İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Hasan Aydın, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Ölen Şengül Karaca'nın ağabeyi şikayetçi Yalçın Karaca ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. 

RAPOR MAHKEMEYE ULAŞTI

Bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığı belirtildi. 11 Mayıs 2018'de mahkeme heyeti ile olay yerinde yapılan keşif ve dosya içindeki kamera görüntüleri dikkate alınarak  hazırlanan raporda, Şengül Karaca'nın yüzü dışarı bakar vaziyette olduğu, yere ilk temas eden kısmının ayakları olduğu, bu düşüşün çivileme atlayış olarak tabir edilebileceği kaydedildi. Penceredeki parmak izlerinin Karaca'ya ait olduğu ön kabulüyle, Karaca'nın yüzü yola bakacak şekilde aşağı düştüğü, Şengül Karaca'nın arkadan itilmesi veya kendini boşluğa bırakırken kol ve ayaklarıyla ileri yönlü bir hamle yapması arasında belirgin fiziksel ölçüm farklılığı olmayacağından, keşif sırasında yapılan ölçümlerin olayın cinayet mi, intihar mı olduğu yönünde kesin ayırım yapılmasına olanak vermediği belirtildi. Ayrıca "pencerenin oldukça dar olduğu (64cm), bu şekilde dar olan pencereden bir kişinin kendi isteği dışında arkadan itilerek atılmasının hatta pencere pervazında yüzü dışarı bakar vaziyette oturmuş olsa dahi, oldukça zor" olduğu kaydedildi.

TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ

Sanık Hasan Aydın önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirtti. Aydın'ın avukatı Oğuz Çağlar Aslan, bilirkişi raporunun savunmalarını desteklediğini belirterek "Mağdurenin düşmeden önce darp edilmediği ortadadır. Çivileme atlaması gerektiği belirtilmiş, yine pencerenin ölçütü itibariyle oradan itilerek atılmasının çok zor olduğu belirtilmiştir. Ayrıca tanık olarak dinlenen marketçi, herhangi bir yardım çağrısı veya bağırma sesi duymadığını belirtmiştir. Müvekkilim iki yıldır tutukludur, dosyada maktülenin facebook yazışması dışında hiçbir delil yoktur. Kaldı ki bir kişi dayak yerken gidip de facebook'tan mesaj atması mümkün değildir" diyerek tahliye talebinde bulundu. 

ŞİKAYETÇİ AVUKATLARI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ

Şikayetçi avukatı Oya Meriç Eyüpoğlu ise raporun geç geldiğini ifade ederek "Bizim önümüzü açacak bir rapor gelmemiştir. Raporda, 'burada otursa dahi zordur' ifadesi yer almaktadır. Bu bilimsel bir dayanağı olmayan, yorumdur. Tutuklama koşulları devam etmektedir" dedi. Avukat Eyüpoğlu, maktülün telefon faturalarını ve bilgisayarını da mahkemeye sunduklarını belirtti. Diğer avukat Perihan Meşeci de raporun, olayın intihar mı, cinayet mi olduğunu açıkça ortaya koyamadığını belirterek sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.

TAHLİYE KARARI VERİLDİ

Mahkeme heyeti, bilirkişi raporuna göre suç vasfının lehine değişebileceği, delilleri karartamayacağı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık Hasan Aydın'ın tahliyesine karar verildi. Heyet, sanık Aydın hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyarak her hafta en yakın karakola imza vermesine de hükmetti. Maktüleye ait bilgisayarın bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına da karar veren heyet, maktülenin düşme anına göre ilişkin bir kısım görüntülerin ve olay mahallindeki çekilen görüntülerin yer aldığı CD'ler ve tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek atıldığı veya atlayıp atlamadığına ilişkin rapor aldırılmasına hükmedildi. Duruşma ertelendi. 

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şengül Karaca ile sanık Hasan Aydın'ın  aynı evde yaşadıkları, olay tarihinde okul çıkışında buluştukları, yemek yiyip alkol aldıkları, daha sonra eve gittikleri, aralarında tartışma çıktığı anlatılıyor.Şengül Karaca'nın arkadaşlarına Facebook'tan Hasan'ın kendisine şiddet uyguladığına dair mesaj attığı, daha sonra saat 02.00 sıralarında maktülenin evin penceresinden sokağa düştüğü belirtiliyor. İddianamede, sanık Hasan Aydın'ın maktüleyi iterek ölümüne sebep olduğu ifade edilerek "Kasten öldürmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.