Şendiller yaptığı yazılı açıklamada, hükümet tarafından yürütülen Alevi Çalıştay'ının 6.'ıncısına bakanlık tarafından davet edilmesinin ardından, bu davete tepkilerin geldiğini anımsattı. Kendisinin hedef alındığını ve çirkin ifadelerle saldırıldığını belirten Şendiller, bir kaosa sebebiyet vermemek ve istirmarcıların ekmeğine yağ sürmemek için Çalıştay'a katılmadığın söyledi. Buna rağmen kendisine 'Hitler benzetmesi, katil ve sanık' gibi ifadelerle saldırıldığını ifade eden Şendiller, yargı yoluna başvurduğunu kaydetti. Açılan davaların bazılarının sonuçlandığını ifade eden Şendiller, Taraf Gazetesi ve haberi yapan Melih Altınok'un 4 bin TL, BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis'in 5 bin TL, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Bülbül'ün ise 2 bin TL manevi tazminata mahkum edildiğini, açılan birçok davanın ise devam ettiğini söyledi. Şendiller, "Bundan sonra da gerçekleri ters düz eden şartlanmış ve hukuk tanımaz zihniyete karşı mücadelemiz devam edecektir" dedi. Açıklamasında, 1978 yılında Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde meydana gelen ve kendisinin 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılandıktan sonra beraatla sonuçlanan davasına da değinen Şendiller, şunları kaydetti: "Kahramanmaraş'ta ki mahalli yönetim ve kurumlar adeta Marksist ve bölücülerin emrine girmiş, bir yıl içinde uyguladığı baskı ve zulümle hain planın zeminini hazırlamıştır. Lübnan'ın savaş günlerine dönen şehirde, olaylara müdahale edilmediği gibi adeta seyirci kalınmıştır. Olaylar devam ederken Kahramanmaraş'a gelen devrin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı 'Olayları sol örgütler tertiplemiş ve başlatmıştır' açıklamasını yapmış ve Ecevit tarafından anında görevden alınarak yerine Hasan Fehmi Güneş getirilmiştir. Hasan Fehmi Güneş'in Bakanlığa getirilmesinin tek sebebi ise İrfan Özaydınlı'nın bu ifadelerini çürüterek gerçekleri ters düz etmek olmuştur. İşte bu sebeple Ökkeş Şendiller'in ismini öne çıkaran özel bir kampanya başlatılmıştır. Bu kampanya neticesi dünyanın en vahşi işkencelerine tabi tutulmuştur. Devrin Pol-Der Genel Başkanı Kazım Ulusoy Başkanlığında özel bir işkenceci ekip oluşturularak aylarca süren bir vahşet uygulanmıştır. İşte bu tertip sonucu Şendiller Kahramanmaraş Olayları davasında Adana'da oluşturulan eşgüdümlü Sıkıyönetim Mahkemesinde 1 nolu sanık yapılmıştır. Bu özel mahkemede 2 yıla yakın yargılanan Şendiller 8 Ağustos 1980 tarihinde 1 nolu Sıkıyönetim Mahkemesinde 520 Sayılı Gerekçeli Kararla beraat etmiş ve bu karar 1983 tarihinde Askeri Yargıtay tarafından onanmıştır. Daha sonra olayların tertipçisi, İrfan Özaydınlı'nın ifade ettiği 6 sol örgüt hakkında çeşitli davalar açılmış ve kararlar verilmiştir. Bu kararlarda başta Ermeni Garbis Altınyan olmak üzere yüzlerce yüzlerce kişi idam ve çeşitli mahkumiyetlere çarptırılmıştır.Bu kanlı planın 32.yılında bir kez daha ifade edelim ki: Kahramanmaraş'ta oynan bu oyunun perdesini indirmek için bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada mücadelemize devam edeceğimizden Yüce Milletimiz ve Kahramanmaraşlı hemşerilerimiz emin olmalıdır.Bu kanlı planı "Alevi-Sünni çatışması" diye yutturmaya çalışan karanlık zihniyetin oyununu bozmak için her türlü engeli aşmak hepimiz için tarihi bir vazifedir. Oysa bu güne kadar yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu hain planın arkasında başta ABD olmak üzere uluslararası güçler ve yerli iş birlikçileri vardır. Kahramanmaraş, Malatya, Çorum, Sivas ve benzeri karanlık olaylar 12 Eylül Darbesi'ne giden yolun kilometre taşlarıdır. Özellikle Kahramanmaraş Olaylarının akabinde ilan edilen Sıkıyönetim Darbe'nin son virajı olmuştur". Bu konuda 'Kanlı Oyun Kahramanmaraş Olayları'nın Perde Arkası" kitabını yazdığını belirten Şendiller, kitabın tamamen belgelere dayalı emek ve araştırma ürünü olduğunu ifade etti.