Aksaray'da 14 Aralık'ta bazı medya kuruluşlarına yapılan polis baskınlarını ve gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto eden Aktif Eğitim Sendikası üyesi öğretmenler hakkında soruşturma açıldı.

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, konuyla ilgili yaptığı açıklamada sendika üyesi öğretmenlerin, 'Sendikal faaliyet kapsamında olan basın açıklaması yaptığı için' Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün haksız ve hukuksuz muamelelerine maruz kaldıklarını belirtip, "Aksaray ilimizde, sadece basın açıklamasına katıldığı için bazı üyelerimize 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre idari para cezası kesilmiş ve haklarında soruşturma açılarak disiplin cezası verilmiştir. Anayasamız, uluslararası sözleşmeler ve temel insan hakları çiğnenmiş, ayaklar altına alınmıştır." dedi.

Öğretmenler hakkında açılan soruşturmanın kanunsuz olduğunu vurgulayan Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, bu tür baskılarla sivil toplumun sesinin kısılmak istendiğini vurgulayıp şunları dile getirdi:

'ÜYELERİMİZ HUKUKSUZLUKLARLA KARŞI KARŞIYA BIRAKILARAK SİSTEMATİK OLARAK SUSTURULMAK İSTENMEKTE'

"Anayasanın Düşünce Açıklama ve Yayma Hürriyeti başlıklı 26. maddesindeki; 'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.' hükmüne rağmen,
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 3. maddesindeki; 'Herkes, önceden izin almaksızın, bu kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.' hükmüne rağmen,
2003/37, 2005/14, 2010/2 sayılı Başbakanlık genelgelerindeki; 'Sendika ve konfederasyon il ve ilçe temsilcileri ile sendika şubesi, sendika ve konfederasyon yöneticilerinin, yürütmekte oldukları sendikal faaliyetler kapsamında yapacakları basın açıklamaları disiplin soruşturmasına konu yapılmayacaktır.' hükmüne rağmen, sendika yöneticilerimiz ve üyelerimiz hukuksuzluklarla karşı karşıya bırakılarak sistematik olarak susturulmak ve sindirilmek istenmektedir.

'DEMOKRATİK YÖNETİMLERDE VE ANAYASAL HUKUK DÜZENİNDE BÖYLE KEYFİ UYGULAMALAR YAPILAMAZ'

Anayasa, kanunlar ve devletin başbakanının imzası bulunan genelgeler 'sendikal faaliyet kapsamında basın açıklaması yapan sendika yöneticisine soruşturma bile açılamaz' derken, nasıl oluyor da üyelerimiz bu haksızlıklarla karşılaşıyorlar? Aktif Eğitimciler Sendikası genel merkez yönetim kurulunun 18.12.2014 tarihinde aldığı basın açıklaması konulu kararı olmasına ve bu açıklamanın eğitimde yaşanan olumsuzlukları kamuoyu ile paylaşmaktan başka bir amaç taşımamasına ve yukarıda bahsedilen yetkilerin kullanılmasıyla sendikal faaliyet kapsamında yapılan bir basın açıklamasının dışına çıkmayan bir fiilinden dolayı böyle bir uygulamanın yapılmasını esefle karşılıyoruz.
Hukuk devletinde, Anayasa ve kanunların verdiği bir hakkı hiçbir gücün, hiçbir makamın, idarenin kısıtlaması asla kabul edilemez. Demokratik yönetimlerde ve anayasal hukuk düzeninde böyle keyfi uygulamalar yapılamaz.

'ZULMÜN AYYUKA ÇIKTIĞI BİR YERDE, ZALİMLER KADAR ZULME RIZA GÖSTERENLER DE SORUMLUDUR'

Sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, özgür medya kuruluşları susturulmak, sindirilmek, korkutulmak istenmektedir. Onlar konuşmayacaksa, haksız ve hukuksuz uygulamaları kamuoyu ile kim paylaşacak, kim yanlışa yanlış diyebilecek?
Biz Aktif Eğitimciler Sendikası olarak, bu onurlu, haklı, vicdanlı mücadelenin daima arkasında ve yanında olacağız. Üyelerimizden ve aziz milletimizden aldığımız güçle gerçekleri korkmadan söyleyecek ve haksızlıklar karşısında asla susmayacağız. İnancımız gereği çok iyi biliyoruz ki, zulmün ayyuka çıktığı bir yerde, zalimler kadar zulme rıza gösterenler de sorumludur.
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak yapılan bütün hak ihlallerini ve hukuksuzlukları kınıyoruz. Bunlara imza atanlara da her kim olurlarsa olsunlar, hukuk önünde er ya da geç hesap vereceklerine inanıyoruz."