Riva deresinde son 10 gün içinde binlerce ölü balık kıyıya ve sazlıklara vurdu. İlk defa bu kadar ölü balığın kıyıya vurduğunu belirten köylüler, toplu balık ölümlerinin atık sularının dereye bırakılmasından kaynaklandığını ifade etti. Yetkililerin konuya ilgisiz davrandığını söyleyen köylüler, dere suyundan hayvanların içmesinden de endişeli.

Riva sahilinden Karadeniz'e boşalan Riva deresinde çoğunluğu sazan olan binlerce balık kıyıya vurdu. Köylüler, yaklaşık 8 kilometre alanda ölü balıklara rastlandığını söyledi. Ölü balıklar en fazla da Beykoz'a bağlı Göllü köyünde görüldü. Dere boyunca sıralanan köylerde yaşayan vatandaşlar, ilk defa bu denli büyük çapta balık ölümlerine rastladıklarını kaydetti.

Göllü Köyü sakinleri de balık ölümlerinin şokunu yaşıyor. Balık ölümlerinin 10 gün önce başladığını ancak son 3 günde doruğa ulaştığına dikkat çeken köylüler, yetkililerden yardım bekliyor.

Köy muhtarı Ali Ayaz, üç dönemdir köyde muhtarlık yaptığını, ömrünün o bölgede geçtiğini belirtti. Ayaz, "Ya fabrikaların atıklarını bırakmasından ya da İSKİ'nin atık su arıtma tesisinden kimyasal maddeleri dereye salmasından kaynaklandı. Ömrümde burada böyle balık ölümü görmedim. Yağmurlu olduğu dönemlerde, su yükselince fabrikalar atıklarını bırakıyor. Buradan balık tutup yiyoruz. Ayrıca hayvanlarımız da su içiyor." ifadelerini kullandı.

'YETKİLİLER İLGİLENMEDİ'

Yetkililere şikayetlerini bildirdiklerini ancak henüz konuyla ilgilenmediklerini kaydeden Ayaz, "Suyun ve ölü balıkları inceleseler, ölümlerin nedeni ortaya çıkacak. Şu an korku içinde yaşıyoruz. Çocuklarımız da dere kenarında bulunuyor. Eğer zehir varsa bu insana da zarar verebilir." dedi.

Göllü Köyü sakinleri başta olmak üzere, bölgede yaşayan halk suyun zehirli olmasından endişe ediyor. Bozhane Köyü sakini Cem Güleç, endişelerini şu ifadelerle dile getrdi: "Yaklaşık 10 yıldır böyle büyük bir balık katliamı olmamıştı. Daha önce de Paşaköy'de biyolojik arıtma tesisinden yoğun bir atık bırakılmıştı, o dönemde de dere çok kötü durumdaydı. Ama bu kadar fazla balık ölmemişti. Bizim şüphemiz yine arıtma tesisi üzerinde. Yani arıtma tesisi üzerenden bırakılan atıklarla ilgili olduğunu düşünüyorum."

Göllü Köyü'nden Fatih Şentürk ise, "Bu derede yıllardır pisliği çekiyoruz fakat bu kadar vahim durum yaşanmamıştı. Ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Bütün yetkililere bildiriyoruz ama kimse ilgilenmiyor. Biz de kime başvuracağımızı şaşırdık. Çoluk çocuk oynuyor, park var dere kenarında onlara bulaşabilir. Ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Beykoz Belediyesi'ne bildirdik. Telefona gelen mesaj ‘biz ilgileneceğiz’ ama ne gelen var ne giden var." şeklinde konuştu.

Süreyya Şentürk de şunları söyledi: "Burada bazen balık yakalanıyor, büyüykbaş ve küçükbaş hayvanlar su içiyor. Sandalla büyükler olsun, küçükler olsun derede balık yakalıyor. Hani yetişkin olarak insanlara da zarar verebilir, hayvanlara da zarar verebilir. Şu durumda herkese zarar verebilir. Bu balıklar, fabrikaların atıklarından kaynaklanan bir zehirden dolayı ölmüştür. Durup dururken bir deredeki balık, kurbağa ölmez diye tahmin ediyoruz."

Derede 12 çeşit balığın yaşadığını belirten Seyit Ali Ayvaz, “Şimdiki durum bu dere ölmüştür, bu dere bitmiştir. Geçen sene benim hayvanım öldü. Ciğerleri leke yaptı bu sudan içince. Tehlikenin nereden geldiği belli değil.” dedi