İzmir merkezli polis baskınları ile geçtiğimiz cuma günü gözaltına alınan 22 kişi, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından bu sabah erken saatlerde İzmir Adliyesi’ne sevk edildi.

Aralarında öğretmen ve esnafların da bulunduğu 22 kişiye yönelik polis baskınında, İzmir merkez olmak üzere Sivas, Gümüşhane, Kütahya, Çanakkale, Aydın, Denizli ve Muğla'da 13 kişiye ait 14 adreste arama ve el koyma işlemi yapılmıştı. Aramalarda bilgisayar, kitap, bloknot gibi malzemelere el konulmuştu.

Gözaltındaki esnaf ve din dersi öğretmenlere 'neden zekat verdin' sorusu yöneltilmiş

Gözaltına alınan 22 kişinin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki ifade alma işlemi tamamlandı. 22 kişi, sabahın erken saatlerinde İzmir Adliyesi’ne sevk edildi. Gözaltına alınanlar arasında müvekkilleri bulunan Avukat İbrahim Çankaya, ifade işleminin yarın sabaha kadar devam edebileceğini söyledi. Çankaya, soruşturmada gizlilik kararı bulunduğuna dikkat çekti.

DOSYA BOŞ ALGI OPERASYONU YAPILDI

Operasyonun keyfi ve algı amaçlı olduğuna dikkat çeken İbrahim Çankaya, "Müvekkiller de niçin burada olduklarının çok farkında değildir. Davet edilip ifadeleri alınmaları mümkünken sabah bir operasyonla, yine maalesef böyle bir algı operasyonuyla karşı karşıyayız. Farklı mesleklerden insanlar var, örgüte finans sağlamakla suçlanıyorlar. Dayanak yok, dosyada delil yok. Neticeyi hep birlikte göreceğiz. Müvekkillerimizle görüştük, hukuki zeminde ifade vereceğiz. Bu dosyanın da boş olduğu görülecek, kamuoyu da buna inşallah şahitlik edecek." dedi.

MALUM SAVCININ İMZASI VAR

Baskınlarda, İzmir'deki algı operasyonlarını yürüten aynı savcının imzası olduğunu ifade eden Çankaya, "Alıştığımız bir operasyon formatında yürüyor. Herkes ne olacağını biliyor, neticesini kestiriyor." diye konuştu.

Daha önce de benzer operasyonları yaşadıklarını, insanların terörle suçlanması için önce bir örgüt olması gerektiğini kaydeden Çankaya, şöyle devam etti: "Örgüt olmasının şartları malum, yasalarda belirtiliyor. Artık hukukun uygulanmadığını gördüğümüz için tanımını yapmaktan da bir fayda göremeyeceğimiz için yapmıyoruz. Örgüt olmak şiddeti gerektirir, birlikteliği gerektirir ama maalesef bu insanlar, içeride birbirlerini bile tanımıyorlar ama hepsi örgütle suçlanıyorlar."

HUKUKİ ZEMİNİ YOK

Suçlamanın, örgüte finans sağlamak ve örgüt üyeliği olduğunu belirten İbrahim Çankaya, "Hukukun tanımı, örgütün tanımı, her şey ortadayken biz de açıkçası bazı şeyleri açıklamakta zorlanıyoruz. Örgütün tanımı yok, örgütün başkanı, üyesi yok. Örgüt yapısının izahı yok. Her biri ayrı okullarda görev yapıyorlar, sadece ortak özellikleri sendika üyelikleri. Müvekkiller de niçin burada olduklarının çok farkında değildir. Dosyada da gizlilik kararı var, suçlamaları tam öğrenebilmemiz için bunun kalkması lazım. Hukuki zemini olmayan, sağlıklı bir delil yapısı olmayan soruşturma sadece. Bu da diğerleri gibi algı yönetimine yönelik." diye konuştu.