Bursa’da, orman arazisine ev yaptıkları iddiasıyla 30 yıldır oturdukları binaları boşaltılmak istenen mahalle sakinleri yetkililerden yardım bekliyor.

Bursa Orman Bölge Müdürlüğü merkez Yıldırım ilçesine bağlı Yiğitler Mahallesi'nde oturan 281 aileyi orman arazisini işgal ettikleri gerekçesiyle 2008 yılında mahkemeye verdi. Mahkeme 2011 yılında mahalle sakinlerinin haksız olduğuna hükmetti. Bunun üzerine ailelere tebligat yapılarak evleri boşaltmaları istendi. Ancak aileler tebligata uymadı. Müdürlük geçen 3 yıl boyunca evlere tebligatlar göndererek boşaltmalarını istedi. Orman Bölge Müdürlüğü’nden 2 gün önce ‘evleri derhal boşaltın’ tebligatı mahalleliyi sokağa döktü.

“EVLERİMİZİN HEPSİ TAPULU, İŞGAL ETMEDİK”

20 senedir bu mahallede oturduğunu söyleyen Ömer Sümer, yaşanan sıkıntıyı şöyle anlattı: “300 tane ev var. Bu evlerin her biri 3 katlı 4 katlı. Orman işletmesi ‘bizim yerimizi işgal etmişsiniz’ diyerek mahkemeye verdi. Mahkemeyi kaybediyoruz ve çıkmak zorunda kalıyoruz. Bizim evlerimizin hepsi tapulu. Biz orman işletmesinin yerini işgal etmedik. Kendi paramızla satın aldık, evlerimizi yaptık ve 20 senedir burada oturuyoruz, çoluk çocuğumuzu büyüttük ama şimdi bizi rahatsız ediyorlar.”

“GÖÇMENLERE YER YURT VERİYORSUNUZ, BİZİ ATMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”

“Sayın Bursa milletvekilimiz, sayın bakanımız bizi duyun” diyen Sümer, şöyle devam etti: “Bizim sorunlarımızı halledin. Çoluğumuzun çocuğumuzun psikolojisi bozuldu, rahatsızız. Burayı kim sattı ise onlarla uğraşın, bizi rahatsız etmeyin. Ormandan işgal ettiğimiz bir yer yok. Sayın bakanım bizi duyun, milletvekilleri bizi duyun. Seçim zamanı geliyorsunuz bir daha sizi göremiyoruz, ulaşamıyoruz. Yani oradan buradan gelen göçmenlere siz yer, yurt, aş veriyorsunuz. Biz yerli milleti, tapumuzda olduğu halde buradan atmaya çalışıyorsunuz. Bizim sorunumuz bu. Bize bir çözüm muhakkak bulunması lazım, vardır.”

“KAÇ GÜNDÜR UYKU UYUYAMIYORUM”

Evinin tapusunu ve Orman Bölge Müdürlüğü’nden gelen ‘evi boşaltın’ tebligatını gösteren Zafer Dinçer ise şunları kaydetti: “Ne yapacağız biz. Elimiz kolumuz bağlı. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Ben şeker hastasıyım. Ben kaç gündür uyku uyumuyorum.” Tepkisini dile getiren Cennet Güzelli de 1987 yılında evini yaptığını belirterek, devletin buna bir çözüm bulmasını istedi.

Mustafa Küçükmorkoç da, “30 senedir vergi veriyorum. Madem burası orman yeriydi bu devlet niye vergi alıyor. Herkesin tapusu var. Ayıptır. Milleti neden yerinden yurdundan ediyorsunuz. Peki evlerimiz yıkılırsa ne yapacağız biz. Para vermiyorlar, hafriyatını da bizim götürmemizi istiyorlar. Bu yapılır mı?” ifadelerini kullandı.

“BAŞBAKAN NEREDE, CUMHURBAŞKANI NEREDE?”

Kudbettin Aygan ise tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Ne yapacağımızı şaşırdık. Yani burada ne adalet var ne hukuk var, hiçbir şey yok. Başbakan nerede, cumhurbaşkanı nerede, milletvekili nerede? Belediye başkanı seçim olduğunda gelip sokak sokak geziyor, ‘bana oy verin ki her şeyinizi hallederiz’ diye. Halleden hiç kimse yok.”