Medya Konseyi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Lokman Erdoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile İpek Koza Holding ve bünyesindeki medya kuruluşlarına kayyum atanmasını kınadıklarını açıkladı.

Merkezi Ankara’da bulunan Medya Konseyi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Lokman Erdoğan, Çorum’da yaptığı açıklamada, 17/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu sonrası ülkemizde hukukun askıya alındığını, bağımsız ve özgür medyaya her geçen gün baskıların arttığını söyledi. Erdoğan, açıklamasında şunları söyledi: “İpek Medya’ya yapılan bu gasp operasyonu, iktidarın 1 Kasım seçimlerine nasıl hazırlığını göstermektedir. Bu kararın hukuki bir temeli yoktur. Bağımsız medyayı havuza dahil etme çabaları beyhude çabalardır. Medya Konseyi olarak masa başında medya kuruluşlarına el koyma çalışması yapanları çok iyi tanıyor ve niyetlerini biliyoruz. Bu anlayışı ülkemiz için tehlikeli bulduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz. Buradan havuza dahil olmayan basın kuruluşlarına bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Bugün tepkinizi koymayacaksanız ne zaman tepkinizi koyacaksınız? Yarın sizin için de çok geç olabilir."

“Anayasa ile güvence altına alınan ve gücünü bu haktan alan basının yürüteceği gazetecilik faaliyetleri, şeffaf, dürüst, sağlıklı bir toplum hayatının teminatıdır” diyen Erdoğan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Maalesef son hukuksuz gasp operasyonu göstermiştir ki iktidar bağımsız medyanın varlığından korkmaktadır. Seçime sayılı günler kala yapılan bu çökme operasyonunun ülkeye büyük bir korku saldığını, muhalefeti yok etme amacı taşıdığını görmekteyiz. İktidarın hoşuna gitmeyen yayınlar yapan bir yayın grubuna kayyum ataması mülkiyet hakkına tecavüzdür. Mülkiyet hakkına tecavüz olan ülkede insanlar yatırım ve üretim yapamazlar. Basın özgürlüğümüz ve demokrasimiz rafa kaldırılmak istenmektedir. Basın özgürlüğümüz tek adamın dudakları arasındadır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Muhalefet partilerinin bu konuda dik durması gerekmektedir. İpek Medya grubunun susturulması muhalefetin susturulması ve yok edilmesidir. Bu mesele bir şirketin ya da bir dini harekete gönül verenlerin meselesi değildir. Bu mesele Türkiye'nin özgürlük, demokrasi meselesidir. Akın İpek ailesinin duruşu, demokrasi ve özgürlük mücadelesi umarız bütün Türkiye’ye örnek olur. Türkiye bu günleri hak etmedi. Türk basınına geçmiş olsun diyoruz. Bu günler geçecektir.”