Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, "Türkiye panik butonlarının Türkiye’si değil, sevgi, saygı ve hoşgörü ikliminin solunduğu Türkiye olmalıdır." dedi.

Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Kadın Eli, Kadın Emeği’ panelinde konuşan Metin Memiş, kadınların ailede, sosyal hayatta ve iş hayatında yaşadığı her türlü sorunun, gerçekte değerler sistemi ihtiyacını hatırlatan sonuçlar olduğunu söyledi.

Memiş, insan hak ve özgürlükleri konusunda, kadın hakları konusunda, gelişmişlik kriteri olarak sunulan çözüm önerilerinin; medeniyet mirasımızın ufkuna hiçbir zaman yetişemeyeceğini gösterdiğini kaydetti.
Kadim medeniyetin kalbi Türkiye’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, kurumsal stratejilerini ithal politikalardan arındırması gerektiğini de dile getiren Metin Memiş, “Türkiye panik butonlarının Türkiye’si değil, sevgi, saygı ve hoşgörü ikliminin solunduğu Türkiye olmalıdır. Batının maddeci kültürü; kadına bakışı ve kadına yönelik sosyal tanımlamalarıyla, kadını değersizleştiren bir cahiliye dönemi portresi çizmekten öteye geçememiştir." şeklinde konuştu.

Toplum olarak, kadınları bir anne, bir eş, nesil yetiştiren bir öğretmen, şifa dağıtan bir hekim, adalet dağıtan bir hakim, adil bir yönetici olarak görmeye ve anlamaya ihtiyacımız olduğunu kaydeden Metin Memiş, ne yazık ki, hayatı üreten kadınlara hayatı zehir eden bir buhran çağında yaşandığını kaydetti. Bütün dünyada ve ülkemizdeki kadın algısını, şiddet, kadın cinayetleri, taciz gibi sosyal travmaların her geçen gün daha fazla kuşattığını da dile getiren Memiş, "Sosyal politikamızı belirleyen kriterler, kadınların dezavantajlı grup olarak tanımlanması başta olmak üzere, ithal pek çok kalıba göre şekillenmektedir. Kadını sosyal hayata, iş hayatına kazandırmak için geliştirilen stratejiler, ahlak temelinde inşa edilmemiş bir sosyal hayatta, çalışma hayatında yeni problemler üretmekten başka işe yaramamaktadır. Kadınlarımızın ailede, sosyal hayatta ve iş hayatında yaşadığı her türlü sorunun gerçekte değerler sistemi ihtiyacını bize hatırlatan sonuçlar olduğunu görmemiz ve bu yöne odaklanmamız gerekmektedir." dedi.

ÖZKAN: KADIN ÇALIŞAN YIPRANIYOR, KARŞILIĞINI ALAMIYOR

Ankara Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Şenay Özkan da konuşmasında, kadın sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Kadın sağlık çalışanlarının evleri ile işi arasında kaldığını belirten Özkan, "Kadın çalışan 24 saat nöbet tutuyor. Çocuğunu bırakacak yer bulamıyor. 24 saat esasına göre hizmet veren sağlık kuruluşlarında, 24 saat hizmet verecek kreş ve okul çağındaki çocuklar için de klüp hizmeti verilmeli. Kadınların çalışma şartları çok ağır. Hem kadının çalışma hayatında ve günlük hayatta yer almasını istiyoruz, hem de onların çalışma şartlarına yönelik yeterli sayıda pozitif ayrımcılık sağlayacak düzenleme yapmıyoruz." şeklinde konuştu.

Özkan, kadın sağlık çalışanlarının yıprandığını, birçok sağlık sorunu yaşadığını, ancak yıpranma payı verilmediğini, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmadığını belirtti. Kadınlar Günü’nün önemli olduğunu, ancak sözlerin verilip, bir yıl sonra tekrar görüşmek üzere unutulduğu bir gün olmaktan çıkıp, verilen sözlerin tutulduğu, beklentilerin karşılandığı Kadınlar Günü olmasını istediklerini belirten Şenay Özkan, panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti.