Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın yıldönümü olan Mayıs ayı içerisinde, maden ocaklarında 4 işçinin hayatını kaybettiği, 19 işçinin de ağır yaralandığı bildirildi.

Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası'ndan (DEV. MADEN-SEN) yapılan açıklamada, Soma faciasının birinci yılında da iş cinayetlerinin yaşanmaya devam ettiği belirtildi. Maden ocaklarında 2015 Mayıs ayında 4 kişinin öldüğü, 19 kişinin de yaralandığı bildirilen açıklamada, Kayseri'de özel sektör tarafından işletilen taş ocağında meydana gelen iş kazasında Hakkı Duran’ın toprak altında kalarak, Burdur'da Sürücüoğlu Madencilik şirketine ait krom ocağında Engin Özcan ve Ömer Özcan gaz sızıntısı sonucu ve Zonguldak’ta özel sektöre ait maden ocağında göçükte kalan Ergin Ceylan’ın hayatını kaybettiği açıklamdı. Zonguldak, Soma ve Burdur’da toplam 19 maden işçisinin de ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığı belirtilen açıklamada, “Soma katliamının yıl dönümde göçük ve elektrikten çıkan yangın sonucu oluşan dört ayrı kazada 12 maden işçisinin yaralanması bir tesadüf değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda hükümet, işveren ve Soma’da örgütlü sendikanın işbirliğiyle uygulanan politikaların sonucudur.” denildi.

AKP iktidarı başa geldiğinde çalışma gününe oranla işçi ölüm sayısı günlük ortalama 2,8 iken, 2014 sonu itibariyle 3,8’e ulaştığı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İş cinayetinde yılda ölenlerin sayısını da 878’den bin 264’e çıktı. AKP iktidarı döneminde 17 binin üzerinde iş cinayeti yaşandı. Tabi bunlar sigortalı, kayıtlı işçiler bir de kayıt dışı olan ve işveren tarafından üstü örtülen bir bu kadar daha iş cinayeti var. İnsan hayatını, sağlığını hiçe sayan AKP iktidarı, çıkardığı yeni yasayla, iş güvenliğini, iş güvenliği eğitimini ve denetimini Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri'ne (OSGB) yani özel şirketlere devretti. AKP’nin bunca yıllık iktidarında işçiler, emekçiler, çiftçiler, kadınlar, gençler, çocuklar, doğa iliğine kemiğine kadar sömürüldü, talan edildi, istismar edildi ve bütün bunlar bir avuç açgözlü patronun daha fazla kar etmesi içindi. Sendikamız açısından geçtiğimiz Mayıs ayı Soma katliamının da yıldönümü olması ve Soma’da hayatını yitiren maden işçilerinin ailelerinin davalarının başlaması nedeniyle taşeron, dayıbaşılık, işçi sağlığı iş güvenliği, iş cinayetlerinin yani işçi sınıfı ve sorunlarının kamuoyunda tartışılır hale gelmesi, nedeniyle daha bir önem arz etmekteydi. Yaşadığımız süreç özellikle Soma davası bize şunu bir kez daha gösterdi ki, hukuk da işverenden yana işlemekte, gerçek suçlular yerine sekiz beyaz yakalının yargılanmasına dönüştürülmek istenmekte. Sendikamız bu süreçte işçi ailelerinin yanında yer alarak üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştı. En son iş cinayetlerinin yaşandığı ocaktan sağ kurtulanlar hakkında açılan davalarsa, devletin hukuk ayağıyla, AKP’siyle sanık sandalyesine patronları oturmak yerine mağdur olan işçileri oturmak istiyor.”