Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, bugünkü yazısında, gazeteci Mehmet Baransu'nun görüş günü adliyeye götürülüp saatlerce bekletilmesinin işkence olduğunu yazdı.

Yılmaz’ın yazısı şöyle: “…BALYOZ belgeleri ile "kumpas kurduğu" iddiasıyla tutuklanan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu'nun eşi, açık görüş haklarının engellendiğini söyledi. Nesibe Baransu şöyle anlatıyor: 'Açık görüşlerimizde Mehmet'i ifadeye götürüyorlar. Ben sabahın erken saatlerinde cezaevine gidiyorum, Mehmet'i de aynı saatlerde Çağlayan'a ifade vermeye götürüyorlar. Kısa bir ifade için bile Mehmet adliye nezarethanesinde saatlerce bekletiliyor. Tam 20 saat eşimle görüşmeyi bekledim
cezaevinde. Ben cezaevine gittim, Mehmet'i de adliyeye götürmüşler. Saat 17.00'de görüşme bitiyor, Mehmet'i 17.10'da adliyeden çıkarttılar. Cezaevine gelmesi de bir buçuk saat sürdü. Bunu Metris Cezaevi'nde de yaptılar. Silivri'de toplam beş kez görüşecektik ikisi bu şekilde engellenmeye çalışıldı.'

Eşinin açıklamasına göre Baransu'ya diğer yakınlarının ziyarette bulunması da savcılık tarafından kabul edilmiyormuş. Nesibe Baransu "Mehmet aylardır tecrit altında tutuluyor. Tek başına bir hücrede kalıyor. Görüş günlerinde normalde 4 veya 5 mahkûm birlikte görüşe çıkıyorlar. Mehmet yine tek başına görüşe çıkıyor. Mehmet 110 gündür kimseyle görüştürülmüyor' diyor. Belli ki Silivri Cezaevi yönetimi, daha önce Ergenekon ve Balyoz gibi davaların tutuklularına yaptığının bir benzerini Mehmet Baransu'ya da uyguluyor. Tutukluluk bir cezaya dönüştürülüyor, sanığın insan olmaktan kaynaklanan hakları görmezden geliniyor. Baransu'nun tutuklu yargılanıyor olması zaten en başında saçma. Bir de tutukluluğunun böyle bir işkence altında geçiyor olması, insan haklarına saygılı bir hukuk devletinde kabul edilemez.

Cezaevlerindeki tutuklu ve mahkûmların da hakları vardır, en ağır suç ile suçlanıyor olsalar bile bu hakları yok sayılamaz. Tecrit, görüş engeli gibi uygulamalar açıkça kötü muameledir. Baransu'nun belgeleri nedeniyle birçok kişi hapis yattı, benzer bir işkenceye maruz kaldı. Bugün de sıra Baransu'da. Bugünün muktedirlerine hatırlatmak isterim ki cezaevlerindeki kötü muameleye bugün karşı çıkmazsanız, yarın sizin başınıza da aynısı gelebilir. Cezaevlerindeki şartları medeni olmayan bir ülkenin yöneticisi olmak da her şeyden önce utanç verici bir şey olmalıdır.”