"Fuat Avni" adlı Twitter hesabındaki, seçimden önce aralarında gazeteciler, savcılar ve polislerinde yer aldığı 200 kişinin gözaltına alınacağı iddialarına Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan da tepki gösterdi. Böyle bir iddianın haber olarak çıkmasının bile Türkiye’de demokrasinin geldiği düzeyi gösterdiğini belirten Arslan, barolar olarak bu şekilde yapılan baskıların her zaman karşısında duracaklarını, gerekirse kanuni süreç başlatacaklarını söyledi.

İktidar tarafından son zamanlarda basının üzerine şiddetli bir baskının olduğunu ifade eden Baro Başkanı Arslan, bunu herkesin günlük yaşamda gördüğünü söyledi. Sözlü, yazılı ve görüntülü basının görevinin, yaşanan gerçekleri bütün ayrıntılarıyla haber anlamında kamuoyuna, halka yansıtması olduğunu belirterek, “Ama şunu görüyoruz, bu görevini yapan basın organlarının üzerine de mevcut iktidar tarafından büyük bir baskı oluşturulduğunu, bu basın yayın organlarının tehdit edildiğini, değişik şekillerde ekonomik baskı altına alındığını, hatta gazetecilerin, özgürlüklerinin kısıtlanmasıyla tehdit edildiğini görüyoruz. Bu hukuk devletinde, demokrasi olduğunu iddia ettiğimiz bir ülkede bunların yaşanmaması gerekiyor. Cumhuriyet gazetesine yapılan son saldırı, bunun açık bir örneği. Cumhuriyet gazetesi burada bir habercilik örneği ortaya koymuştur. Yaşanan bir olayı, bir gerçeği halkın takdirine sunmuştur. Bunun ne kadar doğru olduğu veya iktidarın yaptığı bu işlemin ne kadar doğru ve yanlış olduğunun kararını vermek halka aittir. Bu bir haberciliktir. Bu haberciliğin desteklenmesi gerekir ama bunu haber yapanların baskı altına alınması, tehdit edilmesi ne yazık ki ülkemizde demokrasinin ne hallere geldiğini göstermektedir.” dedi.

Bir kısım basın çalışanlarının gözaltına alınacağı iddiasına da değinen Ali Arslan, “Gerçekten bunun yapılması değil, haber olarak çıkması bile ülkemizde demokrasinin geldiği düzeyi göstermektedir. Biz her koşulda demokrasinin Türkiye’de işletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu baskılar ortadan kalkmalı. Halkın haber kaynağı olan, halkı bilgilendirme görevi olan bu basın yayın organlarının üzerindeki baskıya son verilmeli. Barolar olarak, bu şekilde yapılan baskıların her zaman karşısında duracağız. Bunlarla ilgili gerekirse yasal süreçleri başlatacağız, çünkü halkımız gerçeği öğrendiği ölçüde, önümüzdeki süreçte kendisini yönetecek olan, kendisini idare edecek olan, ilgili milletvekili veya belediye başkanı anlamında seçeceği kişileri de bu almış olduğu haberlere göre seçecektir. Kesinlikle algı yönetimine izin verilmemeli. Biz de gerçeklerin ortaya çıkması anlamında destekte bulunacağız.” şeklinde konuştu.