Nepal'de meydana gelen ve 2 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği 7,8 büyüklüğündeki depremden kurtulanların tahliyesi devam ediyor. Aralarında Türk yolcuların da bulunduğu 242 kişi Türk Hava Yolları'na ait uçakla İstanbul'a getirildi.

Atatürk Havalimanı'na gelen yolculardan Dinçer ve Sibel Yazıcı çifti, yaşadıkları dehşet anlarını aktardı. Yerel saatle 12.00 sıralarında yaşanan depreme Durbar Square Meydanı'nda yakalandıklarını aktaran Dinçer Yazıcı, "Çok büyük bir deprem oldu. Biz orada kafedeydik. Eşim meydanın videosunu çekiyordu birdenbire bir gürültüyle birlikte koptu zaten. Her yer sallanmaya başladı. Turistler falan kaçıştı. Ben kafenin 5. katından kendimi, eşimi ararken daha doğrusu o kargaşada 4. katta buldum. Deprem beni balkona düşürmüş 4. kata. Sonra deprem bittikten sonra biz aşağıya meydana indik. Meydanda o bütün eski tapınakların falan yıkıldığını, altında insanların kaldığını, turistler, oradaki hindu insanlar, herhalde dua etmeye gelmişlerdi, öldüğünü, taşların binalardan düşen taşların, çatılardan düşen taşların altında kalıp ezilerek öldüklerini gördük. Zor bir şekilde çünkü bizim dönüş yolumuz kapanmıştı otele dönemedik anayola çıkarak polisler bizi gönderdiler, çok uzun bir yoldan dönerek yürüyerek otelimize geldi. Geceyi otelde geçirdik." şeklinde konuştu.

TARAS SARSINTIDAN BİZİ AŞAĞIYA ATACAKTI

Dinçer Yazıcı'nın eşi Sibel Yazıcı ise o dakikalarda yaşananlarla ilgili şunları söyledi: "Japon turistler otelin sağlam olduğunu söylediler bizi ikna ettiler. "Dışarısı daha tehlikeli çünkü dar sokak kafanıza bir şey düşer otele güvenin" dediler. Biz onların telkinleriyle kaldık ama odada uyuyamadık. Sabaha kadar en az 20 tane sarsıntı oldu ve şiddetlileri de oldu. Sabah 7'de kalktık, ilk bulduğumuz taksiyle havaalanına geldik. Gezmek için gitmiştik. Marmara depremini yaşamıştım. Kıyasladığımızda 5. katta olduğumuz için bina tuğlalı bina tarastı, taras bizi aşağıya atacak yıkılacak diye bir yerden tutmaya çalıştım. Yıkılacağına inanmıştım o esnada. Biraz daha durmasaydı, çok fenaydı sallantı."