NSU kurbanlarının yakınlarına ombudsmanlık yapan Barbara John, Berlinli ev sahiplerini mültecilerin yerleştirilmesinden nemalanmakla suçladı. Tagesspiegel için bir makale kaleme alan John’a göre bugünlerde birçokları için mülteciler iyi bir ticaret kaynağı. Akdeniz’in etrafında kaçak göçmen taşıyan şebekelerden sonra Berlinli ev sahiplerinin de define avcılarının havasına girdiğini belirten John, Senato’nun bu ev sahiplerine ne kadar ödediğini açıklamasını istedi.

John’a göre bugün eski bir binayı süsleyerek mültecilere satmak beş yıldızlı otel inşa etmekten daha kârlı. Berlin’de bir ev, büro, otel veya pansiyon sahibi olan veya bunları satabilen emlak komisyoncularının fiyatları sonuna kadar çıkarmasından yakınan John şu ifadeleri kullandı: “Her iş günü, iltica başvurusunda bulunmuş 50 ila 70 insan Eyalet Sağlık ve Sosyal İşler Dairesi’nin önünde bekliyor. Her birinin içinde yatak, masa ve sandalyesi olan altı ila dokuz metrekarelik bir oda hakkı var. Eyalet Dairesi hangi ev sahibini reddedebilir ki? Bunu biliyorlar ve pazar koşullarına uygun olarak fiyatları mümkün olduğunca yukarı çekiyorlar.”

John’un aktardığına göre bir mültecinin bir günlük yerleşme fiyatı yiyecek giderleri hariç sekiz ila 36 euro arasında değişiyor. Hostellerde ise fiyat 50 euroya kadar yükseliyor. Bu alanda talep olduğu anlaşılmış olacak ki, hostel sayısı da giderek artıyor. Bu rakamların kamuoyundan saklanmasını eleştiren John, “Mülteci rapor hazırlayan belediyelerin sayısı neden bu kadar az?” diye sordu.

Senato tarafından ev sahiplerine aktarılan paranın nihayetinde iltica konusunda örnek teşkil edecek şekilde angaje olmuş insanların parası olduğunu belirten John, “Bu insanlar yurtların nerede olduğunu veya inşa edildiğini öğreniyorlar ama masraflar hakkında bilgi sahibi olamıyorlar” ifadelerini kullandı. Mültecilerden kâr sağlamayan tek kesimin kamu yararına çalışan kuruluşlar olduğuna dikkat çeken John, bu kuruluşların kazandıklarının sosyal çalışmalara aktığını kaydetti.