Mersin'de İstihbarat Şube Müdürü iken yasa dışı dinleme iddialarıyla ilgili görevden ihraç edilen Ali İhsan Kaya, GDO konusunun Türkiye'nin bir kangreni olduğunu ve kendilerinin bunun üzerine gitmenin ceremesini çektiklerini belirtti. Türkiye'de kimsenin bunun üzerine gitmediğini öne süren Kaya, "Biz bunun üzerine gittik çilesini çekiyoruz. Ha bundan da hiç gocunmuyoruz. Hiç önemli değil, biz doğru bildiğimizi yaptık. Bundan sonra da yine doğru bildiğimizi yapacağız." diye konuştu.

Eski İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya, Mersin'de gerçekleştirilen ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldığı operasyon sonrası yaptığı basın açıklaması nedeniyle cumhuriyet savcısına ifade verdi.

Kaya Twitter fenoneni Fuat Avni'nin bir operasyon sonrası gözaltına alınacaklarına yönelik iddialarla ilgili cumhuriyet savcısından bilgi aldı. Kaya, adliye çıkışı gazetecilere açıklama yaptı. Açıklama sırasında BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal ile meslekten ihraç edilen bazı komiserler de hazır bulundu.

Daha önce haklarında bazı soruşturmalar olduğuna dair avukatlarının elde ettiği bilgiler olduğunu ifade eden Kaya, "O bilgilerle ilgili soruşturmanın kapsamı, bazı hukuki olmayan konularla ilgili daha önce basın açıklaması yapmıştık. O basın açıklaması ile ilgili bir suç duyurusunda bulunulmuş. Onunla ilgili ifade verdik" diye konuştu.

Bunun yanında dün gece saatlerde sosyal medyada kendisinin ve beraber çalıştığı arkadaşlarının ismi verilerek bir operasyon yapılacağı, hatta kendilerinin tutuklatılmaya çalışıldığı ve bunun için bazı özel çalışmalar yapıldığı yönünde bilgiler yer aldığını anlatan Kaya, "O konu ile ilgili de avukatlarımızın daha önce alıp incelediği içerikle ile ilgili yine bilgi almak amacıyla savcılığa müracaatları oldu. Bununla ilgili 'ifade verebiliriz, hazırız, burdayız' diye. Şu ana kadar herhangi bir işlem olmadığı herhangi bir gelişme olmadığı yönünde cevaplar aldık. Bunları dilekçe olarak ta avukatlarımız bildirdiler savcılığa. Bizler buradayız kaçacak göçecek bir yerimiz yok. Zaten burada olduğumuz biliniyor. Hakkımızda adli kontrol kararları da var. Netice itibariyle 'ne zaman istenirse ifade veririz' dedik. Bugün de aynı şekilde savcıya durumu arz ettik. Sosyal medyada çok geniş yankı bulduğunu, 'Mersin'de bizlerin beraber çalıştığımız arkadaşlarımızla ilgili iddialar var' dedik. 'Bu konu ile ilgili yapılacak bir şey varsa bizler şüpheliysek ifade vermeye hazırız' dedik. Bilgilerimizi verdik. Sayın savcı henüz herhangi bir işlem olmadığını, bizim şüpheli olup olmadığımız konusunda net bir şey olmadığını bize şifaen beyan etti. 'Bu konuda UYAP kayıtları geçerli' dedi. Kendisinin bir talimatı oldu. Sosyal medyada ismi geçenler olarak UYAP kayıtlarına baktık. Henüz herhangi bir şüpheli durumumuz yok dosya ile ilgili. Ama dosya dışında UYAP kayıtları dışında farklı bir şey varsa onu da bilemiyoruz. Önümüzdeki günler gösterecek. Artık kimin doğru söylediğini veya gerçeğin ne olduğu ortaya çıkacak." şeklinde konuştu.

'NE ZAMAN İSTENİRSE İFADE VERMEYE HAZIRIZ'

Çağrıldıkça gelip ifadelerini vereceklerini artık nasıl uygun görülüyorsa takdir hukukun adaletin dediklerini anlatan Ali İhsan Kaya, "Biz sadece hukuk bekliyoruz. Hukukun uygulanmasını bekliyoruz. Adalet istiyoruz adaletin herkese eşit uygulanmasını istiyoruz. Adaletin dışında hakkın hukukun uygulanması dışında bir beklentimiz yok. En önemli nokta bu. Bütün yapılacak işlemler için bunu umuyoruz bekliyoruz." dedi.

