Evlat acısıyla yüreği yanan baba Ramazan Tosun, bir can kurtarmanın, tüm İslam alemini kurtarmak olduğu düşüncesiyle organları bağışladıklarını belirterek, "İnşallah Fatma'nın organlarını bağışladığımız çocuklar kurtulur" dedi. 2001 yılında dünya evine giren Ramazan ve Birgül Tosun çifti, 9 yıllık evliliklerinde 3 çocuk sahibi oldu. Ancak Tosun ailesinin mutluluğu 29 Ocak'ta meydana gelen bir trafik kazası ile noktalandı. En büyük çocukları olan ve bu yıl ilkokul birinci sınıfa başlayan Fatma Sultan, sömestr tatilinde gezmek için amcasına gittiği gün bir minibüsün çarpması sonucu ağır yaralandı. Hemen Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Fatma'nın minik bedeni, yaşam savaşını ancak 12 gün sürdürebildi. Fatma'nın okula başlamasının ümit edildiği gün olan pazartesi günü beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından doktorlar aileyle görüşüp organ bağışında bulunup-bulunmayacağını sordular. Baba Ramazan Tosun, bunun üzerine çeşitli illerdeki müftülerle görüşerek yavrusu Fatma'nın karaciğer ve böbreklerini bağışlamaya karar verdi. Bu kararın ardından minik Fatma'nın karaciğeri Adana'da karaciğer kanseri olan 10 yaşındaki minik bir kız ile Kayseri'de böbrek bekleyen 2 minik yavruya yaşam umudu oldu. Uygun organların bulunduğunun Adana ve Kayseri'ye bildirilmesinin ardından daha önce de 100'e yakın nakil gerçekleştiren Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Karaciğer Nakli Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Haluk Demiryürek, Kahramanmaraş'a davet edildi. Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen ve Dr. Mehmet Ali Düzkale ile KSÜ Tıp Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu'nun da katıldığı 1,5 saatlik ameliyatın ardından alınan karaciğer ve böbrekler Adana ve Kayseri'ye gönderildi. Küçük Fatma'nın cansız bedeni bugün aile tarafından Kahramanmaraş Devlet Hastanesi morgundan alınarak Serintepe Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Şeyhadil Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Anne Birgül'ün kızını kaybetmenin acısıyla fenalıklar geçirdiği öğrenilirken, Baba Ramazan Tosun da camları yumruklayarak elini yaraladı. Baba Tosun, kendileri tek sevindiren noktanın, 3 yavruya yeniden hayat vermek olduğunu belirterek, bağış kararını vermeden önce müftülerden bilgi aldığını söyledi. Organ bağışlamanın dinen caiz olup olmadığını bilmediği için hemen karar veremediğini ifade eden Tosun şunları söyledi: "Çocuğumuz kaza yapmış, araba çarpmış, daha sonra hastaneye kaldırmışlar. Hastanede filmleri falan çekildi, beyninin çok hasarlı olduğu söylendi, ardından ise beyin kanaması geçirdi. Daha sonra ise beyin ölümü gerçekleşti. Zaten biz organlarını bağışlamayı düşünüyorduk. Ancak dini açıdan ne olur, bilmiyorduk. Müftülerimize danıştık, 'Yasak değil, verebilirsiniz. Sakıncası yoktur' dediler. 'Bir can kurtarmak, İslam alemini kurtarmak kadar sevaptır' dediler. Biz de bağışladık. Organların 3 hastaya takılacağını biliyoruz. İnşallah onlar kurtulur." İlerleyen zamanlarda bağış yaptıkları ailelerle de görüşmek ve iletişime geçmek istediklerini dile getiren Tosun, kazaya sebep olan şoförün ise bugüne kadar kendini hiç aramamasına tepki gösterdi. Önce davacı olmayacağını ancak bu sebeple davacı olmaya karar verdiğini söyleyen Tosun, "Kazadan sonra beni hiç arayıp sormadılar. Sonuna kadar davacıyım. İlk başta davacı değildim, hatta tutanağı bile imzalamayacaktım, davacı değilim diye. Öylesine memur arkadaşlar imzala, sonra vazgeçebilirsin dediler. Ama arayıp sormamasından dolayı davacıyım" diye konuştu. Minik Fatma'nın iyi bir karne getirdiğini ifade eden Baba Tosun, okula başlamasını ümit ettikleri bir günde kızlarını kaybetmenin kendilerine büyük üzüntü verdiğini sözlerine ekledi. Fatma'dan geriye ise muhasebeci olan amcası Ali Tosun'un düğününde çekilmiş mutlu bir aile fotoğrafı ve bağışlanan organlarıyla yeniden yaşama dönen 3 çocukta bıraktığı izler kaldı. [URL=http://www.haber46.com.tr/gallerydetails.asp?id=710#]OKULA BAŞLAYACAĞI GÜN HAYATINI KAYBETTİ / FOTOGALERİ[/URL]