Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 24. dönem Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, polisin sivil toplum kuruluşlarına dönük baskınlarını, ‘algı yönetiminin parçası’ olarak değerlendirdi. İktidarın ve özellikle Cumhurbaşkanı’nın 17–25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının toplumdaki yansımalarını lehlerine çevirmek için algı operasyonuna giriştiğini vurgulayan Türkoğlu, ‘Bir kumpas ve darbe girişimi olduğundan bahisle’ başta hizmet hareketi olmak üzere, beli mahfillere savaş açıldığını kaydetti.

Türkoğlu, “Bu onun bir parçası ve devamıdır. Özelikle yasadışı dinlemelerle bir örgüt yapısı içerisinde bir hareket olduğunu topluma kabul ettirmeye çalışıyorlar. Osmaniye’deki bu dernek, vakıf ve şirketlerdeki insanları yakından tanıyoruz. Bunlar böyle yasadışı bir organizasyonun içerisinde olma ihtimali yoktur. Tabi ki içlerinde bir suça karışmış kişiler var ise mutlaka yargı önüne çıkartılmalı. Ama benim kanaatim, oradaki insanların böyle bir suç organizasyonu içerisinde bulunma ihtimalleri hiç yok. Bu bir algı operasyonundan başka bir şey değil.” dedi.

Emniyetin, adliyenin veya diğer kurumlarda –varsa yasadışı bir organizasyon– devletin görevinin bunu ortaya çıkarıp hukuk sistemi içerisinde cezasını vermek olduğunu hatırlatan Hasan Hüseyin Türkoğlu, “Ama şimdi insanlar alınıp götürülüyor; sonra onlara suç uydurulmaya çalışılıyor. Suç operasyonun arkasından geliyor. Böylece bir algı operasyonu yapılıyor. Türkiye’nin başka illerinde de benzeri operasyonlar yapıldı. Orada aynı şekilde ajanslara flaş haber olarak geçti. Kamuoyunda infial uyandıracak biçimde düştü. Fakat üç beş gün sonra bu insanların tamamı serbest bırakılmış. Haklarında yapılacak bir suç isnadı olmadığını gördük. Dolayısı ile burada da sözü edilen algı operasyonu devam ediyor. Osmaniye’de böyle bir organizasyon olduğuna inanmıyorum, ihtimal vermiyorum.” diye konuştu.

SAVCILARIN GÖREVİ POLİTİKA YAPMAK DEĞİLDİR
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ın “Soruşturmalar, değişen şartlardan etkilenmeyecek.” şeklindeki açıklamalarını da eleştiren Türkoğlu şöyle devam etti: “Cumhuriyet savcılarının görevi politikaları takip etmek ve üretmek değildir. Onların görevi suçla mücadele etmektir. Savcıların vazifesi politik mülahazalar ve politika yapmak değildir. Bu açıdan böyle politik mesajlar vererek, kendilerine oraya getiren bazı kişilere mesaj göndermek yerine hukuku ve adaleti gerçekleştirmek için mücadele etseler daha doğru olur.”