İşsizlik Türkiye’nin kanayan en büyük yarası. Büyük umutlarla üniversiteyi bitirmelerine rağmen atanamayan öğretmenler zor günler yaşıyor. Bursa’da 10 yıldır atanmak için bekleyen coğrafya öğretmeni Önder Yüknü, son çare olarak çay ocağı açmış. Yanına da 'askıcı' yani çay dağıtıcı olarak günlüğü 20 TL'den işsiz bir mühendis almış.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2014 yılı verilerine göre işsizlik oranı yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşti. Ülke genelinde 15 ve daha yukarı yaşlarda işsiz sayısı 3 milyon 145 bini bulurken, sınava girmeden binlerce kişinin devlet memuru yapılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Üniversite öğrencisiyken 1999’da Kamu Personel Seçme Sınavı’na (KPSS) girmeye başlayan ve son olarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede pedagojik formasyon eğitimi alan Önder Yüknü, atanamayan on binlerce öğretmenden sadece biri. 16 senedir devlet memuru olma hayali kuran Yüknü, çareyi çay ocağı açmakta buldu.

EŞİ DE ATANAMAYINCA ÖZEL BANKAYA GİRDİ

Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesinde açtığı çay ocağına kendisi gibi atanamayan bir mühendis alan Yüknü, "16 yıldır KPSS'ye giriyorum, halen atanamadım. Eylül ayında çay ocağı işletmeciliğine başladım. Arkadaşım ziraat mühendisi işsiz olduğu için bana yardım etmek istedi. Eşimle birlikte aynı üniversiteden mezunuz. Eşim de özel bir bankada çalışıyor, öğretmenlik yapamıyor. Devletin artık bunu görmesi gerekiyor. Ancak yapılacak bir şey yok. Ekmek parası için çalışmak zorundayım. Ama zor. Çevremdekiler yadırgıyor biri coğrafya öğretmeni biri mühendis. ‘Biz niye okuyoruz’ diyen öğrenciler oluyor. Hayat mücadelemize devam ediyoruz ama geldiğimiz noktada hak ettiğimiz şeyleri alamadığımız kesin. Atanma ümidim kalmadı zaten bundan sonra atanmayı düşünmüyorum. Bir ailem var, düzenim ar, bundan sonra uzak memleketlere gitmek istemiyorum." dedi.

"DİPLOMAYI DUVARA ASTIM, AMA DEMOKRASİYİ ÖZÜMSEMİŞ İNSANLAR YETİŞTİRMEK İSTEMİŞTİM"

‘Öğretmensiniz, ama çaycılık yapıyorsunuz, bu durum sizin zorunuza gidiyor mu?’ sorusunu cevaplandıran Yüknü, şunları kaydetti: "Ekmek parası için gocunacak bir şey yok ancak tabii ki, bulunduğum seviyenin olmam gerekenden daha geride olduğunu biliyorum. Daha iyi şeyler yapabilirdim. İyi öğrenciler yetiştirmek gelecekte devlete millete faydalı, demokrasiyi özümsemiş insanlar yetiştirmek istiyorduk ama meslekten uzaklaştık. Şimdi çaycılık yapıyorum. Diplomayı ibret olsun diye duvara astım. Gelenler görsün diye. Okumanın bir şeye fayda etmediğini görsünler diye. İki üniversiteye gittim, birincisini maddi nedenlerle bıraktım, bu ikinci üniversiteyi bitirdim, zor oldu ama bir maddi semeresini göremedim. 8 Sene dershanecilik yaptım, çok iyi öğrencilerim oldu, halen de geliyorlar. O günleri özlüyorum ama artık dershanecilik yapmıyorum hem kapatıyorlar hem de atanamayan binlerce öğretmen üç kuruşa çalışıyor."

ÖĞRETMEN DEMLİYOR MÜHENDİS SERVİS EDİYOR

Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdikten sonra girdiği KPSS sonrası atanamayan Oğuzhan Öncü ise Yünük’ün yanında askıcı yani çay dağıtıcısı olarak çalışıyor. Haftada sadece 100 lira aldığını ifade eden Öncü ise şunları söyledi: "Okulu bitirdim, zaten amacım devlette çalışmak değildi. Babamın zoruyla KPSS’ye girdim. Ama mülakatla 6 bin kişi alınırken KPSS ile 5 kişi alındı, sıkıntı burada. Sıkıntıdan ziyade bir insanlık dramı. İşsizlikten daha fazla insanlık sorunu var gibi geliyor. Öğretmenin yanında çaycılık yapıyorum. Gocunmuyorum. Yeter ki ekmek olsun. Gerisi mühim değil. Onun için önemli değil. Durumumdan şikayetçi değilim olması gereken de bu değil. Mühendisim ama çay dağıtıyorum. Sıkıntılı iş değil, öğrenciyken de yaptım kafelerde. Amacım kitapçı açmaktı. Günlük 20 lira alıyorum, ayda 400-500 lira ancak kazanabiliyorum."

‘Çaycı olmak aklına gelir miydi?’ sorusunu da Öncü, “Mühendis olduktan sonra mühendis olacağım aklıma gelmiyordu, zaten ama çaycı olmak da gelmiyordu." diye cevapladı.