Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, gazetecilerin gazetecilik faaliyetleri yüzünden tutuklanmayacağını söyledi. Türenç, “Bugün, demokrasimiz adına utanç duyarken, gazetecilerin tutuklu yargılanmalarını, gazetecilik faaliyetleri açısından tehdit olarak görüyoruz. Hele kaçma şüphesi de yoksa,ellerine kelepçe vurulamaz. Geldiğimiz noktada, demokrasimiz yaralıdır.” dedi.

Gazeteci Mehmet Baransu'nun tutuklanmasına bir çok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'te yaptığı yazılı açıklamada gazeteci Mehmet Baransu’nun ellerinin kelepçelenerek tutuklanmasına tepki gösterdi.

Türenç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Gazeteci Mehmet Baransu'nun, Balyoz davası sonucu Başsavcılık tarafından terör ve örgütlü suçlar bürosunca ,önce evinde 10 saatlik arama yapılmasını, gözaltından sonra da ellerine kelepçe vurularak tutuklanmasını kabul edemeyiz. Çünkü normal demokrasilerde, gazeteciler, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklanamazlar. Hele kaçma şüphesi de yoksa,ellerine kelepçe vurulamaz.

Geldiğimiz noktada, Türkiye'de oynanan demokrasi oyununda görüyoruz ki, demokrasimiz yaralıdır. Özellikle basın, gazeteciler büyük yara almıştır. Getirilen bu durumdan basın olarak biz hiç memnun olmadığımızı defalarca söyledik.

Bugün, demokrasimiz adına utanç duyarken, gazetecilerin tutuklu yargılanmalarını, gazetecilik faaliyetleri açısından tehdit olarak görüyoruz.

Elindeki belgeleri araştırıp yayınlamak bir gazetecinin normal faaliyeti olduğu gibi, kaynağının gizliliğini korumak da demokrasilerde olmazsa olmazımızdır. Bu ilkenin ihlali, kabul edilemeyeceği gibi, haber kaynağı belgelerin de basın organınca istenildiği zaman bazı makamlara teslim edilmesi ya da servis yapılması da yanlıştır.

Gerçek demokrasilerde, gazeteci hiçbir güce hizmet yarışına girmeden, doğru, tarafsız, çıkar gözetmeden haberciliği ile toplumu aydınlatır. 'Başımıza neler gelecek' korkusu ile özgür habercilik yapılamaz. Bu korku ve endişe ortamı, otosansürü beraberinde getirir ki, kaybeden önce halktır, halkın haber alma özgürlüğünün yitirilmesidir.

Bugün hapishanelerde tutulan gazeteciler hakkında öncelikle delillerin biran önce ortaya konulmasını ve gazetecilerin tutuksuz yargılanmalarını istiyoruz, bekliyoruz."