Türkiye, yarın güne Meydan gazetesi ile 'merhaba' diyecek. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Levent Kenez, yeni bir haber dili kullanacaklarını, habercilik ve ince işçilik yapacaklarını, haktan ve vicdandan yana olacaklarını söyledi.

"Biz gazetemize de projemize de güveniyoruz... Haksızlıklara, hırsızlıklara, vicdansızlıklara, hayattaki bütün olumsuz şeylere meydan okuyoruz." diyen Kenez, nasıl bir gazete çıkaracaklarını Zaman Pazar'dan Tuğba Kaplan'a anlattı. Kenez, Kaplan'ın sorularına şu cevapları verdi:

- Bir milyon satan bir gazetesi vardı Feza Grubu'nun. Neden yeni bir gazete çıkarma ihtiyacı hissedildi?

- Uzun süredir düşündüğümüz bir projeydi. Zaman, referans ve ciddi bir gazete. Daha kolay okunan, daha bol ve büyük fotoğraflı, bulmacadan magazine renkli sayfaları olan bir gazete hep aklımızdaydı. Zamanlama olarak da bugünlere denk geldi. Kader. Konjonktürden dolayı çıktığına dair yorumlar yapılıyor ama doğru değil. Konjonktür olsa olsa bize daha fazla iş üretmek için bir motivasyon olmuştur. Diğer medya gruplarının da ana gazete dışında başka gazeteleri var. Bu kulvar, bizim olmak istediğimiz bir alandı. Yeni okurlara ulaşmak istiyoruz.

- ‘Seçim öncesi daha etkili muhalefet yapmak’ gibi bir düşünce ile hareket etmiyorsunuz yani?

- Birilerine sırf muhalefet olsun diye bir işe girişmek bize çok uzak. Varlığımızı bir şeyin ‘anti'sine göre konumlandıramayız. Öyle olursa o şey ortadan kalktığında bizim de varlık sebebimiz ortadan kalkar. Meydan uzun soluklu, kalıcı bir proje olacak inşallah. Güzel hedeflerimiz var.

- Peki, nasıl bir gazete olacak?

- Halkın sorunlarını önceleyen, gücünü sosyal olaylardan alan, özgürlükleri savunan, herkese hitap edebilen demokrat bir gazete olacak.

- İnsanlar Meydan’ı neden alıp okusun?

- Günümüz insanı çok hızlı tempoda yaşıyor. Uzun uzun okumaya vakti ve tahammülü yok. Keçiboynuzu yemek istemiyor. Biz direkt keçiboynuzundaki şekeri vereceğiz. Yanında yaşam, magazin, sağlık, spor ve eğitim gibi konulardan haberdar olmak isteyenler için güzel ve renkli bir gazete olacak. Kaliteli yazarlarımız var. Ayrıca okuyucular yeni bir haber dili ile karşılaşacak. Bir de internet ayağı var tabii. İnternetteki stratejimiz bir gazetenin web sayfası gibi değil, başlı başına bir haber sitesi olmak. Webe özel içeriklerimiz ve sürprizlerimiz olacak.

- Sözcü gibi, Posta gibi olacağı söylentileri var…

- Yanlış söylentiler. İkisi de başarılı ticarî projeler. Sözcü, birinci sayfa gazetesi ve kendinden söz ettiriyor. Posta, tiraj almanın bütün formüllerini kullanıyor. Bu formüllerin çoğu bize ters. Biz habercilik ve ince işçilik yapacağız.

- Toplumun Meydan gibi bir gazeteye ihtiyacı var mıydı?

- İyi bir gazeteye her zaman ihtiyaç vardır. Havuz medyasındakilere de gazete dersek bizim yer alacağımız kulvarda kaliteli yayın sayısı az. Alternatif olmak ve katkı sağlamak istiyoruz.

- Gazetenin ismi neden Meydan? Kime ya da nelere meydan okuyorsunuz?

- Haksızlıklara, hırsızlıklara, vicdansızlıklara, hayattaki bütün olumsuz şeylere meydan okuyoruz. Aslında farklı isim tercihlerimiz de vardı. Patent, tescil prosedürleri var. Örneğin bir dekorasyon firması yayıncılık alanında bile isim tescil ettirebiliyor. Meydan ismini satın alma ihtimalimiz oluşunca bir anda heyecanlandık. Meydan, güzel isim ve birçok sloganvari çağrışıma müsait.
Bize değer katacak yazarları seçtik

- Yazarları belirlerken kriterleriniz ne oldu?

- Öncelikle gazetemize değer katacak insanları seçtik. İnsanların güvenilirliğini, vicdanını ve iyi niyetini kriter aldık.

- Yılmaz Odabaşı gibi bir ismin yazacak olması çok konuşuldu sosyal medyada.

