Pak Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Selim Demiralp, tekstil sektöründe işsizliğin arttığına dikkat çekerek, "Türkiye 7 Haziran’ın ardından apar topar yeniden seçime sürüklenirken çalışma hayatındaki sıkıntılar hızla artıyor. Ekonomideki olumsuz gidişattan etkilenmeyen sektör kalmadı. Milyonlarca kişiye istihdam sağlayan tekstil sektörü, olumsuz gidişten en çok nasibini alanlar arasında." dedi.

1 Kasım seçimleri öncesi, sektör çalışanlarının sorunları ve siyasi iktidarlardan beklentilerine ilişkin açıklamalarda bulunan Selim Demiralp, işsizliğin artmasında, Türkiye’deki siyasi belirsizlik ve hükümetin kurulamayışı, doların aşırı yükselmesi, enerji pahalılığı, yüksek vergiler, dış politikadaki yanlışlıklar, Rusya - Ukrayna savaşı, Suriye Savaşı ve mülteci akını gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtti. Demiralp, “Ortadoğu'daki ve Ukrayna’daki savaşlar nedeniyle daralan tekstil sektörü, Rusya'daki devalüasyon ve doların yükselmesiyle deyim yerindeyse dibe vurdu. En ağır bedeli ise tekstil işçileri ödüyor. Krizler nedeniyle kapanan atölyeler ve açıkta kalan işçiler bir de Suriye ve Azerbaycanlı kaçak işçilerin haksız rekabeti nedeniyle oldukça zor günler geçiriyorlar.” dedi.

“İKTİDARIN İŞLETMELERE BASKISI YÜZÜNDEN İNSANLAR İŞİNİ KAYBEDİYOR”

Genel Başkan Selim Demiralp, Türkiye’nin yakın çevresindeki savaşların yanısıra yanlış dış politika yüzünden komşularla ilişkilerin bozulması ve siyasi iktidarın ülkemizde bazı işletmelere yönelik saldırgan tavrının da ekonomideki hasarı artırdığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “İhracat, tekstilin en önemli gelir kalemlerinden biri. Çevremizdeki savaşlar ve iktidarın yanlışlıkları nedeniyle ihracat yapamaz ya da eski performansını sürdüremez hale gelen şirketler kapılarına kilit vurdu. Sadece son iki ayda; Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Denizli, İstanbul gibi illerimizde irili ufaklı 35 fabrikada işten atılan işçi sayısı 12 binin üzerinde. Türkiye’nin önemli ve köklü şirketleri iflasını duyurdu, pek çok işletme kapandı. Ödeme yapamayacak hâle gelen kimi firmalar gece yarılarında, işçilerinden gizli bir şekilde makinaları kaçırmaya teşebbüs ediyor.”

“YÜKSEK KDV VE PRİMLER İSTİHDAMI BİTİRİYOR”

Büyük şirketlerin rotayı ucuz iş gücünün olduğu Çin, Hindistan, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkelere çevirdiğine dikkat çeken Demiralp, ülkenin zor durumu yanında bir de devletin işletmelere yüksek KDV ve SSK primleri eklediğini, bunun adeta devlet eliyle tekstil sektöründe istihdamı bitirmek anlamına geldiğini ifade etti.

“GÖÇMENLER YÜZÜNDEN KAYITDIŞI UCUZ İŞÇİLİK ARTIYOR”

Suriyeli mültecilerin ucuz iş gücüyle çalıştırılmasının da, tekstil sektöründeki istihdamı olumsuz etkileyen bir başka problem olduğunu belirten Selim Demiralp, “Derme çatma barakalarda ya da bir dairede 10-15 kişi birlikte kalan kaçak işçiler, bir de üstüne devlet desteği alıyorlar ve bunu avantaja çevirerek bir yerli işçinin üçte bir fiyatına çalışıyorlar. Bu durumu fırsata çeviren iş yerleri de daha fazla kazanmak için yabancı işçiyi tercih ediyor ve altta kalanın canı çıksın misali yetkililerin ne yazık ki kılı dahi kıpırdamıyor.” izahında bulundu.

Demiralp, işçilerin öfkesinin Suriyeli çaresiz göçmenlere olmadığına da dikkat çekerek, “Onlar da yaşamak için çalışmak zorunda. Ancak Türkiye’deki milyonlarca işçi, 'kendi ülkemizde yabancı gibi kaldık.' diye düşünüyor. Bu tablonun sorumlusu, dışarıda da içeride de yanlış üstüne yanlış yapan siyasi iktidar ve fırsatçı işverenlerdir. Biz önümüzdeki seçimlerden sonra, bütün bu sorunları sükunet ve sağduyu içerisinde çözecek bir iktidar oluşmasını istiyoruz. Beğenmediği herkesi ötekileştiren ve saldıran değil, sorunlarımızın çözümüne odaklanan, bütün toplumu kucaklayacak, uzlaşmacı bir hükümet istiyoruz. Ülkemizin demokrasi ayarlarına geri döndürülüp siyasi kutuplaşmaların bitirilmesinin, genel ekonomiyi rahatlatacağı gibi tekstil sektöründe de iyileşmenin önünü açacağına inanıyoruz.” düşüncesini paylaştı.