Eski milletvekili Sebahat Tuncel’in terör örgütü üyeliğinden yargılandığı davaya devam edildi. Tuncel’in vekilliği düşmesi üzerine yeniden başlayan yargılamada eski vekil, işsiz ve geliri olmadığını söyledi. İlk yargılamada aldığı hapis cezası Yargıtay tarafından onan Tuncel hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM), hak ihlali kararı verince yargılamanın yenilenmesine hükmedilmişti.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Sebahat Tuncel ve avukatları katıldı. Duruşmayı HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Hüda Kaya, Sezai Temelli, Nursel Aydoğan, Emine Beyza Üstün ve Ertuğrul Kürkçü de izledi.

Duruşmada Tuncel’in kimlik tespiti yapıldı. Mesleği ve geliri sorulan Tuncel, “Şu anda işsizim, şimdilik gelirim yok.” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Ahmet Korkusuz’un “Emekli olmadınız mı?” sorusu üzerine de “Hayır, yaşa takıldık.” dedi.

Savunma yapan Tuncel, kapatılan Özel Yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde daha önce savunmasını yaptığını belirtti. Tuncel, “Bana açılan bu dava ve verilen ceza siyasi bir karardır. Verilen kararı da Anayasa Mahkemesi hak ihlali ve hukuka aykırılık yönünden bozmuştur. Bu nedenle önceki karar ortadan kalkmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda beraat kararı verilmesini talep ederim.” dedi.

Avukatı Ercan Kanar, AİHM’nin gizli tanık konusunda yeni bir karar verdiğini hatırlattı. Bu karara göre gizli tanık ifadesi üzerine hüküm kurulamayacağını belirten Kanar, AİHM’in bu kararını mahkemeye sundu. Kanar, “Daha önce verilen karar hukuka aykırıdır. Anayasa Mahkemesi ile bu sabit olmuştur. Müvekkilim hakkında derhal beraat kararı verilmesini istiyorum.” diye konuştu.

Görüşü sorulan savcısı, duruşmaya geçici olarak çıktığını belirtti ve görüşünü açıklamak için süre talep etti.

Savcının ardından tekrar söz verilen sanık avukatlarından Ercan Kanar, müvekkili hakkında derhal beraat kararı verilmesini isteyince mahkeme başkanı, mütalaa olmadan karar verilemeyeceğini söyledi. Aylık tutukluluk incelemesi yapmadıkları için duruşmayı yakın bir tarihe erteleyeceğini kaydeden mahkeme başkanı, “Ben davaları 15 gün ya da en fazla 1 ay ertelerim. Aceleciyim de bu da boyacı küpü değil yani.” dedi. Başkanın sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

Ara kararını açıklayan mahkeme, mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verdi ve duruşmayı erteledi.

Duruşmanın ardından HDP’li grup ve avukatlar basın açıklaması yaptı. Tuncel’in avukatı Baran Doğan, “Bizim ülkemizde bu dava göstermiştir ki hukuk artık araçsallaşmış, hukuk artık belli siyasal projeleri gerçekleştirmenin alanı haline gelmiştir. Sebahat Tuncel’in milletvekilliği bitti ama diğer siyasal faaliyetleri devam ediyor. Bu yargılama da demoklesin kılıcı gibi Sebahat Tuncel’in başında sallanmamalıdır. Dolayısıyla eğer bu yargılamanın siyasal bir proje olmadığı kanıtlanmak isteniyorsa bu yargılamaya son verilmesi gerekir.” dedi.

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da davayla ilgili AYM’nin kararı ile gizli tanıkla ilgili AİHM’nin dün verdiği kararı hatırlattı. Kerestecioğlu, “AİHM’den çıkan bir karar var. Gizli tanık dinlenilmemesi gerektiğine hükmediyor ve dolayısıyla gizli tanık dinlenerek aslında elde edilen daha doğrusu bunun delil sayılması bu şekilde yargılamanın yapılmasının hukuka aykırılığını tespit eden ve uyulması gereken bir karar.” diye konuştu.

Yargının aracılığıyla siyasetin dizayn edilmemesini umduğunu ifade eden Sebahat Tuncel, “Umuyorum yargı aracılığıyla toplumsal muhalefet baskı altına alınmaz ya da farklı görüşten insanların Türkiye’deki toplumsal sorunlara başka perspektiften bakan yurttaşların sesini kesmek için mahkemeler araç olarak kullanılmaz.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de adalete dair çok ciddi güvensizlik oluştuğunu söyleyen Tuncel, “Aslında adalet mülkün temelidir diye ifade edilirken Türkiye’de adalet mekanizması herkes açısından şimdi tartışma konusu haline geldi.” dedi.

IŞİD’IN KOBANİ SALDIRISININ SORUMLUSU AKP

IŞİD’in Kobani’de gerçekleştirdiği belirtilen intihar saldırısına da değinen Tuncel, “Türkiye sınırından bir grup IŞİD çetesinin Kobani’ye gittiğini ve bomba patlattığını, sivillerin hayatını kaybettiğini ve yüze yakın sivilin yaralandığını öğrendik. Bu korkunç bir katliam.” ifadelerini kullandı.

