Başbakan Erdoğan'ın çağrısına uyup Obama Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesine onay verir mi? Erdoğan geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda Obama'nın bu konuya sıcak baktığını söylese da Washington'ın bunu yalanladığı iddia edilmişti.

Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş'a göre ABD, Gülen'in odasında terör planları intihar saldırısı hazırlığı yakalamadığı müddetçe Gülen'in iadesine onay vermez. Hükümetin imajının sarsılması ve ABD'nin düşünce özgürlüğünün merkezi oluşu bunun nedenlerinden sayılabilir. Aydıntaşbaş'a göre diğer gerekçeler şöyle...

HÜKÜMET-CEMAAT GERİLİMİNE KARIŞMAK İSTEMİYORLAR

Washington'un başından itibaren hükümet-cemaat gerilimine karışmak istemediği aşikâr. Bu yüzden de Başbakan'ın 17 Aralık'tan hemen sonra ABD elçisi Francis Ricciardone'yi hedef alan sözlerine hemen sert tepki geldi; kapalı kapılar ardında ”˜Bizi iç kavgalarınıza bulaştırmayım' mesajı verildi.

Ben ABD'nin sahiden bu kavgada taraf tuttuğunu sanmıyorum. Bir yanda Gülen cemaatinin Washington'a kadar uzanan güçlü sivil toplum ağı, diğer yanda meşru Türk hükümeti ile ABD arasında onlarca yılan uzanan köklü, kurumsal bağlar var. Birini birine tercih etmektense, savaşı dışarıdan izliyorlar.

Ancak Fethullah Gülen'in iadesi, Amerika'dan taraf tutmasını istemek demek. Bu, hem pratikte hem de siyaseten mümkün değil. Amerika'yı az çok tanıyanlar, bu ülkenin Avrupa'daki siyasi baskılardan kaçan dindarlar ve din adamları tarafından kurulduğunu bilir. Bu yüzden de dini ve siyasi özgürlükler konusunda hassastır Amerikan siyaseti.

ERDOĞAN'IN SİYASETİ GÜLEN'İN VARLIĞINI SAĞLAMLAŞTIRIR

Erdoğan'ın Gülen'e yönelik üslubu ve başlattığı adli süreç, bırakın Hoca'nın ABD'deki varlığını zora sokmayı, tam tersine sağlamlaştırmıştır. Erdoğan'ın meydanlarda cemaate yönelik tehditkâr üslubu ve cemaatin ruhani liderinin iadesini istemesi, Gülen'i Amerikalıların gözünde otomatik olarak Dalai Lama ya da Çin Komünist Partisi'nin yıllardır mücadele ettiği Falun Gong tarikatının lideri Li Hongzhi statüsünde uluslararası bir mağdura dönüştürme potansiyelini taşıyor.

GÜLEN'İ SINIR DIŞI ETMEZLER

Böyle bir taarruz karşısında ne mevcut ABD kanunları ne de Kongre, Obama veya daha sonraki yönetimlerin Fethullah Gülen'i sınır dışı etmesine izin vermez. Erdoğan yüklendiği sürece Gülen'in yeri sağlamdır.

GÜLEN İNTİHAR SALDIRISI PLANLAMADIĞI MÜDDETÇE...

Peki, ya Gülen cemaatine yönelik ”˜Paralel Yapı' iddiası daha somut bir adli sürece dönüşürse? Cemaate yakın bazı savcılar ya da polis şefleri arasında bir koordinasyon ortaya çıkar, bu Pensilvanya ile ilişkilendirilirse? O zaman adli mekanizmalar devreye girer ama ben bu sürecin dahi Gülen'in iadesine neden olacağını sanmıyorum. Şöyle söyleyeyim: Fethullah Gülen'in Pensilvanya'daki odasından bir intihar saldırısı ya da bombalama planladığını kanıtlamadığınız sürece, oradaki durumu değişmez.

ORTADA SİYASİ KAVGA VAR TERÖR  SUÇU YOK

Birkaç nedenden dolayı. Öncelikle ortada ”siyasi bir kavga” var; terör suçu yok. Başbakan Obama'yla görüşmesinde Washington'un zaman zaman Türkiye'den bazı isimlerin iadesini istediğini hatırlattı. Ancak bunlar neredeyse tamamen El Kaide bağlantılı adli soruşturmalar.
Gülen hareketi ise (aynı Ak Parti gibi) Batı'nın gözünde ”˜El Kaide'ye alternatif', desteklenmesi gereken bir İslam modeli. Amerika'nın taşrasından bir Kongre üyesi yıllar önce bana ”˜Bunlar anti-molla Müslümanlar değil mi?' diye olayı basitleştirmişti. Batı, İslam dünyasına geniş bir coğrafya üzerinden bakıyor. Pakistan'dan Libya'ya kadar uzanan bu coğrafyada, Müslüman olup da Batı'yla uyumu seçen, herhangi bir terör eylemine bulaşmamış, Batılı eğitim sistemi ve demokrasiyi benimseyen bir muhafazakâr grubun, hele de bu ölçüde etkin ve örgütlü ise, Batı için cazibesini anlamak için âlim olmaya gerek yok.