Bazı muhalif televizyon kanallarının yayın platformlarından sebepsiz şekilde çıkarılması ile başlayan süreçte son olarak yine bu kanalların uydu yayınlarının da kesileceğine ilişkin haberlere tepkiler artarak sürüyor. Özellikle seçim dönemi yaklaşırken hayata geçirilen uygulamanın darbe döneminde yaşandığını söyleyen AK Parti kurucularından ve eski milletvekili Prof. Dr Nevzat Yalçıntaş, "Yanlıştır, hemen düzeltilmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber, Kanaltürk, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV'nin önce Dijitürk'ten çıkarılmasının ardından bunlardan bazılarının uydu yayınlarının da engelleneceğine yönelik haberlere tepkiler devam ediyor. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Prof Yalçıntaş, seçim dönemine yaklaşılırken bu şekilde bir uygulamaya gidilmesinin bir hakkın suistimali olarak değerlendirildiğini belirtti.

Yalçıntaş şu değerlendirmeyi yaptı: "Bazı kanallarını uydudan çıkarılarak seyircileri o kanallara ulaşma imkanının ortadan kaldırılması haberi pek çok kişiyi, beni de şoke etti. Hem de tam seçime bir hafta on gün kala bunun yapılması ister istemez halkımızda bir hakkın suistimali olarak, yani derhal iktidara bu konu atfedildi. Şüphesiz ki menfi bir kanaat, hava uyandı. Bu gibi olaylar daha önce de benzer ama, uydunun olmadığı, televizyonun olmadığı zamanlarda halkın haber alma hürriyetini ortadan kaldırıcı icraatlar olmuştur. Bilhassa 27 Mayıs'tan önceki dönemde. Yani o dönemde ortaya atılan birtakım yeni adımlar demokrat partiye karşı büyük bir sempati uyandığı ve vatandaşların kitle halinde vatan cephesi ismi altında bir hareketin başlatıldığı ve bundan daha önemli basın aleyhine iki kanun arka arkaya çıkarılarak o, 1954-1955 yılına kadar devam etmiş olan Demokrat Parti sempatisini ters çevirici reaksiyon doğurucu ve siyasi ortamı dolayısıyla Türk kamuoyunu gerginleştirici bir netice doğurmuştur. Bu kanalları seçimden kısa bir süre önce devreden çıkarmak; İnşallah ortadan kaldıracaklar. Ben yine takip edeceğim. Yanlıştır, bir an evvel tashih edilmesi lazım. Eğer birtakım maddi konular, bu kapatılan devre dışı bırakılan televizyon kanalları yönünde varsa mesela bir ödeme söz konusu da, yapılmıyorsa o durumda ihtar yapılır, takibat yapılır, mevcut varlığı haczedilir, yani devlet parasını alır ama, bütün bunlar gerekli işlemler yapılmadan hemence kaldırılması ve gelen haberlere göre eğer doğruysa bu konulardaki yetkili kişilerin aldıkları karşılıklı kararlarla olmuş. Yanıştır, hemen düzeltilmesi lazımdır. Türkiye'deki tansiyonu, gerginliği ve halkın güvenliğini yeniden kazanmak için bu şarttır."

Konu hakkında bir danışmanın görüntülerinin yer almasına ilişkin olarak da Prof. Yalçıntaş, şunları dile getirdi: "Cumhurbaşkanı'nın danışmanı değil devlette maaş alan herhangi bir resmi yerdeki danışmanın böyle bir şey yapması çok yanlıştır. Yapılacak iş gayet basittir. O danışmanın sözleriyle, telkinleriyle bu iş yapılmışsa şayet danışmanın hemen açıklamada bulunması, hayır ben böyle birşey yapmadım, bu benim dışımda gelişmiş bir olaydır. Benim hiçbir şekilde alakam yoktur demesi, yok şayet hatayla böyle bir şeye karışmışsa bu alınan kararın düzeltilmesi ve o kanalların tekrar yayın imkanı bulması varsa borçları, harçları, başka şeyleri, mükellefiyetleri, onları da onların yerine getirmesi gerekir. Devletin işleyişi böyle bir hukuki kurallar içinde yürür."