kullandı.

Araştırma Görevlisi Duygu Çağlar Doğan da projeyle ilgili bilgi verdi. Doğan, ceza infaz kurumlarına yaptıkları ilk ziyarette hukuki destek ihtiyacının eksikliğini gördüklerini aktardı. Doğan, şöyle devam etti: "Mahkum oldukları andan itibaren sorularını yanıtlayabilecek, uzman, hukukçu kişilerin bulunmayışı onların aynı zamanda psikolojilerini de etkilediğini gördük. Bu anlamda bir ihtiyaç tespiti yaptık. Biz ceza infaz kurumu içerisinde infaz sürecinde hukukun neden bu kadar yok olduğunu sorgulayarak yola çıktık. Bu yokluk üzerine gönüllü proje gerçekleştirdik. Önceden bir takvim belirliyoruz. Her proje döneminin başında hangi gün ziyaretleri gerçekleştireceğimiz, hangi günlerde raporların hazırlanması gerektiği bir takvim içerisinde belli. Döngümüz şu şekilde gerçekleşiyor; ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz, kadın tutuklularla bire bir yaptığımız görüşmelerle soruları alıyoruz. Kendi içimizde yaptığımız toplantılarla hukuki tasnifleri yapıyoruz. Hangi konuların araştırılacağını belirliyoruz, bunların hepsi bir rapora bağlanıyor. Karşılaştığımız her hukuki mesele için bir rapor düzenliyoruz. Cevaplar hazırlandıktan sonra doğruluğunu kontrol ediyoruz. Çok çeşitli sorularla karşılaşıyoruz. Cevapların kontrolünü yaptıktan sonra ikinci ziyaretimizde sözlü olarak bu cevapları kendilerine iletiyoruz ve yeni soruları alıyoruz."

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da, iş birliği adına, sorumluluğu ortak yüklenmek adına çok güzel bir örneği ortaya koyduklarını vurguladı. Yıldırım, şöyle konuştu: “Çünkü ceza infaz kurumları biraz da birlikte hareket etmekten çekinilen kurumlardır. Sadece bizler ‘red’ci değiliz. Dışarıdan bize gelenler de çekinerek gelirler. Ne ile karşılaşacaklarını bilmezler. Öğrencilerimizin orada yapacağı faaliyetler hükümlü ve tutukluların özellikle hukuk bilgisi açısından ya da hukuka erişimi açısından çok faydalı olacaktır. Belki o arkadaşlarımızın hiç fark etmeyecekleri bir faydaları daha olacaktır. Hükümlü ve tutuklu dışarıdan gelen unsura özgürlüğe açılan kapı olarak bakar. Aynı zamanda hukuki yardım dışında bir rehabilitasyon faaliyeti de sürdüreceksiniz.”

Yıldırım, “Ceza infaz alanındaki bu çalışmalarımızı yaklaşık 50 bin personel ile yürütmekteyiz. Bugün itibariyle 173 bine yakın hükümlü ve tutukluyu bu şekilde yönetmekteyiz.” dedi.