AK Parti hükümeti tarafından çeşitli bahanelerle okul ve dershanelere yapılan baskınlar dün yeni bir boyut kazandı. Polis, Zonguldak'ta 0- 6 yaşındaki çocukların bulunduğu kreşi basarak arama yaptı. Baskına bellerinde silah bulunan üniformalı polislerin katılması, kapıda nöbet tutmaları tepkileri neden oldu. Psikiyatri uzmanları da, küçük yaştaki çocukların bu tablo karşısında olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, okul, dershane ve kreş baskınlarının çocuklar üzerinde oluşturabileceği travmatik etkiler konusunda uyarılarda bulundu. Kaya, bu durumun çocukları örseleyeceğini, süregelen olaylar çerçevesinde ise onların kişilik gelişimlerini de etkileyeceğini söyledi.

Zonguldak'ta dün okul ve dershanenin yanı sıra 0-6 yaş çocukların bulunduğu kreşe de polis baskını düzenlendi. Üniformalı, silahlı polislerinde katıldığı baskında minik çocukların korkusu ve gözyaşları dikkat çekti. Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, baskın sırasında çocukların gözleri önünde sergilenen durumların bilinçaltına atılarak ileride ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Türkiye'de son yaşanan olaylar çerçevesinde toplumsal olarak bir tedirginlik hali olduğunun altını çizen Kaya, her gün baskın haberlerinin duyulduğunu, ilgili ilgisiz bir sürü insanın gözaltına alındığını ifade etti. Bu durum karşısında gelişim dönemlerine bağlı olarak dışsal faktörlere çocukların daha çok açık olduğunun altını çizen Kaya, "Gürültü bile tek başına çocukları korkutan, ileride fobik bozukluklara yol açan bir durumdur. Hele gözleri önünde bir insana zarar verilmesiyle ile tanıklıklar hareketlilik, bağırtı, curcuna, karışıklık çocuklar için tehdit edici dışsal etkenlerdir. Süregelen bir olay olursa onların kişilik gelişimlerini de etkiler." dedi.

"ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI KORKU KALICI HASAR BIKARABİLİR"

Çocukların dışarıdan gelen uyaranı anlamasalar bile bu duruma tanık olan yüzlerindeki duygu dalgalanmalarını anlayabileceklerini belirten Kaya, anne- babalarının yüzlerindeki endişe, korku çocuklarda kötü bir şey olduğunu algısı oluşturacağını ve bunu farkedeceklerini ifade etti. Kaya, yüzlerdeki ifadeleri anlamlandıramayacağını ancak kötü bir şey olduğunu hissederek dünyanın güvensiz bir hale geldiğini fark etmeye başlayacağını söyledi. "Artık gürültülü, patırtılı, polisin bastığı, silahları dayattığı, insanları sürüklediği bir görüntüye tanık olan çocuğun yaşadığı korku bir deneyimle bile kalıcı hastalıklar edinebilirler. Bu korku onlarda güvensiz bir dünya algısını geliştirmeye başlar." diyen Kaya, burada yaşanan büyük korku ve gerilim, korku koşullamasına yol açacağını kaydetti.

"KREŞE GİTMEME, SOSYAL AKTİVİTELERE KATILMAMA GÖRÜLEBİLİR, RUHSAL ÇÖKÜNTÜ, EĞİTİM HAYATI OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR"

Olaylara tanık olan çocuğun son derece nötr (etkisiz) nesnelerden bile korkmaya başlayacağını belirten Kaya, "Bir renkten, bir hayvandan, bir oyuncaktan korkmaya başlayabilir. Çünkü o korkunun, tehdidin yaşandığı anda herhangi bir nesne o korkuyu temsil eden nesneye dönüşür. İleride hayvan fobisi, karanlık fobisi, açık alan fobisi görebiliriz. Herhangi bir askere benzeyen, şapka giyen herkesten korkabilir. Elinde sopa taşıyan birinin elinde silah var sanıp korkabilir. Böyle hayatlarını kısıtlayan durumlar olabilir. Silahlı bir baskın önünde birilerinin sürüklenmesi, bağırılması bunlar hepsi ağır tablolara yol açma ihtimali taşır. Bu korkunun yaşandığı herhangi bir yer onlardan korkup kaçmaya başlar. Oraya gitmez oradan geçmek istemez. Şiddet gören birisi benzer mekanlara girmemeye başlar. Çocuklarda da kreşe gitmeme, sosyal aktivitelere katılmama, hatta depresyona, ruhsal çöküntüye akademik gelişmede bozukluk, davranış, uyku bozukluklarına neden olabilir." ifadelerini kullandı.