Türkiye Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Yılmaz Kuran, öğretmenlerin yaygın bir şekilde şiddete maruz kalmasının sebeplerinin başında, mesleğin itibarsızlaştırılmasının geldiğini belirterek, "Bizzat ülkemizi yönetme sorumluluğu taşıyanlar tarafından her fırsatta tahkir edilen ve bunun neticesinde itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleğine karşı öğrenci, veli ve toplumun değişik kesimlerinin olumsuz ve değersiz bakış açısı geliştirmeleri, şiddet vakaları için zemin hazırlamaktadır. Kamuyu idare edenlerdeki bu arazlı yaklaşım, maalesef en tepeden aşağıya doğru idarenin hemen her hiyerarşik kademesinde kendini hissettirmektedir." dedi.

Kuran, kamu çalışanlarının yaşadıkları devasa ekonomik, sosyal ve mesleki problemlerin yanısıra uğradıkları şiddet ve baskılar sebebiyle de önemli sıkıntılarla karşı karşıya olduklarını bildirdi. Kamu çalışanlarına yönelik şiddet ve taciz vakalarının haber bültenlerine her gün konu olduğunu belirterek, "Devlet hizmetlerinin vatandaşa ulaştırılması için canla başla görev yapan kamu çalışanları, gerek çalışma koşulları ve gerekse karşı karşıya kaldıkları şiddet olayları nedeniyle sıklıkla mağduriyet yaşamaktadırlar. Sadece son birkaç yıl içerisinde bile yüzlerce şiddet olayına ve bu olaylar neticesinde oluşan onlarca yaralanma ve can kaybına rağmen ülkemizi idare eden yönetim anlayışı, yeterli tedbirlerin alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması anlamında elle tutulur ciddi girişimlerde bulunmamıştır. İlim ve irfan yuvası okullarımız dahi son yıllarda artan bir seyir gösteren şiddet vakalarıyla, ivedi tedbirlerin alınması gerektiğini gösteren somut onlarca örnekle doludur. Okul dışından gelen kişiler ve hattâ öğrencileri tarafından saldırıya uğrayan onlarca öğretmenimiz, ciddi ve kalıcı yaralanmalara maruz kalmıştır: hattâ geçtiğimiz yıllarda İzmir'de Sevilay öğretmenimizi yine bir öğrencisinin saldırısı neticesinde kaybetmiştik." dedi.

"Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı yetiştirenlerin, böylesine yaygın bir şekilde şiddete maruz kalmasının sebeplerinin başında hiç şüphe yoktur ki mesleğimizin itibarsızlaştırılması gelmektedir." diyen Kuran, "İşte bunun son örneğine de Yalova'da şahit olduk. Yalova'nın Sayın Valisi Selim Cebiroğlu'nun, Termal Fen Lisesi'ni ziyaretinde meslektaşımız Halil Serkan Öz'e karşı sergilemiş olduğu çirkin tutumu, öğretmenimizin hayatına mal olan üzücü süreci başlatmıştır. Vali Cebiroğlu, sendikasının aldığı serbest kıyafet eylemi çerçevesinde hareket eden öğretmenimizi, öğrencilerin ve meslektaşlarının huzurunda hakaretlerde bulunarak rencide etmiş, geçen bir hafta içerisinde bu seviyesizliği hazmedemeyen meslektaşımızın kalp kriziyle sonuçlanan rahatsızlığına neden olmuştur." diye konuştu.

Öğretmen Öz'ün sorumsuz bir idarecinin, seviyesiz ve asla hafızalardan silinmeyecek çirkin tutumu sebebiyle sağlığını ve devamında hayatını kaybettiğini iddia eden Yılmaz Kuran, şöyle devam etti: "Vali Cebiroğlu'nu şiddet ve esefle kınıyoruz. Kendini vali değil, sultan olarak gören bu arazlı anlayışı ayaklarımızın altına alıyoruz. Unvanı ne olursa olsun, hiç kimse yasaların üzerinde değildir. Uluslararası sözleşmeler, yargı kararları ve son olarak Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla güvence altına alınmış sendikal eylemlere katılma hakkını gasp etmek kimsenin haddi değildir. İçişleri Bakanlığı'na çağrıda bulunuyoruz, kendini yasaların ve yargının üzerinde gören bu vali derhal görevden alınmalı ve hakkında idari soruşturma açılmalıdır. Vicdanlarda zaten mahkûm edilmiş olan Vali Selim Cebiroğlu, idari ve yargısal olarak da hakettiği cezayı almalıdır. Alsın ki bundan sonra kendisine mevzuatın verdiği yetki dahilinde yönetme görevini ifa etmekle yükümlü olanlar bundan ibret alsınlar."