Manisa İl Sağlık Müdürü Dr. Metin Kaplan, ramazan ayında tutulan oruç ile toksinlerden arınmaya çalışan vücudun, üç günlük bayram tatili sürecinde yenen baklava ve tatlılarla tekrar bu öğelerle buluşturulduğunu söyledi.

Beslenmenin canlılığın sürdürülmesi, hastalıklardan korunma ve sağlıklı bir yaşam için gerekli olan kalori ve besin öğelerinin gıdalar aracılığıyla temin edilmesi olduğunu belirten Dr. Kaplan, ancak bireylerin karın doyurma anlayışıyla hatalı beslenmeleri sonucu vücut dengesinin bozulup hastalıklara açık hale geldiğini ifade etti. Vücudun her gece uyku sırasında kendini onarma ve yenileme faaliyeti yaptığını anlatarak, “Ay döngüsüne göre her 11 ayda bir ise daha yoğun bir arınma faaliyeti gösterir. Bu süreçte doğru beslenme ilkelerine göre tutulan oruçlar ile gerek beden, gerekse olumsuz duygu ve düşüncelerle tahribata uğrayan ruh, toksinlerden arınır fakat sağlığın korunabilmesi için ramazan ayından sonra da sağlıklı beslenme ilkelerine dikkat edilmeli, bireye özel beslenme programları uygulanmalıdır. Yeterli su tüketimine, metabolizmayı hızlandıran ve vücut direncini arttıran yiyecek ve içeceklerin tüketilmesine, besin tüketim sırasına ve öğünlerin düzenli oluşuna dikkat edilmelidir.” dedi.

İl Sağlık Müdürü Kaplan, açıklamasına şöyle devam etti: “Ne var ki 30 günlük arınma sürecinin ardından hemen hemen her evde baklava, hamur tatlıları Ramazan Bayramı'nın olmazsa olmaz ikramları arasında yer almakta, dolayısıyla bir ay boyunca toksinlerden arınmaya çalışan vücut, üç gün içerisinde tekrar toksin öğelerle buluşturulmaktadır. Bayram ziyaretlerinde özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp ve böbrek yetmezliği gibi sağlık problemleri olan bireyler şeker ve tatlı ikramlarını tüketmemeli, sağlıklı bireylerse mümkün olduğunca az tüketmeye dikkat etmeli. Evsahiplerinin konuklara ikram edilecek tatlıların yanında metabolizmayı hızlandıran, kan şekerini dengeleyen, toksinlerden arındıran ve vücut direncini arttıran besinler arasında yer alan zencefil, tarçın ve karanfil içeren, şeker yerine pekmezle tatlandırılmış ev yapımı şerbetler, sağlıklı yağ ve protein kaynağı olan ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumları da ikram etmesi ya da tatlı olarak cevizli, fıstıklı, fındıklı, tarçınlı sütlü tatlıların tercih edilmesi sağlık açısından daha uygundur. Ana öğünler, her dönem olduğu gibi bayram ve daha sonra da vücudun biyoritmi ve sağlıklı beslenme ilkeleri gözönünde bulundurularak planlanmalı. Sindirimi nispeten daha zor olan et proteininin öğle öğününde, daha kolay sindirilen ve uykuyu destekleyen yoğurdun ise metabolizmanın yavaşladığı akşam öğünlerinde tüketilmesine, gerek toksinlerin uzaklaştırılması ve gerekse yaz sıcakları nedeniyle terle kaybedilen sıvının karşılanması için bu dönem su tüketimini arttırmaya da dikkat edilmelidir.”