Şefik Can Uluslararası Mevlana Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Nur Artıran, çağımızın hastalığının kanser değil, önyargı olduğunu söyledi.

Fes Tasavvuf Kültürü Festivali kapsamında Berlin’de düzenlenen ve Endülüs ruhunu tanıtmayı amaçlayan bir programa katılan Artıran, günümüz insanının en büyük eksiğinin başkalarını dış görünüşüne bakarak veya kendi anlayışı çerçevesinde yargılayıp karalamak olduğunu söyledi.

Nur Artıran, dış görünüşe bakıp karar vermenin Mevlana’nın deyişiyle ‘puta tapmak’ olduğunu söyledi. İnsanların birbirine saygı ve sevgisinin kalmadığını ifade eden Artıran, Avrupa’da yaşanan İslamofobi konusunda da ilk görevin Müslümanlara düştüğünü söyledi. Artıran şöyle konuştu: “Bugün İslam dendiğinde insanlar korkuyor. Gerçek Müslümandan korkulmaz. Haklı olarak insanlar bakıyor ve gördüğü şekliyle konuşuyor. ‘Neden böyle söylüyorlar?’ demek yerine biraz dönüp kendimize bakmamız gerekiyor, biz nasıl bir hayat yaşadık, nasıl bir Müslümanlık sergiledik ki, insanlar bizden korkuyor, hâlbuki Müslüman cümle azalarından emin olunan kimse demektir.”

İslamiyet’in tertemiz bir yol olduğunu hatırlatan Artıran, “Bu yolu kirletmişsek, temizlemesi bize düşer. Şekle, surete önem verdiğimiz kadar, İslamiyet’in hakikatine de dikkat etmeli, İslam âlemini İslamiyet’in manasına yönlendirmeliyiz ki, emin olunan bir ümmet olalım.” dedi.

Arıtman, “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel olan bir tarzda sav” ayetini hatırlattı ve emin bir ümmet olmak için Hz. Muhammed’in (a.s.) yolunu tavsiye etti. Arıtman şöyle dedi: “O zaman görürsün aranızdaki o düşmanlık dostluğa çevrilir. Peygamberimizin kötülüğü kötülükle defettiği görülmüş müdür? Ayetle kötülüğü sabit Ebu Cehil’e, Ebu Leheb’e dahi Peygamberimiz’in (a.s.) kötü zan beslediği, kötülük ettiği görülmüş müdür? Peygamber tarihi incelensin, Efendimiz’in (a.s.) bir canı incittiği görülmüş müdür?"