Adana’da 47 yaşındaki Semire Balık ile 22 yaşındaki kızı Ayşe Işık’ın öldürüldüğü olayla ilgili ilginç ayrıntılar gün yüzüne çıktı. Cesedi otoyolda bulunan Balık’ın bir yıl önce boşandığı eşi Hüseyin Budak tarafından defalarca tehdit edildiği, mahkemelerde bunu dile getirdiği ve silahlı saldırıya bile uğradığı ortaya çıktı. Semire Balık ile en son telefonda konuşan amcası Cemal Balık, yeğeninin paraya ihtiyacı olmadığını belirterek, ayrıldığı eşinin mal varlığıyla ilgili yapılacak keşif günü öldürüldüğünü söyledi. Kardeşi Ekrem Balık ise kız kardeşini öldüren Budak için “Nereye kadar kaçacak, uçacak değil, kanadı olsa. Parayla kanat takıp uçacaksa. Allah yardımcısı olsun.” dedi.

Saat 06.30 sıralarında Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu batı çıkışı yakınlarında bir kamyon sürücüsü, Adana'da gişeleri geçtikten sonra yol kenarında hareketsiz yatan iki kadın görüp durumu polise bildirdi. Polis, otoyol kenarındaki drenaj kanalında öldürülmüş halde 2 kadın cesedi buldu. Kadınların üzerinden kimliklerini belirten belge çıkmazken, ziynet eşyalarının da alınmadığı belirlendi. Cesetler için Adana Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapıldı. Emniyet Asayiş Şubesi Cinayet Bürosu ekipleri, yaptıkları araştırmada öldürülen kadınların 47 yaşındaki Semire Balık ile 22 yaşındaki kızı Ayşe Işık olduğunu belirledi. Polis, yakınlarını haberdar etti. Kadınların cenazesi Küçükoba Mezarlığı’nda cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Emniyet Asayiş Şube Cinayet Bürosu ekipleri, Semire Balık ile kızı Ayşe Işık'ın öldürüldüğü olayı ayrıldığı eşi Hüseyin Budak ile oğlu Abdullah’ın işlemiş olma ihtimali üzerinde duruyor. Polis, Hüseyin Budak’ın cumartesi gününden bu yana Mersin’deki otomobil satışı yaptığı galeriye uğramadığını belirledi, baba ile oğlu her yerde aranıyor.

EN SON GÖRÜŞEN AMCASI ANLATTI

Semire Balık’ın en son telefonla görüştüğü amcası Cemal Balık, yeğeni ile Adana otogarına geldiği sırada telefonla görüştüğünü belirterek, “Gece saat 11’i 20 gece bana telefon açtı. ‘Amca biz gelmişiz. Müsait misiniz, bu akşam siz de kalacağız, yarın keşif var. Keşif için gelmişiz’ dedi. Ben de ‘Buyurun gelin müsaidiz’ dedim. Aradan yarım saat falan geçti, baktım gelmediler. Ben aradım. ‘Gelmediniz nerede kaldınız’ delince büyük kızı Sibel’le eşi Davut’un kavga ettiğini boşandığı eşi Hüseyin’in de Erdemli’den arayıp ‘sen de gel bunları barıştıralım’ dediğini aktardı. Oğlu Abdullah’ın kendisini almaya geleceğini ve onunla Erdemli’ye gideceğini, yarın döneceğini söyledi.”

KORKUYORUM AMCA DEMİŞ

Amca Balık, yeğeni evine gelmeyince açtığı ikinci telefonda ise endişelerini şöyle dile getirdi: “Gece 24’e doğru telefon açtım ona. ‘Sema sıkıntı varsa’ dedim. ‘Amca ben korkuyorum’ deyince ‘Sıkıntı varsa gitme yeğenim.’ ‘Gideceğim’ dedi. Bana ‘Senin telefonun açık bulunsun, bir sıkıntı olursa ya mesajla ya da telefonla ben seni haberdar ederim’. Gidiş o gidiş ondan sonra telefonu kapandı. Bende de onda da tereddüt vardı. Aynı korkuyu ben de onla beraber yaşadım. Ölüm tehdidi alıyordu. Kaç defa silahlı saldırı yapmıştı. İlk değildi bu. Polise başvurdu, mahkemelerde söyledi. Boşanma davalarının tümünde söyledi. Ancak emniyetten koruma talep etmedi. Ölüm tehdidi aldı. Telefonu kapalı olunca ben korktum. Anladım ki bir şey olmuş.”

"OLAYI SAPTIRMAK İÇİN NAMUS MESELESİ DENİYOR"

Kardeşi Ekrem Balık ise cinayetin namus meselesi değil mal paylaşımı ile ilgili olduğunu söyledi. Kız kardeşinin paraya ihtiyacı olmadığına dikkat çeken Ekrem Balık, “Dün keşif olacaktı. Hüseyin malını saklamış, şimdi işini kapatmak için namus meselesine döküyor. Öyle bir şey yok. Namusla alakalı bir şey yok. Bu kadının paraya ihtiyacı yok. Parası var, altını var, mal varlığı var. Semire’nin avukatı malları tespit etmiş bunların belirlenmesi için keşif yapılacakmış dün keşifte bulunacaklardı. İşte şurası onun burası bunun diye ondan sonra bu olayı yapmış. Meseleyi başka yöne saptırmak için namus meselesine döküyorlar.” diye konuştu. Ekrem Balık, kız kardeşinin oğlu Abdullah ile Erdemli’ye gitmeden önce amcasına “Elim yüreğimde” dediğini de sözlerine ekledi.