Guardian Vakfı tarafından desteklenen ve P24 yayın platformu ile Article19 tarafından organize edilen toplantıda medyaya yönelik baskılar ele alındı. Toplantıda konuşan Nokta Dergisi Yazarı Perihan Mağden, "Bizim alışık olduğumuz hiç olmazsa Kurtlar Vadisi'nden bildiğimiz bir derin devlet vardı. Şimdi bunun ayarıyla oynadılar. Geliştirilmiş hormonlu bir derin devlet modeli var." dedi.

Mağden, medyaya ilişkin yaptığı konuşmada Nokta Dergisi'ne yönelik operasyonu değerlendirdi. Baskının detaylarını anlatan Mağden, şunları kaydetti: "AK trollerin sosyal medyada yaptıkları feryat anında değerlendiriliyor ve polis nöbetçi hakimden elinde bir kağıtla gece 01.30'da Nokta Dergisi'ni basmaya geliyor. Henüz piyasaya çıkmamış bir derginin toplatılma kararı ile gelinmesi zaten hukuka aykırı. Gecenin 01.30'unda gitmişler, polis yazmış, Cumhurbaşkanı'na hakaretten toplatma emrini. Nöbetçi savcı da tükenmez kalemle üstün çizip düzelmiş. Cumhurbaşkanı'na hakaretten bir suç teşkil etmiyor. Yazıyı polisler alıp dergiye geliyorlar, sonra matbaaya gidiyorlar en son dağıtım şirketine gidip dergiyi toplatıyorlar. Ertesi gün Nokta Dergisi Yazı İşleri Müdürü mahkemeye çıkarıldı. Terör örgütü propagandası bu kapak diye. Avukat mahkemede 'hangi terör örgütü' diye soruyor. Savcı da 'ben bilmiyorum, öyle söylendi' diyor. Savcının cevabı da bu şekilde."

Derginin internet sitesinin kapatılması ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını belirten Mağden, şöyle devam etti: Türkiye'de hakikaten hukukun çivisi çıkmış durumda. Tuz kokmuş durumda. Sözün bittiği yerdeyiz. Hakikaten bütün bunlar çok acıklı bir durumdayız. Bizim alışık olduğumuz derin devlet ile yani bizim alışık olduğumuz hiç olmazsa Kurtlar Vadisi'nden bildiğimiz bir derin devlet vardı. Şimdi bunun ayarıyla oynadılar. Geliştirilmiş hormonlu bir derin devlet modeli var. AK Parti bunlarla çok iyi bir ittifak kurdu. Bilmediğimiz çok daha derin ve gelişmiş daha derin devletle karşı karşıyayız. Bu da hepimiz için dehşet verici. Hukukun bu kadar şirazesinden çıkmış hali.

KEMALİST YARGI DA SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL

Bir dizide geçen olayları eleştirmesi nedeniyle hakkında davalar açıldığını hatırlatan Mağden, "Yani Kemalist yargı da 'sütten çıkmış ak kaşık' değildi. Türkiye'de hukuk her zaman sorunluydu. Emin Çölaşan bile hakkında açılan hakaret davaları nedeniyle hapse gireceğini söylüyor. Yani benim yıllarca içinde yaşadığım terörü şimdi Çölaşan gibi ultra kemalist bir ulusalcı da yaşamaya başladı. Yani şu an bir çok kesim AK Parti'nin karşısındaki her kesim, şiddetli baskı altında. Kemalistler ve ulusalcılar da Evren Anayasası'nın uluslararası AB'nin hukuk normlarından uzak olduğunu tatmak durumunda kaldılar. Belki o da onların gözünü açar ve demokrasinin hepimize lazım olduğunu anlayacağımız bir döneme gireriz."

Mağden, "Sonuç olarak Ergenekon sanıkları darbe planlamıyor muydu? Türk ordusunun genetik kodunda var, darbe planlamaması diye bir ihtimal yok. Hasan Cemal buna şahittir, bunu teyit edecektir... Sonuç olarak Hrant Dink'i öldüren insanlar sütten çıkmış ak kaşık olarak salıverildiler" dedi.

Mağden, havuz medyası olarak nitelenen kesimlerde yazı yazan kişilere yönelik de şu eleştirilerde bulundu: "Bu adamlar yarın Hürriyet'te karşımıza çıkamamalı. Aydın Doğan'dan bir randevu alıp, hep böyle oluyor, herkes bir randevu ayarlıyor. Ben diyorum ki o randevu kanalını, sekreteri kaçırıp değiştirelim diyorum. Hürriyet'te karşımıza çıkamamalı."