Malatya’dan Ankara’daki barış mitingine giden KESK Büro Emekçileri Sendikası işyeri temsilcisi Sami Polat, bombanın patladığı noktadan telefon görüşmesi yapmak için 30 saniye önce ayrıldığını belirterek, saniyelerle kurtulduğunu söyledi.

Sami Polat, Ankara’da 96 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırı anını anlattı. Saldırıdan şans eseri kurtulan Polat, şöyle devam etti: “Biz burada arkadaşlarımızla toplanarak otobüslerle Ankara’ya gittik. Sazımız sözümüzle, hoşgörü ve barış türküleriyle yola çıktık. Ankara otogarına vardık. Burada kalabalık artınca kortej halinde Sıhhiye istikametine yürüdük. Gar girişinde telefonumu şarj ettim. Arkadaşlarımla görüştüm. Mersin’den gelecek bir arkadaşı aramak için kalabalığın içinden 30-40 metre ileriye gittim. Telefonla rahat konuşmak için ayrılmıştım. O anda bomba patladı. İki kez patladı. Çok güçlü ve yüksek bir ses çıktı. Patlama sonrası arkadaşlarımızın cesetleri, et parçaları üzerime yağdı. İnsanların uzuvları kopmuştu. Yaralılara yardımcı olduk. Bunu yaparken üzerimize gaz bombaları, silah, tazyikli sular sıktılar. Üzerimize mi sıktılar boş yere mi sıktılar bilmiyorum. Kimin sıktığını göremedik. O an ben öleceğimi tahmin ettim. Hiç olmazsa yaralıları kurtarmak için müdahale etmeye çalıştım. Hepsinin ortak görüşü barışa destek olmaktı. Hiç böyle bir şey beklemiyorduk. Kardeşlik balonları vardı ellerinde. Bizim bildiğimiz 11 kişi, yani Malatya’dan 11 kişi hayatını kaybetti. Ben bombanın patladığı yerden 30-40 saniye önce ayrılmıştım. Telefon konuşması için ayrılmamış olsam oradaydım. Saniyelerle kurtuldum.”

"GÜVENLİK YOKTU"

Polis araması olmadığını anlatan Polat, “Daha önce Madımak katliamını anmak için Sivas’a gittiğimizde polis araması yapılırdı. Herkes bir aramadan geçerek alana girerdi. Burada hiç polis görmedik. Ankara girişinde arama yoklama hiç olmadı. Hiçbir güvenliğimiz yoktu. Demek ki artık güvensiz bir ortamda yaşıyoruz.” diye konuştu.