- Yılmaz Odabaşı, bizi çok duygulandıran bir jest yaptı. Yazarlık teklifi yaptığımızda “Ben bu gazetede ne var, kim yazacak, kaç sayfa olacak, kaç satacak diye sormuyorum kardeşim. Bu dönemde siz neredeyseniz, ben oradayım. Çünkü size bir haksızlık yapılıyor ve ben mazlumun yanında yer almak istiyorum.” dedi. Yılmaz Odabaşı, meseleye vicdanî yaklaşıyor. Bence de bu zorlu süreçten vicdanı ile hareket eden insanlar alnının akıyla çıkacak.

- Daha sonra yazar kadrosuna dâhil edeceğiniz isimler olacak mı? Kadın yazar sayısını artırma gibi bir düşünceniz var mı?

- Yazarlar bu isimlerle bitiyor değil. Sürprizlerimiz var. Hâlâ temasta olduğumuz, gazete çıktıktan sonra da aramıza katılacak isimler olacak. Bunların arasında kadın yazarlar da var. Ama yazarları kadın-erkek diye ayırmıyoruz doğrusu. Cinsiyetçi bir ayrımcılık olur bu. İnsanlar cinsiyetleriyle değil, fikirleri ve yazdıklarıyla var olmalı. İlla şu kadar kadın yazarımız olsun demek, vitrin düzenlemek gibi geliyor bana.

- Meydan'da kimler yazacak?

- Aslıhan Erkişi, Atilla Taş, Arif Erdem, Altan Tanrıkulu, Cafer Solgun, Cemil Tokpınar, İhsan Yılmaz, Dr. Fevzi Özgönül, Oğuz Karamuk, Turgay Oğur, Yılmaz Odabaşı, Hacer Özkaya, Ömer Şahin, Cem Güler, Abdullah Kılıç, Mehmet Bulut.

BİR TARAFIMIZ OLACAKSA, HAKTAN VİCDANDAN YANAYIZ

- Yakın zamanda kâğıdın biteceği, ekonomik kriz olacağı söylentilerinin dolaştığı, gazete tirajlarının düştüğü bir dönemde siz basılı bir gazete çıkarma kararı aldınız. Riskli değil mi?

- Risk almadan iş yapılmıyor. Hiç hata yapmayanlar hiçbir şey yapmayanlardır. Biz gazetemize de, projemize de güveniyoruz. Hitap etmek istediğimiz kitlelere ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye’de iyi gazetelere ihtiyaç var. Nüfusa göre gazete satışı çok az. Kâğıt gazetenin ölüp ölmeyeceği dünyada da çok tartışılan bir konu. İnternetle beraber birçok alışkanlıklar değişti. Bu, gazeteleri de değiştirdi. İleride her şey dijital mi olur bilmiyorum ancak bilinen tek şey, gazetecilik her zaman var olmaya devam edecek.

- Tarafsız olma niyetiyle çıkan çoğu gazete bir süre sonra istemese de bir tarafta konumlanmış olarak yerini alıyor. Meydan’ın tarafsızlık iddiası var mı? Cemaat ile anılacak ister istemez…

- Böyle komplekslerimiz yok. Ağaç kavuğundan da çıkmadığımız malum. Ülkede maalesef çok katı bir kutuplaşma var ve biz de bundan nasibimizi alacağız. Bir tarafımız olacaksa, haktan ve vicdandan yanayız.

- Zaman’daki gibi abone sistemi olacak mı?

- Evet. Gazetenin eve, okuyucunun ayağına gelmesi büyük bir kolaylık.

MAGAZİN SADECE PAPARAZZİLİK DEĞİL

- İki tam sayfa magazin olacak. Feza Grubu’nun yayınlarında pek rastlanır bir durum değil. Nereden geldi bu merak?

- Magazinin düzeylisini yapacağız. Magazin sadece paparazzilik değil. Ünlülerin dünyası, merak edilen bir dünya. ‘Hiç magazin takip etmiyorum’ diyen insanlar da o kadar ilgisiz değil. Zaten sorsanız herkes kitap okuyor, evde belgesel izliyor. Magazin haberciliğinin bayağılaştırmadan, basitleştirmeden, müstehcenleştirmeden yapılabileceğine inanıyoruz ve bunu göstereceğiz.

- Türkiye dış politikada hayli zor günler yaşıyor. Ama Meydan’da dış haberler sayfası yok. Neden?

- Dış politika haberleri olmayacak demek değil bu. Politika, iç haberler ve dış politikayı ‘gündem’ adı altında birleştirdik.

- Eskiden gazetelerin alametifarikası arka sayfaların komple spor sayfası olmasıydı. Bu gelenek uzun yıllardır yoktu. Bunda sizin fanatik Beşiktaşlılığınızın etkisi olabilir mi?

- Arka kapak hep Beşiktaş olmayacak ki, niye etkisi olsun? (gülüyor) Gazeteleri arkadan okumaya başlayan insanlarız. Arka kapağı bir spor gazetesinin birinci sayfası gibi çalışmayı arzu ettik, çıkan sayfaları da beğendik. Eski bir alışkanlığı yaşatacağız. Dünya yansa önce takımının haberine bakanlarla frekanslarımız tutacak.