Ankara'da bir polis aracının çalınıp organize suç örgütüne satılmasıyla başlayan soruşturmanın sanığı Kadir İnan, Emniyetteki müdürler bana ‘Cemaat ile ilgili, abilerle ilgili anlat.' deyip yönlendirme yapıyorlardı. Benim ifadem yönlendirildi. Benim söylemediklerim yazılmış ifadeye dedi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne ait polis aracı ve içindeki malzemelerin çalınması olayından ‘paralel örgüt' çıkarma çabası, mahkemede bir kez daha çöktü. Zaman gazetesinin haberine göre, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun'un hazırladığı iddianame üzerine açılan davanın ikinci duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık polis Seyit Akşit'in, Kadir İnan ve bazı isimlere polis aracı, telsiz, çelik yelek sattığı, rüşvet aldığı iddia edilmişti. Akşit, bu işleri sözde ‘paralel yapı' adına gerçekleştirdiğini söylemesi için kendisine Ankara Emniyeti'nin baskı yaptığını açıklamıştı. İkinci duruşmaya ise Kadir İnan'ın açıklamaları damga vurdu. Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen İnan, savcı odasında ifade verirken Ankara Emniyeti KOM Şube Müdürü Erdinç Elpe tarafından yönlendirildiğini söyledi.

"BENİM SÖYLEMEDİKLERİM YAZILMIŞ İFADEYE"

Hakimin, “Seyit Akşit sana abilerden bahsetti mi?” şeklindeki sorusu üzerine İnan, “Bana Seyit Akşit, Cemaat ile ilgili abilerim var falan demedi. Ayrıca savcılık ifadelerimizde emniyette bize yönlendirmeler oluyordu.” karşılığını verdi. Yönledirmelerin emniyet ve savcılıkta sürdüğünü anlatan İnan, şöyle devam etti: “Bana müdürler, Durak ile Ömer'i söyle, ne var söyle diyorlardı. Cemaat ile ilgili, abilerle ilgili anlat diyorlardı. Suçlamalarla ilgili yönlendirme yapıyorlardı. Organize Şube Müdürü Erdinç Elpe, savcı odasında beni yönlendiriyordu. Savcı ile muhabbeti de iyiydi. Benim ifadem yönlendirildi. Benim söylemediklerim yazılmış ifadeye. Ayrıca Seyit'in bana getirdiği belgeler arasında emniyette görev yapan polislerin telefonları, iletişim bilgileri vardı. Bunlar bir terör örgütlerinin eline geçse bu insanların adresleri vardı bunlara suikast yapılmaz mı? Tehlikeli değil mi bu bilgiler? Bana bunları devlet adına görev için getirdiğini söyledi. Ben genç biriyim. Cemaat konusunu televizyonlardan izledim. Onlara karşı bir önyargım yok.”

Dava kapsamında Turgut Özal Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Doç. Dr. Nebil Ark'ın ifadesi de alındı. Ark, hakkında dava açıldığını basından öğrendiğini kaydetti. Niçin yargılandığını bilmediğini dile getirdi.

"KAMERA KAYITLARI NEDEN GETİRİLMİYOR?"

Davanın bir numaralı şüphelisi polis memuru Seyyit Akşit de, Elpe'yi işaret etti. Akşit, şu iddiaları dile getirdi: “Ben doktor Nebil demedim. Erdinç Elpe, kendisi yazmış. Beyan benim değil. Bunların odasında oturdum. ‘Seyit bunları paralele bağlayalım.' dediler. Müdürün odasındaydım, o tarihte emniyet görüntüleri getirilsin dedim. Ama 2 aydır mahkemeniz gözaltına alındığımda odasında bulunduğumu söylediğim müdür ile ilgili kamera kayıtlarını neden getirtmiyor? Bu kayıtlar silindi mi, ne gizleniyor, kim korunuyor? Ben bu Nebil Ark'ı tanımam hiç görmedim. İfadenin emniyette oluşturulduğunu defalarca anlattım ama derdimi anlamıyorsunuz.”