Alakası olmayan insanlarla ilgili dinleme yaptıkları iddiasıyla şu an soruşturmanın devam ettiğini vurgulayan Kaya, "Ama hiç alakası olmayan insanların resimleri basıldı. Bugün açın, bazı ulusal gazeteleri habire benimle ilgili, çalıştığımız bazı arkadaşlarla ilgili sürekli 'yargılanacaklar şunu yapacaklar bunu yapacaklar. Hakim karşısına çıkacaklar. Şöyle olacak böyle olacak. İddianame kabul edildi, 100 yıl istendi.' Yeter kardeşim, ne alıp veremediğiniz var bizimle? Ne alakası var bu insanların benimle? Ne alakası var, bu insanları dinlemelerle ilgili bu soruşturmalarla? Hiç bir alakaları da yok hiç bir ilgileri de yok. Peki ne alıp veremediğiniz var? Niye benimle ilgili bu kadar çok haber yapılıyor? Birileri sürekli kazıyor. Perde gerisinde görünmüyorlar. Görünmediklerini zannediyorlar. Burada komu görevlilerini kastetmiyorum. Ama birileri sürekli bunu kazıyor. Birileri sürekli bununla uğraşıyor. Uğraşsınlar, hiç korkumuz yok. Gün gelir zaman gelir, bir söz var 'keser döner sap döner gün gelir hesap döner." Zamanı geldiğinde onlarla da anlayacakları dilden hesaplaşırız. Görüşürüz ama bu işin arkasında ne olduğunu duyarlı insanların vicdanı olan insanların görmesi lazım. Biz bunu her halükarda söyleyeceğiz. 10 kerede yüz kerede hakkımızda ne işlem yapılırsa yapılsın söyleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

GDO konusunun Türkiye'nin bir kangreni olduğunu ve bu işin üzerine gidilmediğini iddia eden Ali İhsan Kaya, "Biz hasbelkader gittik. Bugün de onun çilesini ceremesini çekiyoruz. Ha bundan da hiç gocunmuyoruz. Hiç önemli değil biz doğru bildiğimizi yaptık. Bundan sonra da yine doğru bildiğimizi yapacağız. Doğru bildiklerimizi de söylemeye devam edeceğiz. Belki şu soruşturmaların açılması bir hayra vesile olacak. Emin olun, bizim de söyleyeceğimiz anlatacağımız çok şeylerimiz var. Bu işlerin arkasında kimler var, neler oluyor, neler yapılıyor? Bunları söylemekten de zerre kadar geri durmayacağız. Bir adım bile geri adım atmayacağız. Arkadaşlarımla da bu konuda kararlıyız. Bunun bedeli olarak da bizi bir yerlere atacaklarsa özgürlüğümüzü kısıtlayacaklarsa hiç önemli değil. Bedel ödemeye razıyız." diye konuştu.

Bir gazetecinin "Yasa dışı dinlemelerle ilgili yargılamaktan ne sonuç bekliyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Kaya, şöyle cevap verdi: "Adalete güveniyoruz. Adalete güvenmek zorundayız. Ancak şu ana kadar taleplerimizin hiç biri yerine getirilmedi. Delil toplama anlamında. Dosya içeriklerine girmek istemiyorum. Bu sefer farklı yorumlar oluyor. Biz bunları söyleyince yargıyı etkilemiş oluyoruz. Ceza yiyoruz ama birileri bizimle ilgili boy boy afişe edip basında haber yapınca onlara herhangi bir şey olmuyor. O yüzden dosya içeriği ile ilgili hiçbir şey söylemek istemiyorum. Ama bizim bir kaç tane talebimiz var bunu savcılığa da ilettik. Dosya içinde taleplerimiz var. Taleplerimiz yerine getirildiğinde ilgiler belgeler net bir şekilde ortaya çıktığında bir tek harf dahi suçlu olmadığımızı art niyetli bir tek madde dahi işimizin olmadığını herkes görecek. Bu konuda ben kendimden de çalıştığım arkadaşlarımdan da eminim. Bu bir trafik polisine 'niye ceza yazdın' diye yargılamaya benziyor. Biz görevimizi yaptık başka bir şey yapmadık."