Kahramanmaraş 12 Şubat İlçe Müftüsü Davut Polat organ bağışı konusunda “acaba” sorusunun herkesin aklına geldiğini, belirtti, doktorlara güvenin dedi. Müftü Polat, şifa bekleyen hastalara imdat olun. Onlara hayat taşıyalım.”dedi.

Kahramanmaraş Kalkınma Derneği Sağlık Çalışma grubunun organ bağışı konulu panelin konuşmacılarından biri de Kahramanmaraş 12 Şubat İlçe Müftüsü Davut Polat oldu.

Necip Fazıl Kültür Merkezinde Kalkınma derneğinin Organ Bağışı konulu Panelinde konuşan Müftü Polat, organ bağışı konusunda “acaba” sorusunun herkesin aklına geldiğini, belirtti, doktorlara güvenilmesini istedi.

Panel açılış konuşmasında Dernek Başkanı Uzm. Dr. Alper Keten; organ bağışının dünyanın ve Ülkemizin gündeminde olduğunu binlerce insanın organ nakli beklediğini ve buna her saat yeni hastaların katıldığını ancak istenilen sevide organ bağışı olmadığını belirtti.

Panelde KSÜ Tıp Fakültesinden Organ ve doku bağışı Koordinatörü Doç. Dr. Mustafa Çelik organ bağışında ülkemiz verilerini ve yasal prosedürün neler olduğunu nasıl bağışta bulunulacağını anlattı.

Necip Fazıl Şehir Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon kliniğinden Uzm. Dr. Şehnaz Pelin Tanır Yayla organ bağışında tıbbi yönleri beyin ölümü kavramını ve organ naklinde tıbbi süreci ifade etti.

Panel Oniki Şubat İlçe Müftüsü Davut Polat'ın organ bağışında dini boyutunu geniş olarak ele aldığı konuşmasında dinen sakınca bulunmadığı, gerekli olan durumlarda organ bağışının sadaka niteliğinde olduğu bunun hayattan hayata sadak özelliği taşıdığını âlimlerin görüşleri ekseninde belirtti ve kendisininde organlarını bağışladığını söyledi. Müftü Polat Diyanet İşleri başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmezin “candan cana giden en büyük sadaka” sözüne de vurgu yaptı. Müftü Polat konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Organ bağışı ilk önce ücretsiz olacak, dinen parayla satımı olmamalı. Organ naklinde kişi tedaviyi öncelikle kendi kabul etmelidir. Eğer biz bu durumda bağışta bulunup ta sonuca gittiğimiz takdirde bütün insanlığa hayat vermiş gibi sadaka sevabına nail olacağız. Bu konuda zaruret hali çok önemlidir. Dürüstlüğüne güvenilen bir tabib tarafından tesbit edilmelidir. Organ naklinin her iki tarafında da insan olması, insanın ise yaratıklar evreninin en saygın varlığı niteliği taşıması ve ebedi ahret hayatı için ölümden sonra tekrar dirilmeye dair iman, gelişmelerin sadece tıp ve hukuk değil, belki daha anlamlı bir boyutta din ve ahlak çerçevesinde ele alınmasını gerekli kılmıştır. Organ nakli konusunu bu ve benzeri veriler ışığında tartışan günümüz alimleri ve fetva kurulları, geneli itibarıyla fakat belli şartlar ve tedbirler çerçevesinde tedavi amaçlı nakil ve bağış işlemlerine onay vermektedirler. Bu durumlarda organ nakli caizdir.”dedi.

Gayri Müslim birinin organlarının durumuyla ilgili bir soru üzerine Müftü Davut Polat, “Gayr-ı Müslim birinin organlarından yararlanmakta hiçbir dini engel yoktur. Çünkü insanın bedeni veya organları, Müslüman veya gayr-ı Müslim olarak nitelenemez. İnsanın bedeni ve organları kendi inancı doğrultusunda kullandığı birer alet konumundadır. İslam'ın kâinat ve tabiat anlayışına göre yerlerde ve göklerdeki her şey kendi işlevini yerine getirerek Allah'a secde etmekte ve O'nu tespih etmektedir. İnancı ne olursa olsun her insanın organları, hücreleri ve bütün yapısı da böyledir.”dedi.

Müftü Polat konuşmasının son bölümünde yine Diyanet İşleri başkanının şu çağrısıyla son verdi, “Lütfen bütün hastane köşelerinde belki aylarca belki yıllarca gözyaşı içinde bekleyen anneler, babalar, yavrular ve şifa bekleyen hastalara imdat olun. Onlara hayat taşıyalım.”

Panel soru ve cevaplarla sonlandırıldı. Panele Dulkadiroğlu İlçe Müftüsü Beyazıt kanatta hazır bulundu.