Pak Petrol İşçileri Sendikası, yaklaşan 1 Kasım seçimleri öncesi, petrol iş kolu çalışanlarının sorunlarını araştırdı. Buna göre sektördeki işçilerin en temel sorunları; düşük ücret, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin uygulanmaması ve kayıt dışı istihdam.

Petrol ve kimya iş kolunda yaklaşık 453 bin emekçinin çalıştığını belirten Pak Petrol İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mehmet Bakırcı, bu işçilerin çoğunun çalıştığı işyerlerinde hayati sorunlar yaşadığını, sözde istikrar vaadiyle halktan yönetim yetkisi alan mevcut iktidarın ise bu sorunlara hiçbir ciddi çözüm üretmediğini söyledi.

Dünyada en pahalı petrolün Türkiye’de tüketildiğine dikkat çeken Bakırcı, sektördeki yüksek karın, büyük ölçüde vergi olarak devlete gittiğini, emekçiye hiçbir olumlu yansımasının olmadığını belirtti. Türkiye'de petrolün çok pahalı olduğunu fakat buradan emekçiye bir pay düşmediğine dikkat çeken Bakırcı, şöyle devam etti: "Her litrede ödenen paranın yüzde 70-80’i vergi olarak devlete gidiyor. Yüksek vergi, hem çalışanları hem de tüketiciyi eziyor. Devletin bütçe gelirlerinin yüzde 69’u dolaylı vergilerden gelmektedir. Bunun içerisindeki en önemli kalem de petrol ürünleridir. Devlet adeta sektördeki işletmeleri vergi dairesi gibi kullanıyor. O zaman gelin hiç değilse burada çalışan emekçilere de vergi dairesi çalışanlarına eşit bir ücret verin; o da yok. Sektörümüzde çalışanların çoğu asgari ücretli. Kayıt dışı oranı çok yüksek. Vergi gelirinden hoşnut olan hükümetler bu konuları görmezden geliyor.
Bakın, dünyada petrolün varil fiyatı 140 dolar seviyesinden 40-45 dolarlara kadar geriledi. Ama bizde hiçbir düşüş olmadı. Dünya piyasalarındaki düşüş, yine hammadde olarak petrolü kullanan lastik ve plastik sektörünü de sevindirmişti. Ama onların sevinci de ülkemizde dolar kurunun 3 TL’ye dayanmasıyla kursaklarında kaldı. Ne emekçiye ne işletme sahibine hiçbir olumlu yansıması olmadı.”