-PERİNÇEK YEDİ AY SONRA İLK KEZ KONUŞTU- Cengiz'in konuşmasının ardından tutuklu sanıklardan biri olan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek söz aldı. Tutuklu bulunduğu yaklaşık 7 aylık süre içinde ilk kez konuşan Perinçek de mahkemenin yetkisizlik kararı vermesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Anayasadaki parti kapatma suçuyla bireysel suçları birbirinden ayırmak lazım. Bir partinin programı, parti faaliyetleri işin içine girdi mi buna bakacak mahkeme Anayasa Mahkemesi'dir. İddianamede İP'nin suç örgütü olduğu yazıyor. Öyleyse bu durum parti kapatma nedenidir. Siz bu davaya bakamazsınız. Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerine tecavüz edemezsiniz, emir veremezsiniz. İP yöneticilerini bu davada tefrik edeceksiniz. Kanunsuz dinlemeleri de yollayın hepsinin hesabını veririz yargı önünde. Yankesicilik yapmışsam yargılayın beni. Ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı partimizle ilgili açtığınız davayı önemsemiyor. Çünkü suç yok burada acele karar vermeyin. Partiler Kanunu'na bakın. ”˜Doğu Perinçek İP'ni Ergenekon yönünde suç örgütü haline getirmiştir' deniyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkilerini İstanbul Cumhuriyet Savcılığı gasp edemez. Eğer Anayasa Mahkemesi partimizle ilgili bir karar verirse ancak o zaman size iş düşer. Bu bir ön meseledir. Lütfen inceleyin.” REDD-İ HAKİM TALEBİ Öğleden sonra başlayan Ergenekon Davasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinden Sedat Sami Haşıloğlu'na reddi hakim talebinde bulunuldu. Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz'in avukatı Kadir Kartal, Mahkeme Üyesi Haşıloğlu'nun tarafsızlığına gölge düşürecek davranışları olduğunu ve bu nedenle mahkemeden reddi hakim karar verilmesi gerektiğini söyledi. Avukat Kartal, Haşıloğlu'nun, müvekkili Kemal Kerinçsiz'i sorgulamak için çağırdığında, “Buyurun Kemal Bey, anlatın bakalım, ne anlatacaksınız?” dediğine dikkat çekerek, “Şu ana kadar yapılan tutuklamaların yüzde 40'ı Sayın Hakim tarafından yapıldı. Kovuşturmayı da başka savcıların yapması gerekir” dedi. Öğleden sonra devam eden duruşmada müdahil olmak amacıyla mahkemeye başvuranların talepleri dinlendi. Avukat Bülent Utku, Cumhuriyet Vakfı adına davaya müdahil olmak istediklerini belirterek, “İddianamede Cumhuriyetin 3 kez bombalanmasına ilişkin fiiller tanımlanıyor, bu nedenle müdahil olmak istiyoruz” dedi. İddianamede DTP milletvekilleri Ahmet Türk, Akın Birdal, Sabahat Tuncel'e yönelik suikast hazırlıkları olduğu iddiaları üzerine de müdahillik talebinde bulunuldu. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi şu ana kadar öldürülen aydınlara yönelik insan haklarına aykırı davranışlarda bulunulduğunu belirterek, davaya müdahil olmak istediklerini açıkladılar. Öldürülen gazeteci Musa Anter'in oğlu Dicle Anter adına avukat Sezgin Tanrıkulu da müdahil olma talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, müdahil olmak talepleriyle ilgili iddia makamının görüşünü sordu. İddia makamında bulunan Savcı Pekgüzel, Cumhuriyet gazetesinin talebinin kabulüne, diğer taleplerin de incelenmesinin ardından görüş belirtileceğini kaydetti. Tutuklu sanık Avukat Kemal Kerinçsiz'n avukatı Kartal, Ergenekon iddianamesinin iddianame değil “bir vesika”, “bir utanç belgesi” olduğunu söyledi. -MAHKEMEYE YETKİSİZLİK TALEBİ- Bazı sanık avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden yetkisizlik kararı vermesini talep etti. Sanık avukatları bu talebe gerekçe olarak Danıştay'ın