Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''6 yıl boyunca Türkiye'yi adeta bir nakış gibi işledik, işlemeye de devam ediyoruz'' dedi. Erdoğan, aralarında 150'şer yataklı Hakkari ve Yüksekova Devlet Hastanelerinin de bulunduğu 749 projenin toplu açılış törenine katıldı. Başbakan Erdoğan'ı tören alanında gelişinde yöresel folklorik kıyafetler giyen kız öğrenciler karşıladı. Erdoğan, kız öğrencilerle hatıra fotoğraf çektirirken, korumaları da öğrencilere kitap dağıttı. Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, ayrımcılığı asla kabul etmediklerini ve Türkiye'nin 81 ilinden hiç birini asla diğerinden ayrı tutmadıklarını belirtti. ''Değerli Hakkarili kardeşlerim, bizler 6 yıl boyunca Türkiye'yi adeta bir nakış gibi işledik işlemeye de devam ediyoruz'' diyen Erdoğan, ''Bizzat ben, bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım ve tüm kamu kurumlarımız ortak bir heyecanla ortak bir coşkuyla gece demeden çalıştık, gayret gösterdik. Hani diyorduk ya, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gideceğiz gündüz gece. Edirne'ye, İzmir'e, İstanbul'a, Ankara'ya ne yaptıysak Van'a, Diyarbakır'a, Hakkari'ye de aynısını yapmanın çabası, gayreti içerisinde olduk. Aradaki fiziki mesafe, coğrafi mesafe her ne olursa olsun Çorum, Çankırı, Kırıkkale ve Konya Ankara'ya ne kadar yakınsa, Hakkari'de bize o kadar yakın olacaktır. Bu sözlerimizin de arkasında durduk'' diye konuştu. -''BİZİM İÇİN HAKKARİ TÜRKİYE'NİN KALBİNDEKİ BİR ŞEHİR''- Etnik, bölgesel ve dinsel ayrımcılığa karşı olduklarını, hiç kimsenin bu milleti koparmaya, ayırmaya, bu milletin kardeşlik hukukunu zedelemeye kalkmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''İnsanlar arasında ayrıma, ayrımcılığa, farklı muameleye tahammülümüz yoktur, olamaz. Ülkemizin hangi coğrafyasında yaşarsa yaşasın insanlarımızın kamu hizmetlerinden mahrum kalmasına tahammülümüz yoktur, olamaz. Vilayetlerimizin Türkiye'nin yerel kalkınma sürecinin dışında kalmasına, kasaba görünümünde olmasına asla tahammülümüz yoktur, olamaz. 81 ilimize aynı gözle bakıyor, aynı aşkla, aynı sevda ile hizmet etmenin gayreti içerisinde bulunuyoruz. Birileri Hakkari'yi Türkiye'nin en ucundaki şehir olarak görebilir. Biz böyle görmüyoruz. Bizim için Hakkari Türkiye'nin kalbindeki bir şehirdir. Biz öyle görüyoruz. Ne haşmetli dağlar, ne derin vadiler, ne karlı zirveler ne de coşkun nehirler bizi Hakkari'ye hizmet etmekten alıkoyamaz, koyamamıştır. Tam tersine bütün bunları Allah'ın bu bölgeye bahşettiği güzellikler olarak görüyorum. Hiç kimse bu milleti kopartanlara, ayırmaya, bu milletin kardeşlik hukukunu zedelemeye kalkmasın. İnsanlar arasında ayrıma, ayrımcılığa, farklı muameleye tahammülümüz yoktur, olamaz. Hakkari'yi, Yüksekova'yı, Çukurca'yı ve Şemdinli'yi fabrika bacaları ile donatmak, sanayi tesisleri ile ticaretle, tarımla kalkındırmak mümkün değil mi? Mümkün değil mi kardeşlerim soruyorum? Mümkün. Ama yeter ki terör denilen şu beladan bölgelerimizi arındıralım. Şunu bilirsiniz ki eğer buralara yatırımcı gelemiyorsa, girişimci gelemiyorsa terör belası sebebiyle gelemiyor. Onun için benim Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar edenler aslında buralarda yaşayan vatandaşlarımın yaşam hakkına kastediyorlar. Bunu da böylece açıklamak durumundayım. Onların benim Kürt kökenli vatandaşlarıma sevdası yok, sevgisi yok, aşkı yok hizmet anlayışı yok, sadece istismarları var sadece terörle nemalanmaları var geçinmeleri var başka bir şeyleri yok. Bakınız devlet olarak yol yapıyoruz. Yapmakta olduğumuz yolları engellemeye kalkıyorlar. Aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Dik duralım, yeter ki güvenliği huzuru istikrarı koruyalım geliştirelim bunların hepsi mümkün. Ne kadar toplayabiliriz, yanımıza ne kadar çekebiliriz. İllerde ilçelerde ne kadar cam çerçeve indirebiliriz. Bunun için kendilerine yandaşlar arıyorlar. Bu oyunlara gelmeyelim. Yazıktır, günahtır. Birliğimize, beraberliğimize bunlar kurşun sıkıyorlar. Bundan kurtulmamız lazım. Bir olmaya, beraber olmaya mecburuz. 