Bağcılar'da işyeri önüne döktükleri buğday için esnaftan yardım isteyen şüpheliler, sahibini oyaladıkları marketin kasasından çaldıkları 2 bin lira ile kayıplara karıştı. Esnafa kurulan tuzak, işyerinin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Zor durumda dahi olsa bir daha kimseye asla yardım etmeyeceğini belirten mağdur esnaf, benzer bir olayı yaşamak istemeyen esnaflara da aynı şekilde davranmalarını tavsiye etti.

Olay, geçtiğimiz Salı günü, saat 09.20 sıralarında meydana geldi. Dükkana gelen bir kişi, önce yere dökülen buğdayları toplamak için market sahibi Mevlüt Kazankaya'dan poşet istedi. Buğdayların toplanmasına yardım eden Kazankaya, şüpheli şahsın kürek ve faraş istemesi üzerine işyerine girip tekrar dışarı çıktı. Yerdeki konumuyla Kazankaya'nın dükkan kapısına sırtını dönmesini sağlayan şüpheli şahıs, buğdayları toplar gibi yaparak Kazankaya'yı oyaladı. Bu sırada içeri giren ikinci bir şahıs, kasadaki paralar ve Kazankaya'nın el çantasını çaldı. Dükkandan ayrılmak isteyen şüpheli, kapıda karşılaştığı Kazankaya'yı iterek kaçmaya başladı. Dükkanına hırsız girdiğini anlayan Kazankaya, ilk şaşkınlığı attıktan sonra kaçan şahsı kovalamaya başladı ancak başarılı olamadı. Buğdayları dükkan önüne döken şüpheli ise biraz ileride poşeti atarak kayıplara karıştı. Tüm yaşananlar, işyerinin güvenlik kameralarınca saniye saniye kaydedildi.

Yaşadıkları karşısında şok olan Kazankaya, 2 bin lirası ve içerisinde bir miktar döviz ve kredi kartları bulunan çantasının çalındığını aktardı. "Emniyetin iyi çalışması lazım. Hırsızlığa göz açtırmamaları lazım. Her vatandaşın canı yanıyor. Sabahın 5'inde geliyorum, akşamın 11'inde buradan gidiyorum. Gecem yok gündüzüm yok. Biz zor zor kazanalım onlar gelsin alsın gitsin yani bu hangi yasada hangi kanunda var." sözleriyle yaşadıklarına tepki gösteren Kazankaya, dükkandan ayrılırken eşine tembih ettiği tuzağa kendisinin düştüğünü dile getirdi.

İyi niyetinin istismar edilmesinden yakınan Kazankaya, "Yıllardır her esnafa söylediğim şey, kendi tuzağıma kendim düştüm yani. Bunlar kimse, kesinlikle ve kesinlikle dışarıdan bir kişi, "Arkadaş gel bana bir bardak su ver. Şurada ben iki dakika oturayım" kesinlikle dükkanı bırakıp dışarı çıkmasın. "Arkadaş yok kolum kırıldı", "Yok bacağım kırıldı", "Yok bir şey düşürdüm yardım", arkadaş gitsin, zabıtası polisi var belediyesi var gitsin baksınlar oradan yardım istesinler. Esnaf zaten zor kıt geçiniyor. Esnafın başına bu kadar vergisi var, faturası var binmesinler. Bu insanlık değil yaptığı." diye konuştu.