Bu olayın siyasi sorumlusunun AKP olduğunu savunan Tuncel, “Sayın Davutoğlu’ndan Cumhurbaşkanı'ndan bir açıklama bekliyoruz. Gerçekten 8 Haziran sabahı Türkiye’de başka bir durum ortaya çıktı. Türkiye halkları barışa kardeşliğe oy verdiler. Türkiye’de artık baskıcı otoriter politikaya ‘hayır’ dediler.” diye konuştu.

AKP’nin DAEŞ’i (IŞİD) komşu etmek istediğini iddia eden Tuncel. “AKP hükümeti yarın Türkiye’de yaşanacak kaosun ve çatışmanın zemini olacaktır. Oysa Türkiye halkının dostu Kürtlerdir, orada yaşayan Araplar, Türkmenler, Asuri Süryaniler ve Ermenilerdir. Ortadoğu barışının gerçek anlamda sağlanmasının yolu da Kürt sorunun çözümünden geçer.” dedi.

AKP’nin Rojava yönelik politikasının sadece Rojava’yı Kobani’yi ilgilendirmediğini belirten Tuncel, “Türkiye’yi tam da Ankara’yı ilgilendiriyor. Bu aynı zaman da Ankara’nın Türkiye Kürtlerine yaklaşımıdır. Türkiye’deki Kürtler 6-8 Ekim’de gördünüz nasıl ki Kobani’deki saldırılara sessiz kalmadıysa bugün yaşananlara da sessiz kalmayacaktır.” ifadelerini kullandı.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Sebahat Tuncel, 'PKK terör örgütü üyesi olmak' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza Yargıtay tarafından onanmıştı. Avukatların AYM’ye başvurması üzerine verilen uzun tutukluluk ve hak ihlali kararı nedeniyle de yeniden yargılama kararı verilmişti. Son seçimde milletvekili adayı gösterilmeyen Tuncel’in vekilliği düştüğü için yargılanmasına yeniden başlanmıştı.

VEKİL SEÇİLİNCE TAHLİYE OLDU

2007 yılında başlayan yargılamadan kısa süre sonra tutuklu olan Tuncel milletvekili seçilmişti. Bunun üzerine mahkeme, Anayasa’nın 83. maddesi uyarınca ‘milletvekili olarak Meclis kararı olmadıkça tutukluluk haline ve yargılamasına devam edilemeyeceği’ gerekçesiyle tahliye etmişti.

TAHLİYE GEREKÇESİ DEĞİŞTİ

Başsavcılık ise bu karara itiraz etmişti. Başsavcılık, Anayasa’nın 14. maddesinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü amaçlayan faaliyetlerin, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında olduğunu ve istisna teşkil ettiğini belirterek, bu faaliyetlerin de TCK ve Terörle Mücadele Kanunu’nda gösterildiğini kaydetti. Tuncel hakkında düzenlenen iddianamedeki sevk maddelerinin de bu kapsamda bulunduğunu ifade eden Başsavcılık, Tuncel’in yasama dokunulmazlığı bulunduğu gerekçesiyle tahliye edilmesinin yasa hükümlerine aykırı olduğunu vurgulamıştı. Tahliye gerekçesinin düzeltilmesi istenmişti. Bu talebi değerlendiren mahkeme, yasama dokunulmazlığıyla ilgili hükümle birlikte değerlendirme yapılması gerekirken maddi hata sonucu tahliye kararında bu değerlendirmenin yapıldığını belirterek, Başsavcılığın itirazını kabul etmişti. Mahkeme, Tuncel’in tahliye gerekçesini de ‘milletvekili olması nedeniyle kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin kalmamış olması’ şeklinde değiştirmişti. Tuncel yaklaşık 9 ay tutuklu kalmıştı.

İLK MÜTALAADA 15 YILA KADAR HAPSİ İSTENMİŞTİ

14 Şubat 2008’de verilen mütalaada Tuncel’in suç tarihinde DTP delegesi olduğunu kendisine ait pasaport ile yasal yollardan 12 Haziran 2004 tarihinde Şırnak Habur sınır kapısından Kuzey Irak’a geçtiğini, PKK/ Kongra- Gel silahlı örgütünün 2004 yılı Temmuz ayında Kuzey Irak’taki kamplarında yapılan PKK/KONGRA-GEL /PRD Kongresine örgüt mensuplarının giydiği kıyafetle katıldığını anlatmıştı. 20 Ağustos 2004 yılında Habur sınır kapısından yurda giriş yaptığı 5 kasım 2006 tarihinde de Bağcılar DTP binasında PKK/Kongra-gel terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptıklarına dair alınan istihbari bilgiye istinaden yapılan aramada, sanığın Bağcılar DTP ilçe binasında toplantı yapıldığı sırada yakalandığını belirten savcı, “Sanığın PKK/ Kongra-Gel terör örgütü üyesi olduğunun, daha önce örgüt adına faaliyetlerde bulunan tanık İbrahim Çakmaz’ın mahkeme aşamasında değişmeyen ifade ve teşhisleri ile ve tüm dosya kapsamın ile anlaşılmıştır.” demişti. Savcı, Tuncel’in ‘Terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.