Samsun'da Opr. Dr. Kamil Furtun'un, görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi sebebiyle sağlık çalışanları, iki günlük iş bırakma eylemi başlattı. Muğla'da bir grup sağlık çalışanı da İl Sağlık Müdürlüğü önüne siyah çelenk koyarak olayı protesto etti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nin sağlık çalışanları biraraya geldi. Eyleme Muğla Tabip Odası, Aile Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş, Türk Sağlık Sen ve Aile Sağlığı Elemanları Derneği üyeleri destek verdi. Acil servis önünden yürüyüşe geçen sağlık çalışanları, İl Sağlık Müdürlüğü önüne siyah çelenk koyarak, bir basın açıklaması yaptı. Muğla Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Cafer Şahin, Opr. Dr. Furtun'un görev yaptığı hastanede öldürülmesini kınadı. Bunun münferit bir vaka olmadığını söyleyen Şahin, "Acıyla doluyuz. Yılların emeğiyle yetişmiş, kendi ailesinden, eşinden, çocuklarından çaldığı vakitlerle hastalarına faydalı olmaya çalışan ve halkımızın sağlığı için gece gündüz fedakârca hizmet vermeye çabalayan kıymetli meslektaşlarımız için gözyaşı döküyoruz." dedi. Şahin, bu cinayetlerde, katil kadar mafya bozuntularını taşeron adı altında hastaneye sokanların da parmağı olduğunu ileri sürerek, "Daha fazla kâr hırsıyla sağlıkçıları zorla, tehditle ölesiye çalıştıran, özel sermayenin gözünü doyurmak için hastalanma garantisi veren ve bir yandan hekimleri, sağlıkçıları her fırsatta kötüleyen, 'paragöz, tembel' diyen, SABİM'le terör estirenlerdir. Sadece katilin değil, azmettiricilerin de bulunmasını istiyoruz. Bugün sağlık kurumları olarak yastayız, isyandayız. Sürekli olarak şiddete uğradığımız, dövüldüğümüz, vurulduğumuz hastane binalarına giremiyoruz." ifadelerini kullandı.

SES Muğla Şube Başkanı Fatma Yarış ise sağlıkta şiddetin can almaya devam ettiğini belirterek, "Artık sağlıkta şiddet olağan bir hal aldı. Her gün bir şiddet vakası ile karşı karşıya kalıyoruz. Yaşanan bu duruma öfkeliyiz. Sadece katiller değil, azmettirenler ve önlem almayanlar da bu cinayetten sorumludur." diye konuştu.

Türk Sağlık Sen Muğla Şube Başkanı İncilay Gezgin de sağlık çalışanlarına yönelik her şiddet olayından sonra devamlı yetkilileri uyardıklarını söyledi. Bugüne kadar yaşanan olaylarda yetkililerin gerekli önlemleri almadığını savunan Gezgin, "Hayatından endişe ederek hizmet sunan sağlık çalışanlarının, şiddete uğrayanların ve yitip giden canların vebali onların üzerindedir. Kendilerine, eş ve çocuklarına güvenlik ordusu ve zırhlı makam araçları tahsisinde tüm imkânları kullanan devletlu büyüklerimiz, söz konusu sağlık çalışanlarının can güvenliği olunca alınacak tedbirleri ve bu uğurda yapılan uyarıları neden görmezden gelirler? Hastanelerde hekiminden hemşiresine, ebesine, teknisyeninden teknikerlerine, memurundan hizmetlisine kadar bütün sağlık çalışanları güvenli bir çalışma ortamına hasret kalmışlardır. Kısacası devlet, çalışanını korumaktan aciz bir hale gelmiştir. Bu acizlik, bizim devletimize yakışmamaktadır. Talebimiz çok basittir. Sadece güvenli çalışmak ve akşam olunca sağ salim ailemize kavuşmak istiyoruz. Hastanelerin savaş meydanlarını andırdığı, çalışanın her saniye şiddete uğrama korkusu yaşadığı bir ortam olarak kalmasını istemiyoruz." diye konuştu. Gezgin, hastanelerde hizmet üretmekten çekinir bir hale geldiklerini belirterek, "Şifa veren eller, kendi hayatlarından endişeliler. Çalışanların güvenliğini sağlayamayan Sağlık Bakanlığı ne işe yarar acaba? Sağlıkta şiddet dursun, gerekli önlemler alınsın, ölümler olmasın, yeter artık diyoruz." dedi.