Yolda yürürken yerden yüksekliği yeterli düzeyde olmayan reklam tabelasına çarparak yaralanan vatandaş hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında açılan davada işyeri sahibi beraat etti. Yaralı vatandaşın temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi, tabelanın yere dikilmesinin her ne kadar zabıta ve belediye ekiplerine ait olsa da tabelayı yeterli yükseklikte dizayn ettirmeyen işyeri sahibinin mahkum olması gerektiğine hükmetti.

İlginç olay, 2012 yılında Isparta'da meydana geldi. Cadde üzerinden yürüyen vatandaş, reklam tabelasına çarptı. Yaralanan vatandaş, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralının şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Reklam tabelasının ait olduğu anonim şirket yetkilisinin, tabelayı yeterli yükseklikte dizayn ettirmediğini öne süren savcılık, işyeri yetkilisi hakkında 'Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan dava açılmasını istedi. İddianamenin Isparta (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmesiyle şirket yetkilisi hakim huzuruna çıktı. Mahkeme, reklam tabelasının yerinin belirlenmesinde belediye ekiplerinin tasarrufta bulunması gerektiğine dikkat çekerek, sanığın beraatine karar verdi.

Karar, mağdur vatandaşın avukatı tarafından temyiz edildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararının yasaya aykırı olduğunu, sanığın 'Taksirle bir kişinin yaralanma' suçundan cezaya çarptırılması gerektiğine hükmetti. Kararda, şu ifadelere yer verildi: "İşyeri önünde asılı bulunan reklam tabelasının yerden yüksekliğinin az olması nedeni ile yaya olarak geçmekte olan vatandaş, başını çarparak basit tıbbi bir müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmıştır. Tabelanın yerinin belirlenmesi ile ilgili tasarruf mali hizmetler müdürlüğü, imar müdürlüğü ve zabıta müdürlüklerine ait ise de tabelanın şeklini zarar verebilecek şekilde belirleyen ve bu tehlikeli dizaynı insanlara zarar verecek bir yüksekliğe monte ettiren işyeri sahibi sanığın olayda kusurlu olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında mahkumiyete karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi kanuna aykırıdır. Mağdur vatandaşın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden yerel mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile karar verildi."