Mersin’de Özgecan Arslan’ın vahşice katledilmesinin yankıları sürüyor. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Yapıcı, İslam dininde kadının önemine dikkat çekerek, üniversite gençliğinin kadına bakış açısını ve din merkezli olarak kadın algısına yönelik yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Prof. Dr. Yapıcı, araştırmaya göre kadın denince kız öğrencilerin aklına ilk olarak ‘anne’, erkek öğrencilerin ise ‘güzellik’ kavramının geldiği söyledi. Prof. Dr. Yapıcı, Özgecan’ın katil zanlısının Kuran’ı Kerim'de ‘Bel Hum Adal’ olarak tasvir edilen bir yaratık, yani ‘hayvanlardan da aşağı’ bir seviyede olduğunu söyledi.

Kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiğini belirten Prof. Dr. Asım Yapıcı, konuyla ilgili çok sayıda araştırma sonucu olduğunu açıklayarak, 2009’da gerçekleştirilen ‘Aile İçi Kadına Şiddet’ raporuna göre ülke genelindeki kadınların yüzde 39’unun fiziksel; 15’inin cinsel şiddet yaşadığını söyledi.

KADIN CİNAYETLERİ SON YEDİ YILDA YÜZDE 1400 ARTTI
Adalet Bakanlığı'nın 2010 verilerine göre kadın cinayetlerinin yedi yılda yüzde 1400 arttığını açıklayan Prof. Dr. Yapıcı şöyle devam etti; “2012 USAK Raporuna göre kadınlara fiziksel şiddet kentte yüzde 38, kırsalda yüzde 43; cinsel şiddet ise kentte yüzde 14, kırsalda 18’dir. Kısacası korkunç rakamlarla karşı karşıyayız. İslam dini iman ve ahlak üstüne kuruludur. İslam ahlakının temeli adalettir. Adaletin zıttı zulümdür. Adaletini kaybetmiş bir insan yani zalim bir insanın nüfus cüzdanında Müslüman yazsa ne olur, yazmasa ne olur. İslami bilinç ve duyarlılığımızı kaybettikten sonra, Hz. Peygamberin kadına her türlü şiddeti yasakladığını bile bile hala kadınlarımıza şiddet uyguluyorsak bırakın Müslümanlığı insanlığımızı da sorgulamak durumundayız.”

ÖZGECAN’A BU ZULMÜ REVA GÖREN KİŞİ ‘BEL HUM ADAL’DIR
İslam’ın insanları hayvanî duygulardan kurtarmak ve insan yapabilmek için var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yapıcı, “Merhum Özgecan kızımıza yahut benzerlerine böyle bir zulmü reva gören kişi tek kelimeyle Kur’an’da “Bel Hum Adal” (Araf 179) olarak tasvir edilen bir yaratıktır, yani “hayvanlardan da aşağı” bir seviyededir. Daha ne denebilir ki.” diye konuştu. Üniversite gençliğinin hem genel anlamda kadına bakışı açısını hem de din merkezli olarak kadın algısını araştırdığını açıklayan ilahiyat profesörü Asım Yapıcı, kadın denilince kız öğrencilerin aklına sırasıyla ”anne (yüzde 45.5), güzellik (yüzde 43.2), merhamet (yüzde 42.6), duygusallık (yüzde 35.7) gelirken, erkek öğrencilerin ise aklına sırasıyla “güzellik (yüzde 50), eş (44.4), anne (40.6), cinsellik ve seks (25)” geldiğini söyledi. Erkek öğrencilerin ‘kadın’ kelimesinin karşılığı olarak ’cinsellik ve seks’ ile yorumlamasının düşünülmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Asım Yapıcı, ayrıca her iki cinsiyetin kadın algısındaki sıralama farklılıklarına da dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

SIKINTI İSLAM DİNİDE DEĞİL, İSLAM’IN YANLIŞ YORUMLANMASINDA
Prof. Dr. Yapıcı yaptığı araştırmanın sonucu hakkında şu bilgileri verdi; “Üniversite gençliğinin yüzde 67’si İslam dininde kadının değerli ve erkekle eşit olduğu kanaatindedir. Bununla birlikte bu düşüncede olanlar İslam ile Müslümanları, Kur’an’ın buyrukları ile Müslüman toplumda gözlenen gelenek ve görenekleri birbirinden ayırmakta ve sıkıntının İslam’dan değil İslam’ın yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını ifade etmektedir. Öğrencilerin yüzde 21’i İslam’da kadının ikincilleştirildiğini ve ötekileştirildiği kanaatinde. Geri kalan yüzde 12’lik kesim ise ya yorum yapmaktan kaçınan ya da kararsızlık yaşayanlardır. Yine öğrencilerin yüzde 56’sı günümüzde kadınların ikinci sınıf muamele gördüğü ve ezildiğini, yüzde 17’si kadının statü ve değerinin yaşadığı yöreye ve kültüre göre değiştiğini, yüzde 10’u kadının konumunun her geçen gün daha iyiye gittiğini, yüzde 17’si ise günümüzde erkekle kadının her konuda eşit olduğunu düşünmektedir. Kadının günümüzde hâlâ ezildiği görüşü oldukça yaygındır. Daha da önemlisi sadece geleneksel yapıda değil modernizimle birlikte kadının cinsel bir meta haline geldiği, kadın bedeni üstünden modernlik adına rant sağlandığı da ciddi bir eleştiri olarak karşımıza çıkmaktadır.”

MÜSLÜMANLAR KADIN KONUSUNDA İSLAM’IN SÖYLEMEDİĞİ ŞEYLERE İNANIYORLAR
Günümüzde Müslümanların kadın algısını da değerlendiren Prof. Dr. Yapıcı, dinin temel kaynaklarında anlatılan kadın ile Müslümanların kadın algıları arasında ciddi bir farklılık olduğunu söyledi. İslam ile Müslümanların farklı düşündüğünü belirten Prof. Dr. Yapıcı Müslümanların kadın konusunda İslam’ın söylemediği şeylere inandığını ifade etti.

Prof. Dr. Yapıcı şunları kaydetti; “Ne acı bir durum! Öğrenilmiş cehalet diye bir kavram var. Müslümanlar kadın konusunda İslam’ın söylemediği şeylere inanıyorlar. Uydurulmuş hadislerle “kadının dini de yarım aklı da yarım” diyorlar. Hz. Adem’i suç işlemeye sevk edenin Hz. Havva olduğuna inanıyorlar. Kadını cinsel bir obje olarak görüp her şeyiyle denetlemek istiyorlar. Kur-an’da iffet kavramı hem kadına hem de erkeğe aitken, zina her iki cinsiyete de haram kılınmışken günümüzde maalesef “erkek yapar koç olur, kadın yapar hiç olur” anlayışı yaygın. Töre cinayetleri, cinsel şiddet, ekonomik, sosyal ve psikolojik baskılar… Bugün Müslüman kadınların yaşadığı dramlardan bir kaçı. Artık bir şeyleri sorgulama vakti gelmiştir. İnsan modelimizin ne olduğunu yeniden düşünmemiz gerekiyor. Hep birlikte yapmalıyız bunu. Şucu bucu demeden, ideolojilere takılmadan topyekûn bir sorgulama ile “biz nerde yanlış yaptık ya da yapıyoruz’ deme vakti gelmiştir.”