Pak Medya İş Genel Başkanı İsmail Topcuoğlu, Basın Kartı Yönetmeliği'nde yapılan son değişikliklerle ilgili açıklamada bulundu. Topcuoğlu, “Basının tümünü havuz medyasına çevirme, özgür medyayı devletleştirme, saray soytarısına dönüştürme anlamına gelen bu antidemokratik düzenleme, asla kabul edilemez.” dedi.

Pak Medya İş Genel Başkanı İsmail Topcuoğlu, Basın Kartı Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklerle ilgili açıklamada yaptı. Topcuoğlu açıklamasında, “7 Haziran seçimleriyle arkasındaki halk desteğini yitirmiş bir hükümet, siyasetin bugüne kadarki bütün teamüllerini ve ahlaki ölçülerini bir tarafa atıp varlığını sürdürürken, devlet işleyişinin, bürokrasinin, medyanın ve hatta toplumsal değerlerin genleriyle oynuyor. Tepeden tırnağa, bütün kurumlarımız önce hukuksuz icraat ve dayatmalarla felce uğratılıyor, ardından da adeta dikta rejim esaslarına göre yeniden dizayn ediliyor.” dedi.

Bunun son örneği, Basın Kartları Yönetmeliği'nin değiştirilmesi olduğunu belirten Topcuoğlu, şunları kaydetti: “Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, yaptığı değişiklikle, basın kartlarının verilmesine ilişkin onlarca yıldır sorunsuz bir şekilde işleyen mevzuatı iktidarın keyfi uygulamalarına açık hale getirdi. Gazeteciliğin tescili demek olan sarı basın kartlarının verildiği komisyonun yapısı değiştirildi. Üye sayısı 13’ten 15’e çıkarılan komisyon meslek örgütlerinden tecrit edildi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin komisyondaki temsilleri tamamen kaldırılırken, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın üç temsil hakkı da bire düşürüldü. Komisyonun teşekkülü neredeyse tümüyle Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü’nün insiyatifine verilirken, burada alınacak kararların geçerlilik kazanması için de Genel Müdür onayı şartı getirildi. Yani, sözde komisyonda 15 kişi görünecek ama aslında bütün yetki tek bir kişide olacak. Komisyon, bu yapısıyla eşine ancak diktatörlüklerde ve tek adam yönetimlerinde rastlanacak şekilde doğrudan iktidara bağlanmıştır. Basının tümünü havuz medyasına çevirme, özgür medyayı devletleştirme, saray soytarısına dönüştürme anlamına gelen bu antidemokratik düzenleme, asla kabul edilemez.”

ANTİDEMOKRATİK YÖNETMELİKLE MEDYAYI TEPEDEN DİZAYN ETMEYE ÇALIŞMAKTADIR

2 yıldır özgür basını susturmak için, işten attırma, para cezası, hukuksuz baskın, gözaltı, hapis ve gizli-açık tehdit gibi her türlü yolu deneyen iktidar, bütün bunlardan istediği sonucu alamamış olmalı ki, şimdi de antidemokratik yönetmelikle medyayı tepeden dizayn etmeye çalışmaktadır. Meslekte 20 yılını doldurarak sürekli basın kartı almaya hak kazanan 90 meslektaşımızın sırf iktidara yandaşlık etmediği için hakkını hukuksuz şekilde 9 aydır gasp eden komisyonun, yeni yönetmelikle BYEGM’nin bağlı olduğu başbakan yardımcısına sürekli basın kartı, TRT ve AA’da çalışan ancak işi gazetecilik olmayan kişilere basın kartı vermesi sağlanıyor. Meslek örgütlerini ve basın sendikalarını hiçe sayarak hazırlanmış olan bu yönetmeliğin zamanlaması da son derece manidardır. 7 Haziran seçimleriyle tecelli eden milli iradeyi tanımayarak millete yeni bir seçim dayatanlar, bu yönetmelik üzerinden özgür medyaya yönelik bir baskı peşindedir. Bu yönetmelik, özgür medyanın elini kolunu bağlama hamlesi, bağımsız gazeteciliği yok etme girişimidir.”

BASIN KARTLARI YÖNETMELİĞİ'NE KARŞI DA HUKUKİ MÜCADELE BAŞLATACAĞIZ

Basın Kartları Yönetmeliği'ne karşı da hukuki mücadele başlatacaklarını belirten Topcuoğlu, şöyle konuştu: “Seçim sonrası milletin beklentisi doğrultusunda uzlaşma hükümeti kurmak yerine, hileli, hurdalı yollarla iktidarı adeta gasp eden bir zihniyet; iktidarını sürdürme uğruna demokrasinin ve hukukun tüm ilkelerini rafa kaldırabileceğini, toplumsal ve insani tüm değerleri hiçe sayabileceğini defalarca göstermiştir. Türkiye’de fiili durum oluşturarak millete 'sistem değişti' dayatmasında bulunanlar, özgür medya üzerinde de onu susturacak fiili durumlar oluşturarak halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hürriyetini ortadan kaldırmayı, tek sesli ve yandaş medyanın muhasarası altında siyaset ve toplum mühendisliği yapmayı hedeflemektedir. Pak Medya İşçileri Sendikası olarak, bu antidemokratik ve hukuksuz dayatmalar karşısında her türlü hukuki mücadeleyi vereceğiz. Bu kapsamda, demokrasinin ve basın haklarının evrensel ilkelerine aykırı bulduğumuz Basın Kartları Yönetmeliği'ne karşı da hukuki mücadele başlatacağız. Basın kartlarının verilmesi ve gazeteciliğin temel işleyişine ilişkin kararlar, siyasi iktidarların ve hayatında bir gün bile gazetecilik yapmamış bürokratların insiyatifine bırakılamaz. Bu tür kararlar, meslek örgütlerinin eksiksiz temsil edildiği bağımsız komisyonlar tarafından alınmalıdır. Son olarak, demokrasimizi, hukukumuzu, özgürlüklerimizi geriye götürecek her türlü girişime karşı, başta meslek örgütlerimiz olmak üzere bütün toplumla işbirliği yapacağımızı da buradan duyuruyorum.”