Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İslam âlimlerinin, ilahiyat hocalarının yanlışa yanlış demesi, mazlumun ve haksızlığa uğrayanın yanında olması gerektiğini söyledi. Günümüzde Kur'ân–ı Kerîm ayetlerinin öfkenin, ötekileştirmenin, kavganın, bir şeye meşruiyet sağlamanın kaynağı haline geldiğini belirten Bardakoğlu, “Öyle bir İslam dünyası var ki hem siyasi iktidarların hem muhalefet hareketlerinin hem tepkilerin, hepsinin bir bakıma meşruiyet aracı olarak Kur'ân–ı Kerîm işlev görüyor. Bir kutsal kitabın rolü bu değildi.” dedi.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi'nin davetlisi olarak gelen Prof. Dr. Bardakoğlu, "Dini Bilgi ve Günümüzde İslam Algısı" konulu bir konferans verdi. İslam ülkelerinin bu yüzyıla şaşaalı altın sayfaları geride bırakarak sıkıntılı, ekonomik ve sosyal olarak geride kalmış, problemli ülkeler olarak girdiğini belirterek, “Bugün 50 küsur İslam ülkesi var. Önemli bir kısmı sömürgeydi. Sömürge oluş, o insanların ruh halini derinden sarsar. Bu İslami ilimlere yansıdı, dilini değiştirdi, daha öfkeli ve ötekileştirici ve dünyadan kopan bir sürece götürdü.” dedi.

'KUR'ÂN ÖFKEMİZİN, KAVGAMIZIN MEŞRUİYET KAYNAĞI OLDU'

Allah kelamında olmayanların ona yüklendiğini, insanların kendi düşünceleri, duyguları ve öfkelerini Kur'ân–ı Kerîm’e onaylatır hale geldiğini belirten Ali Bardakoğlu, “Tıpkı sahabe dönemindeki gibi Kur'ân yapraklarının kavgaya, savaşa araç kılınması gibi günümüzde de Kur'ân ayetleri öfkemizin de, ötekileştirmemizin de, kavgamızın da veya bir şeye meşruiyet sağlayacaksa onun da kaynağı oldu. Öyle bir İslam dünyası var ki hem siyasi iktidarların hem muhalefet hareketlerinin hem tepkilerin, hepsinin bir bakıma meşruiyet aracı olarak Kur'ân–ı Kerîm işlev görüyor. Bir din kitabının, kutsal kitabın rolü bu değildi halbuki. O Kur'ân hayatımıza girmeli, bizi yönetmeli, bize yönlendirmek üzere rehberlik yapmalıydı ama öyle olmadı. Kendi bütün dünyamızın sorunlarını, Kur'ân ve tefsir üzerinden ifade etmeye başladık. Tefsir ilmi de onun için rota değiştirdi bu çağda.” diye konuştu.

'İSLAM ÂLİMLERİ HAKSIZLIĞA UĞRAYANIN YANINDA OLMALI'

Toplumda hukukun amacını zulme uğrayanın, gadre uğrayanın, mağdur olanın yanında olmak şeklinde özetleyen Dinayet İşleri eski Başkanı Bardakoğlu, “Güçlünün yanında olmak değildir hukukun amacı. Kadının, çocuğun, mağdur kesimin haklarını korumak gerekiyorsa adımı atacaksın.” dedi. Küçük çocuklarla evlenme meselesini örnek vererek, bu konuda İslam âlimlerinin, ilahiyatçı hocaların net duruş sergilemesi gerektiğinin altını çizen Bardakoğlu, “Sözün özü, örnekler biraz daha el yakıcı, can yakıcı olduğu için fazla girmedim ama küçüklerin evlendirilmesinden tutun da birçok örneğimiz var, o konularda İslam âlimlerinin, ilahiyat hocalarımızın inisiyatif alması, yanlışa yanlış demesi, mazlumun ve haksızlığa uğrayanın yanında olması gerekir. Fıkhın klasik yapısını koruyacağım diyerek insanların mağdur olmasına yol açamayız, o vebali üstlenemeyiz.“ diye konuştu.

'İLAHİYATÇILAR KENDİ GÖRÜŞLERİYLE ALLAH’IN HÜKÜMLERİNİ AYIRMIYOR'

Eski fakih, bilgin ve mezhep müçtehitlerinin, kendi görüşlerini kavil, söz, tercih diye sunup, "Bu Allah’ın hükmü, bu da benim yorumum." dediğini anlatan Bardakoğlu, “Ben meslektaşlarıma haksızlık etmeyeyim ama günümüz ilahiyatçı din adamları, kendi görüşleriyle Allah’ın hükümlerini ayırma zahmetinde bile bulunmuyorlar. Adeta biraz dikkatsizseniz, hepsini Allah söylemiş zannediyorsunuz. Biz ehl-i kavil geleneğini koruyamadık.” diye konuştu.

'MÜSLÜMANLAR GİDEREK DÜNYEVİLEŞİYOR'

Günümüzde Müslümanların giderek dünyevileştiğine de dikkat çeken Ali Bardakoğlu, şekli Müslümanlığının gelişmesinin, artmasının dünyevileşmenin durduğu anlamına gelmediğini söyledi. Bardakoğlu, “Aksine Müslümanlıkta şekiller, ritüeller, formlar öne çıktıkça ahlâki dindarlık, özdeki dindarlık, hayatımızın her anını kuşatan dindarlık tarzları aşınmaya başladı. Sekülerleşmeye en fazla kızan Müslümanlar, en fazla dünyevileşen bir sürecin de parçası durumundalar maalesef. Müslümanlar, farkında olmadan modernleşiyor ve dünyevileşiyor. Giderek dini dar bir alanda, ritüellerden ve formlardan ibaret bir özel alan olarak görmeye, hayatın geri kalan kısmını ise tamamen lâdini kaygılar ve endişeyle yürütmeye çalışıyorlar. Halbuki din, iyi anlaşıldığında hayatımızın her anını güzelleştiren bir rahmet.” dedi. Eskiden âlimlerin daha rahat konuştuğunu, birbirlerini çok güzel eleştirdiklerini, onun için İslami ilimlerin geliştiğini dile getiren Bardakoğlu, bugün yaşanan içine kapanmanın sebebinin, ulemanın suskunluğu ve müdahalesi olduğunu söyledi.

Konferansın sonunda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, Prof. Dr. Bardakoğlu’na plaket verdi.