70 milyon insanın ayrımcılığına biz müsaade edemeyiz.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Eylül 2002 tarihinde, 3 Kasım seçim kampanyasını Hakkari'den başlattıklarını anımsatarak, Hakkari'nin kendileri için yeni başlangıçların, hayırlı başlangıçların şehri olduğunu söyledi. Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, ''O gün 'Yeter söz de karar da milletindir' diyerek hep birlikte kampanyamıza başlamıştık. 6 yıl aradan sonra bu sözümün arkasında durarak ve bugün bir Başbakan olarak tekrar aranızdayım. Bütün Türkiye'de artık karakollar, cezaevleri, ıslah evleri değil okullar yapılıyor. İşte buyrun Hakkari'de üniversite var mıydı. İşte üniversiteniz. Hakkari'de de artık üniversite var. Biz bunu görmek istiyoruz ve verdiğimiz sözün arkasında durduk. Bunu da gerçekleştirdik'' dedi. ''Türkiye'de artık kavgaya, çatışmaya, gerilime değil, dostluğa, barışa, kalkınmaya enerjimizi sarf etmek istiyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Çeşitli eylemler yapıyorlar. Bunlar demokratik diyorlar, nasıl demokratik oluyor. Geleceksin benim günahsız vatandaşımın arabasını yakacaksın, devletin araçlarını yakacaksın buna da demokrasi diyeceksin. Demokratik tepki; dürüst olalım dürüst. Halkımdan benim ricam şu. Bu tür yanlışlara gereken tepkiyi hep birlikte koymak durumundayız. Kimin ne yapmaya çalıştığına, kimin ne söylediğine, kimin Türkiye'yi, Hakkari'yi, Hakkari ile birlikte diğer illerimizi nereye çekmeye çalıştığına lütfen dikkat edelim. Siz değerli vatandaşlarımı yoksulluğa, mahrumiyete, en kötü şartlara mahkum etmeye çalışanlara lütfen dikkat edin. Hakkari'yi bir kasaba, bir köy görüntüsüne büründürmeye çalışanlara dikkat edin. Birliğimizin bütünlüğümüzün kardeşliğimizin arasına nifak sokmaya çalışanlara dikkat edin.'' -''ORTAK KİMLİĞİMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞIDIR''- Hakkari'de Zap suyu üzerine, özel sektör eliyle kurulacak barajların yılda 625 milyon kilovat saat elektrik üreteceğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: ''Birbirimizi sevdiğimiz sürece, kardeşlik, dayanışma içerisinde olduğumuz sürece bilesiniz ki bizim önümüzü kimse kesemeyecektir. Bizi kimse yıldıramayacaktır. Şunu burada çok açık ve net söylüyorum. Biz şunu biliyoruz şuna inanıyoruz. Az önce söyledik. Etnik ayrımcılığa karşıyız. Benim Kürt kökenli vatandaşım Kürdüm diyebilir Kürtlüğü ile övünebilir. Türk aynı şekilde, Laz aynı şekilde. Ama kimse bir başka etnik topluluğa 'Ben senden daha üstünüm' diyemez. Ortak kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Burada bütünleşiriz, birleşiriz. Bunu başarmak durumundayız. Hazmedilemeyen bu, arzu edilmeyen bu. Onun için de biz yola çıkarken bir şey söyledik. Ne dedik? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bunu başardığımız sürece kimse bizi bölemez. Ve hazımsızlık buradan geliyor. Hizmetlerden geliyor. Buralara hizmet gelmesin istiyorlar. Yatırımlar yapılmasın istiyorlar. Bunlara inat yatırımlar yapmaya devam edeceğiz.'' Başbakan Erdoğan daha sonra, Yüksekova Devlet Hastanesi'nin yanı sıra, 150 yataklı Hakkari Devlet Hastanesi, sağlık ocakları, afet konutları, sağlık evleri, Şemdinli Köprüsü, Şemdinli içme suyu projesi, stabilize köy yolu, asfalt yolların da aralarında bulunduğu 749 projenin toplu açılışını yaptı. Törene, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Hakkari Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu ile AK Parti milletvekilleri de katıldı. BAŞBAKAN GELMEDEN OLAYLAR BAŞLADI Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gezisi önce terör örgütü yandaşları yine olay çıkardı. Polisin uyarılarını dikkate almayan örgüt yandaşları caddelere barikat kurup ateş yaktı. Polis, gaz bombası ve boyalı tazyikli su kollanarak grubu dağıttı. Ara sokaklara kaçan grupla polisin çatışması halen devam ediyor.