Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), başta dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere çözüm sürecinde değişik roller üstlenmiş kişiler hakkında suç duyusunda bulundu.

Suç duyurusu ile ilgili olarak MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman açıklamada bulundu. Daha önce aynı konu ile ilgili yaptıkları suç duyusuna isnat edilen suçların oluşmadığı gerekçesi ile takipsizlik verildiğini hatırlatan Büyükataman, “Şimdi isnat edilen suçların unsurları oluşmuş mudur? Suç unsurlarının oluşması için daha ne olmalıydı? Ülkemizin bir bölümünde ayrı bayrak ve tel örgülerle belirlenmiş sınırlar mı oluşmalı? Yoksa binlerce askerimiz daha mı şehit olmalıydı?” dedi.

MHP, başta dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere çözüm sürecinin değişik aşamalarında görev alanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyusunda bulundu. 22 sayfalık dilekçeyi başsavcılığa sunan MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman Ankara Adliyesi önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu. 14 Mayıs 2013’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı konuşma sonrası yine suç duyurusunda bulunduklarını, 1 Mayıs 2014’te kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini hatırlattı.

YOKSA BİNLERCE ASKERİMİZ DAHA MI ŞEHİT OLMALIYDI?

Kovuşturmaya yapılmasına yer olmadığına dair verilen kararda, terörle mücadele ve terörü bitirmek amacıyla yapılan siyasi faaliyetler olduğu ve isnat edilen suçların unsurlarının oluşmadığının kaydedildiğini belirten Büyükataman, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi isnat edilen suçların unsurları oluşmuş mudur? Suç unsurlarının oluşması için daha ne olmalıydı? Ülkemizin bir bölümünde ayrı bayrak ve tel örgülerle belirlenmiş sınırlar mı oluşmalı? Yoksa binlerce askerimiz daha mı şehit olmalıydı? Bunun oluşmasını bekleyenler için düğmeye basılmıştır ve bugün Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki asayişsizlik yerini yeniden teröre bırakmıştır. Açılım masasının taraflarından olan terör örgütü AKP’yi, AKP de bölge halkını ve HDP’yi, PKK’yı suçlamakta, iki tarafta birbirini verdikleri sözleri tutmamakla suçlamaktadır. Bu sözlerin neler olduğunu tahmin etmek güç değildir. Taraflar buluşma yerinde anlaşamadığı için mi bu şehitleri vermekteyiz?”

Çözüm sürecinde PKK’ya taviz verildiği AK Partili Bakan, milletvekili ve danışmanlar tarafından açıkça itiraf edildiğini vurgulayan Büyükataman, “O gün verilen takipsizlik kararında siyasi bir baskı unsuru oluşmuşsa bunun da hesabı günü geldiğinde yine adil Türk yargısı tarafından sorulmalıdır. Bugün sorulmuyorsa biz meselenin takipçisi olmaya devam edecek ve bir sonraki dönem yeniden soracağız.” dedi.

TÜRKİYE’DE HALA HUKUK VARSA, CESUR SAVCILAR BULUNUYORSA KAMU VİCDANININ RAHATLAMASINA İMKAN SAĞLAYACAK ADIMLARINI ATARLAR

Büyükataman sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığımız yeni suç duyurusu müracaatımıza esas teşkil eden ve kamuoyu önünde açıkça cereyan eden süreçte anayasal suç işleyen, konusu suç olan emri uygulayan, suçluyu kayıran, görevini kötüye kullanan, kamu görevini terk eden veya yapmayan, suçu bildirmeyen, suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştiren, suç delillerini bildirmeyen, terör örgütüne yardım ve yataklık eden kamu görevlileri ve diğer şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını, çözüm sürecini övünerek başlatan eski Başbakan, yeni Cumhurbaşkanı'nın yargılaması için gerekli işlemlerin başlatılmasını, hâlen yasama dokunulmazlığı bulunan şüpheliler hakkında fezleke düzenlenerek TBMM’ye gönderilmesini talep eden dilekçemizi teslim etmiş bulunuyoruz. Türkiye’de hala hukuk varsa, cesur savcılar bulunuyorsa Türkiye’de akan kana seyirci kalamamak sorumluluğunu taşıyan hukuk erbapları mevcutsa MHP olarak yapmış olduğumuz bu müracaatla alakalı gerekli işlemler yapılmak sureti ile kamu vicdanının rahatlamasına imkan sağlayacak adımlarını atarlar.”

Şikayet edilenler arasında dönemin Başbakan’ı, bu günün Cumhurbaşkanı ve akıl insanlar olarak tabir edilen kişiler var mı sorusuna Büyükataman şu şekilde cevap verdi: “Gayet tabi, bu süreçte başından değişik rollerde üstlenmiş bulunan herkesi kapsayan bir suç duyusunda bulundu. İsim isim dilekçemizde yer alan tahsilat olmadı ancak bunlar kamuoyunun malumu olan insanlar.”