T24 internet sitesi yazarı Ömer Laçiner, Türkiye’nin uluslararası arenada hiçbir dönemde bu kadar itibarsızlaşmadığını söyledi. Laçiner, “Buna anlamak için Batı gazetelerini okumak yeter. Bu devirler geçer. Yeni bir kuşak çıkacak ve bunu biz göreceğiz.” dedi.

Sosyalist solun önemli isimlerinden biri olan Ömer Laçiner, Aksiyon dergisinden Bünyamin Köseli’ye verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Türkiye’nin uluslararası arenada düştüğü duruma dikkat çeken Laçiner, “AKP, kendi sosyolojisine uygun davranıyor. Olaylara araçsal bakıyor. Sayısal büyümeyi her şeyin önünde görüyor. Toplumun kazanımlarını hiçe sayan, ahlaki düzeyi çok yüzeysel olan bir hareket hâline geldi. Bu, bir orta sınıf politikasıdır. Bu politika, çok daha saygın olabilirdi. Daha ilkeli olabilirdi. Türkiye’de demokrasinin kazanımlarını pekiştiren, bunu tabana yayan bir hareket olabilirdi. Hayırla yâd edilirlerdi ama tam tersine bir şey yaptılar. Bunun için de zorlayıcı bir sebep yoktu aslında.’ ifadelerini kullandı.

“2007 sonrasında askerin siyasi ağırlığı tasfiye edildikten sonra her şeyi yapabilirlerdi.” diyen Laçiner, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Ama bunu tercih etmediler. Kendi muhafazakârlıklarını dizayn etmeye kalktılar, demokrasi rafa kalktı. Fakat bu başlarına yıkılacak, er ya da geç. Kaygılıyız, çünkü iktidarın meşruluğunu sorgulayacağımız olaylar yaşanıyor. Bu, sadece 17 Aralık yolsuzluk dosyası da değil… Uludere, Reyhanlı, Soma bunlar korkunç şeyler… Türkiye’nin uluslararası politikasını ‘iflas’ kelimesi artık karşılamıyor. Ben, Türkiye’nin uluslararası arenada bu kadar itibarsızlaştığına hiç şahit olmadım. Batı gazetelerini okumak yeter bunu anlamak için. Bu devirler geçer. Yeni bir kuşak çıkacak. Ve bunu biz göreceğiz. Bunu ben de göreceğim. Buna benim de yaşım yetecek. AKP eliyle Türkiye, ahlakın ne olduğunu sorgulayacak. Türkiye İslamcılığı sorgulayacak ve bu AKP’nin eli ile olacak. AKP, din adı altında yürütülen siyaseti bitirecek. AKP, bu çöküşü başlattı. Şu anda pik noktasından aşağıya doğru iniyorlar zaten. Önümüzdeki dönemde, Batı’daki gibi bir anlayış hâkim olmaya başlayacak. Dindar insanlar olacak ama toplumu yönlendirici olarak siyaset bitecek. Büyük tarihe bakarsanız bu böyle olacak. Biz şu an bu büyük tarihin dalgaları arasında geziyoruz.”