Ankara'da bulunmasını, mağdurların Ankara'da yaşıyor olmasını ve tutuklu sanıkların hiçbirinde silah bulunmamasını gerekçe gösterdiler. Bir sanık avukatının “Bir anket yapalım. Kamuoyunun yüzde 65'i Ergenekon'dan tutuklananların bir terör örgütü üyesi olduğunu düşündüğünü ortaya çıkarır” sözlerine, sanıklar tepki göstererek, “Hayır yanlış, yok öyle bir şey” dediler. -İP: “DOSYA ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖNDERİLSİN” İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ve parti yöneticilerinin avukatı Mehmet Cengiz elkonulan dosyalarda parti eylemlerinin yer aldığını ve bu nedenle parti eylemlerinden dolayı, parti yöneticilerinin bu mahkemede değil Anayasa Mahkemesi'nde yargılanması gerektiğini belirtti. Cengiz şunları söyledi: “Perinçek ve diğer yöneticilerde yakalanan dosyalar parti eylemidir. Mahkemenin görevi bu evrakları Anayasa Mahkemesi'ne göndermektir. Aksi taktirde iki yargı sistemi birbiriyle çelişen fiiller ortaya koyar. İddianame okunmadan dava dosyasında İP ile ilgili bilgi belgeler Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilsin. Sonucuna görme işlem yapılsın. İP Genel Merkezi Ankara'da, sözü edilen faaliyetlerin hepsi Ankara'da yapıldı. İddianamede darbe yapılacak deniyor. Yapılacak olan darbenin yeri de Ankara'da. İddianameye bakıyoruz, suçun mağduru 4 kişi var. Mağdurlar Ankara'da, sanıklar Ankara'da, CMUK'un 12. maddesine göre yetkisizlik kararı verilerek dava Ankara'ya gönderilmeli. Buraya duruşma salonu demekle duruşma salonu olmuyor.” -KERİNÇSİZ DE REDD-İ HAKİM İSTEDİ Davanın esasına girilmeden yapılan usul tartışmalarında söz alan isimlerden biri de tutuklu yargılanan sanıklardan Kerinçsiz oldu. Kerinçsiz müdahillik taleplerinin tümden reddini talep ederek şunları söyledi: “Cumhuriyet gazetesini bombalayanların faiilerinden hepsi burada değil. Acılarını paylaşıyoruz, ama onların da müdahil olma talebinin reddini talep ediyoruz. Benim tutuklanma nedenim mesleki çalışmalarım. Ben sanık avukatıyım, hala öyleyim. Benim sanık değil müdafi olmam gerekir. Bizi yargılayan siz hakimlerin siyasallaşıp siyasallaşmadığı yönünde rahat olmamız gerekir. Sayın Üye Haşıloğlu davaya devam ederse, verilecek kararın adil olup olmadığı sürekli aklımıza gelecek. Bu nedenle Sayın Haşıloğlu'nın reddini talep ediyorum.” Mahkeme heyeti, mahkemenin yetkisiz olduğu ve bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği yönündeki taleplere ilişkin karar verdikten sonra davanın esasına girecek. SAVCI REDD-İ HAKİM TALEBİNİN REDDİNİ İSTEDİ Silivri Cezaevi'nde görülen Ergenekon duruşmasında söz alarak usul yönünden taleplerde bulunan, sanıkların ve sanık vekillerinin, görüşü Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılarından Mehmet Ali Pekgüzel'e soruldu. Pekgüzel, Mahkeme üyesi Sedat Sami Haşıloğlu'nun redd-i hakim yönündeki taleplerinin geri çevrilmesini istedi. Pekgüzel mahkemenin yetkisizlik kararı vermesi yönündeki talebe ilişkin olarak da, “Danıştay saldırısı örgütün eylemlerinden sadece bir tanesidir. Pek çok eylemde İstanbul Adliyesi gösterildiği, yetkisizlik talebinin reddine karar verilmesine, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine ilişkin talebe dosyanın bir kısmının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini belirterek, bu talebin de reddi yönünde görüş bildirdi. Pekgüzel tutuklu sanık avukatlardan Kerinçsiz'in müdafi talebinin reddi yönünde görüş belirtti. Mahkeme, sanıkların ve sanık vekillerinin taleplerini görüşmek üzere duruşmaya ara verdi.