Uluslararası Antalya Üniversitesi(UAÜ) Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe, bir milleti ayakta tutan ortak paydanın tarih ve dili olduğunu, tarih, kültür ve dillerini kaybeden milletlerin dünya ile rekabet etme şansının olmadığını söyledi.

Tarihçi Prof. Dr. Göktepe, Antalya'nın Manavgat ilçesinde, Toros Sema Koleji'nin Manavgat Belediyesi İbrahim Sözen Gençlik Merkezi'nde düzenlediği 'Çanakkale Zaferi'nin 100. Yıl Dönümü ve Çanakkale Ruhu' isimli konferansta konuşma yaptı. Tarih ve dil şuuru olmayan milletlerin dünya sahnesinde canlı, diri kalma ve yaşama şanslarının olmadığını belirten Göktepe, bu bağlamda Çanakkale Zaferi'nin milletleri millet yapan ortak yapan milletçe bütünleşme ve kenetlenmenin ismi olduğunu kaydetti.

1914-1918 yılları arasında Osmanlı Devleti döneminde 2 milyon 850 bin kişinin askere alındığını belirten Göktepe, kayıtlara göre 4 yıl içinde 400 bin şehit yazılı olduğunu ve Çanakkale'deki şehit sayısının ise 150 bin olduğunu belirten Göktepe, Çanakkale'ye bugünkü Misak-ı Milli sınırları içinden de savaşa katılmak için askerin geldiğini söyledi.

Çanakkale'de Antalya'dan 183 Mehmetçiğin şehit olduğunun altını çizen Göktepe, şehit sayısına bakıldığından en fazla şehit veren illerin batıdan olmasının o günkü savaş ortamında Çanakkale'ye asker alımlarının en yakın bölge batı illerinden olduğunu, yine aynı şekilde bunu Sarıkamış'ta şehitlerin genel ağırlığının doğu illeri ve Karadeniz Bölgesi'nden olduğunun görüleceğini vurguladı.

Çanakkale'ye savaşmak için bugün Misak-ı Milli sınırları dışında kalan Üsküp, Kosava, Bağdat, Basra'dan da Mehmetçiğin geldiğine dikkat çeken Göktepe, "Çanakkale Zaferi hiç bir müttefik gücün yardımıyla değil; sadece Mehmetçiğin şaheserdir. Almanlar Çanakkale Zaferi'nin 'bizim yardımlarımızla kazanılmıştır' diye göstermişlerdir. Oysaki Almanya'nın asker ve subay olarak topu topu 700 kişidir. Buda semboliktir. Normal şartlarda ilmiye sınıfı savaştan muaftır. Fakat 1. Cihan Harbi zamanında bu muafiyet kaldırılmıştır. İlmiye sınıfı da savaşa katılmıştır. Bir ülkede ilmiye sınıfı da savaşa katılıyorsa, artık topyekun toplumun bütüncül bu işe her şeyiyle girdiğinin delilidir. Milli Mücadede'de bunun örnekleri vardır. Tekalifi Milliye Kanunu ile insanlar varını yoğunu ülkesi için vermiştir." diye konuştu.

'ÇANAKKALE'DE ESAS İNGİLİZLERLE SAVAŞILMIŞTIR'

Çanakkale Savaşı'na en fazla askeri güçler İngilizlerin katıldığını, İngilizleri Fransızların takip ettiğini belirten Göktepe, Çanakkale'ye İngilizlerin 489 bin, Fransızların ise 79 bin askerler geldiklerini dile getirdi. Osmanlı'nın ise savaşa 315 bin askerle katıldığını anlatan Göktepe, İngilizlerin, savaşa Çanakkale'ye askerler içinde 'beyaz İngilizler' dışında önemli çoğunluğunun sömürge ülkelerinden olduğunu hatta içlerinde Hintli Müslümanın da olduğunu kaydetti.

Çanakkale 'de esas mücadelenin İngilizlere karşı verildiğine işaret eden Göktepe, "Çanakkale'ye en fazla askeri İngilizler göndermiştir. 489 bin askerler geldiler. Askerlerin çoğunu o dönem ki sömürge ve himayeleri altındaki ülkelerden topladı. İhtilaf devletlerinin Çanakkale'deki kaybı 252 bindir. Her ne kadar İngilizler Çanakale'ye sömürge ülkelerinden askerle katılsalar da savaşta çok sayıda beyaz İngiliz'de katıldı. Bugün az çok tarih bilen bir İngiliz Türkiye ve Türklerde ilgili bir konu açılınca Gelibolu'yu söylerler. Beyaz İngilizlerin şuur altlarında Gelibolu vardır. " dedi.

'SÖMÜRGE ÜLKELERİ, ÇANAKKALE'DE EFENDİLERİNİN DE YENİLEBİLDİĞİNİ GÖRDÜ'

Kahraman Mehmetçiğin Çanakkale geçilmez diyerek o günkü dünya düzeninde söz sahibi olan İngiliz ve Fransızların karizmalarının çizildiğini aktaran Göktepe, zaferin Müslüman Türk dünyasında sevinçli ve coşku ile karşılanırken İngiliz ve Fransızların sömürge ülkelerinin efendilerinin de yenilebileceğini görmelerini sağladığını kaydetti.

Çanakkale yenilgisinin İngiliz ve Fransızların sömürgesi altındaki milletlerde direniş ruhunu tetiklediğini altını çizen Göktepe, itilaf devletlerinin Çanakale'yi geçemeyince Rusya'ya yardım götürmedikleri, 2 yıl sonra da Rusya'da rejim değişikliğinin olduğunu bununda 1. Cihan Harbi'nin 2 yıl geciktirdiğini ifade etti.

'TOPLUMUN MERKEZİNİ ÖZGÜRLÜK VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ OLUŞTURUR'

Göktepe, toplumsal birlikteliğin sağlanması ve kardeşliğin pekişmesinde Çanakkale ruhunun önemli olduğunun altını çizdi. Çanakkale'de şehit düşen Alevi'siyle, Sünnisiyle, Çerkeziyle, Arnavut'u ve Kürdü ile bugün koyun koyuna yatan Mehmetçiğin bugün mezarlarından kalksa güzelim Türkçe'de değişik lehçede konuşacaklarını anlatan Göktepe, bir daha Çanakkale'ler yaşanmaması için şunları kaydetti: "Bugünkü sorunlarımızın temellerinden biri de Çanakale'de yetişmiş insan gücümüzü kaybetmemizden kaynaklanıyor. Bir daha o günleri yaşamamak için eğitim, eğitim, eğitim diyoruz. Eğitimin temelini de öğretmen oluşturur. Nitelikli eğitiminde araştırmacılık ile olur. Yüksek teknolojiyi kaliteli eğitime yakalayabiliriz. Bugün dünyada toplumun merkezinde özgürlük ve hukuk vardır. Bugün dünya ile rekabet etmek istiyorsak hukukun üstünlüğüne, sivil topluma, tıp ve insan sağlığına, hür teşebbüse, rekabetçilik ve yüksek teknolojiye özel önem vermeliyiz. Başarı tesadüfi değildir."

Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı topraklarında yaşayan azınlık olan Rum, Ermeni ve Musevi'lerinde katıldığının altını çizen Göktepe, ilginç olanı ise Musevilerin bir kısmının Osmanlı yanında yer alırken bir kısmının ihtilaf devletleri safında yer aldığını kaydetti.

Konferansı sonunda Manavgat Özel Toros Sema Anadolu-Fen Lisesi Müdürü Ferda Karaağaç, Rektör Göktepe'ye bir buket çiçek takdim etti.